HORLAMA NEDENLERİ, TANI VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ

shutterstock_1427499953 (1)

Herkesi etkileyebilen ve yaygın bir durum olan horlama, erkeklerde ve fazla kilolu kişilerde daha sık görülmektedir. Yaş ile birlikte ilerleyerek daha kötü eğilime giren horlama, kişinin kendisinin yanı sıra özellikle eşleri olumsuz yönde etkiler. Bazı kişiler için kronik bir sorun olabilen horlama, bazen ciddi sağlık sorunlarına da neden olabilir. Kilo vermek, uygun yatış pozisyonuna geçmek gibi yaşam tarzı değişiklikleri ile hafifletilebilen horlama, ileri evrelerde cerrahi yöntemlerle de tedavi edilebilmektedir. Memorial Ankara Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü’nden Prof. Dr. Erdal Seren, horlama ile ilgili bilgi verdi.

Horlama nedir?

Horlama, uyku sırasında gürültülü bir şekilde nefes alma durumudur. Horlama, havanın boğazdaki gevşemiş dokuları geçmesi ile ortaya çıkan ve nefes alırken dokuların titreşmesine neden olan boğuk veya sert sestir. Neredeyse herkeste ara sıra görülebilen horlama bazı insanlar için kronik bir sorun olabilirken, bazı durumlarda da ciddi bir sağlık sorunlarına neden olabilir. Erkeklerde ve fazla kilolu kişilerde daha sık görülmesine rağmen, herkesi etkileyebilecek yaygın bir durum olan horlama, yaşla birlikte kötüleşme eğilimi göstermektedir.

Horlamanın nedenleri nelerdir?

Üst solunum yollarındaki kasların gerginliğinin azalması sonucu dilin arkaya kayarak diğer gevşek dokularla beraber titreşime yol açması; horlama sesinin çıkmasını neden olur. Yumuşak damağın ve küçük dilin normalden uzun olması, büyük bademcik ve geniz eti ya da burundaki darlıklar da horlamayı tetikleyebilir. Horlama sıklığı yaş ve kilo alımı ile artmaktadır.

Horlamanın belirtileri nelerdir?

Sürekli ve uzun süredir devam eden horlama, gündüz aşırı uyku hali horlamanın en tipik bulgusudur. Bunun dışında yorgunluk, dinlenemeden uyanma, sabah baş ağrıları, gece boğulma hissi ile ya da çarpıntıyla uyanma sık görülen horlama belirtileri arasında yer alırken; halsizlik, gece sık tuvalete çıkma, depresyon ve sinirlilik gibi durumlar da diğer görülen bulguları oluşturmaktadır.

Horlamanın tanısı nasıl konulur?

Horlama ve uyku apnesinin tanısı uyku laboratuvarında bir gece yatarak polisomnografi (uyku testi) adı verilen tetkikin yapılması ile konur. Polisomnografi tetkiki ile hastanın uykuda burun ve ağızdan gerçekleştirdiği solunum hareketleri, oksijen değerleri, kalp hızı ve kalp ritmi, göğüs ile karnın uyku sırasındaki hareketleri ve uyku sırasındaki beyin dalgalarının özellikleri değerlendirilir. Polisomnografik olarak hastalığın tanınması ve şiddetinin derecelendirilmesi tedavi seçeneklerinin planlanmasında yol gösterici olmaktadır. Kulak Burun Boğaz (KBB) hekimleri tarafından yapılan ayrıntılı üst solunum yolu muayenesi OSAS (tıkayıcı uyku apne sendromu) tanısında önemlidir. Duruma göre gerekirse nöroloji ve diğer branşlardan da destek alınabilir.

Horlama tedavisi nasıl uygulanır?

Horlama tedavisi; alınacak genel önlemler, ağız içi araç tedavisi ve cerrahi olmak üzere üç basamakta uygulanmaktadır. Bunlar şu şekilde sıralanabilir;

1.Genel Önlemler:

Horlamanın tedavi edilebilmesi için, aşağıda yer alan yaşam tarzı değişikliklerinin yapılması gerekmektedir:

a-Risk faktörlerine yönelik önlemler

  • Kilo vermek: Kilo artışı horlamayı artıran etkenler arasında yer alır. Kişi için sağlıklı olan kiloya ulaşmak horlamayı azaltabilir.
  • Alkol ve Sedatif-Hipnotiklerden (sakinleştirici-uyku verici ilaçlardan) Sakınma: Obstrüktif uyku apnelerini tetikleyen ya da şiddetini artıran faktörlerin başında alkol ve sedatif-hipnotik ilaçlar gelir. Ancak sigaranın hava yollarında iltihabi olaylar sonucu ödem oluşumunu artırarak hava yollarında daralmaya yol açması, horlama ve apne gelişmesi için bir risk oluşturmaktadır.
  • Burun tıkanıklığının giderilmesi: Burun tıkanıklığını önleyen sprey veya esnek bantlar kanalların açık tutulmasını sağlar
  • Uyku yoksunluğundan kaçınmak: Gerekenden daha az uyuma ya da hiç uyumama horlama riskini artırabilir. Bu sebeple uyku düzenine dikkat edilmelidir.
  • Yatış Pozisyonu: Yer çekiminin etkisine bağlı olarak pek çok hastanın horlaması sırt üstü pozisyonunda artış gösterir. Bu sebeple yan yatış pozisyonları horlama riskini azaltır.
  1. Eşlik eden hastalıkların tedavisi

Horlamanın pek çok hastalıkla ilişkisi bulunmaktadır. Ancak bunlar içinde özellikle hipotiroidi (guatr bezinin az çalışması) ve akromegalinin (büyüme hormon fazlalığı) ayrı bir yeri vardır. Horlamaya eşlik eden hastalıkların tedavi edilmesi, horlama durumunu da iyileştirir.

  1. Ağız İçi Araç Tedavisi

Ağız içi araçlar (AİA) olarak bilinen bu tedavi seçeneğinin amacı, uyku sırasında ağız içine yerleştirilen bir takım aparatlarla üst solunum yollarına ait yapıların pozisyonunu değiştirip (örneğin dili öne çekerek) hava yolunu genişletmek,  kas fonksiyonları üzerine etki ederek direnci düşürmek ve havayollarının tıkanmasına engel olmaktır.

  1. Cerrahi Tedavi

Horlamada, darlık yerinin tam olarak saptanabildiği olgularda cerrahi tedavi uygulanabilir. Bu cerrahiler şu şekildedir:

a)Lazer yardımlı uvulapalatoplasti (LAUP): LAUP, yumuşak damaktaki dokuyu azaltır ve hava akışını iyileştirir.

b)Radyofrekans ablasyonu: Somnoplasti olarak da adlandırılan bu teknik, yumuşak damak ve dilde fazla dokuyu küçültmek için radyofrekans enerjisi kullanır.

c)Septoplasti: Bu prosedür, burunda sapmış bir septumu düzeltir. Bir septoplasti , kıkırdak ve kemiği yeniden şekillendirerek burun içindeki hava akışını iyileştirir.

d)Tonsillektomi ve adenoidektomi: Boğazın arkasından veya burnun arkasından fazla doku alınır.

Horlama neyin belirtisidir?

Horlama, vücuda oksijen ileten hava yollarının tam olarak açık olmadığını gösteren önemli bir belirtidir.

Horlamanın risk faktörleri nelerdir?

Horlamada özellikle kilo fazlalığı-obezite, yaş, cinsiyet, genetik özellikler, kullanılan ilaçlar gibi genel faktörler yanında, burun boğaz bölgesinin yapısı, baş-boyun pozisyonu ve boyun çapı genişliği gibi anatomik faktörlerde etkili olmaktadır. Boyun çapının; erkeklerde 43, kadınlarda 38’den geniş olması horlama riskini artırmaktadır. Hava yolu çapı ve şekli, yatış pozisyonu, üst solunum yolunun yapısı gibi faktörlerde uykuda solunum bozukluğu riskleri altında yer almaktadır.

Horlama kimlerde daha çok görülür?

Horlama erkeklerde kadınlara oranla daha çok görülmekle birlikte, risk faktörlerinin de etkisiyle genelde aşırı kilolularda, orta yaş veya ileri yaş erkeklerde ve menopoz sonrası kadınlarda daha sık izlenir.

Horlamayı ne durdurur?

Uyuma pozisyonun değiştirilmesi, daha yüksek yastıklarda uyunması, alkol ve sigara kullanımının azaltılması, akşamları hafif yiyecekler tüketilmesi ve fazla kilolardan kurtulmak horlama için çözüm yolları arasında yer alır.

Horlama tehlikeli midir?

Çok gürültülü veya sık horlama, ciddi bir rahatsızlık olan uyku apnesinin bir belirtisi olabilir. Uzun süreli horlama, azalan kan oksijen seviyeleri, konsantrasyon zorluğu, yorgunluk, kalp krizi, yüksek tansiyon, inme, Tip2 diyabet gibi sağlık sorunları riskini artırmaktadır.

Horlayan insanlar nasıl yatmalıdır?

Sırt üstü yatış pozisyonu dilin posteriora doğru kaçmasını ve posterior hava yolunu kollabe etmesini kolaylaştırır. Bu nedenle genelde hastalara yan pozisyonda ve yüksek yastıkla yatmaları önerilir.

Horlama için hangi doktora gidilmelidir?

Horlama için öncelikle Kulak burun boğaz hekimlerine gidilip muayene edilmeli gerekirse nöroloji, endokrin gibi bölümler ile görüş alışverişi yapılmalıdır.

Burun ameliyatı horlamayı keser mi?

Burun ameliyatı burun pasajındaki darlığı açarak burundan alınan solunumu rahatlatır ama tek başına burun cerrahisi horlamayı kesmeyebilir. Çünkü geniz, boğaz ve gırtlak bölgesindeki darlıklar, kas tonusu gibi etkenler de horlama üzerine etkilidir. Buradaki yapıların da değerlendirilmesi gerekir.

Horlama tedavisi evde nasıl yapılır?

Horlamayı tetikleyen ya da şiddetini artıran faktörlerin başında alkol ve sedatif-hipnotik ilaçlar gelir. Ancak hava yollarında iltihabi olaylar sonucu ödem oluşumunu artıran sigara kullanımı da hava yollarında daralmaya yol açma riski taşımaktadır. Horlayan bireylerin uyumadan 4 -5 saat önce alkol alımını kesmesi gerekmektedir.

Horlayan insan ne yapmalıdır?

Horlayan kişiler;

-Antioksidan doğal besinler tüketmeli,

-Fazla kilolardan kurtulmalı,

-Yürüyüş, koşu gibi egzersizler yapmalı,

-Sigara, alkol ve antidepresan ilaçlarının kullanımını bırakmalıdır.

Horlama bunlara rağmen geçmiyor ve şiddeti daha da artıyorsa hastanelerin kulak burun boğaz bölümüne gidilmesi gerekmektedir.

Yastıksız uyumak horlamayı engeller mi?

Horlama şikayeti olanların, uygun uyku pozisyonunu sağlaması ve/veya daha yüksek yastık tercih etmesi gibi önlemler alması, horlama şiddetini azaltabilir.

Burun bandı horlamaya iyi gelir mi?

Burun bantları, horlamanın olduğu yer olan yutak bölgesindeki daralmayı açamaz. Kısıtlı bir etkisi olabilir o da burun kanatlarını açarak burundan geçen hava miktarının az da olsa artmasını sağlar.

Kilo almak horlamaya neden olur mu?

Obezite, obstrüktif uyku apne sendromunda önemli bir faktör olan üst hava yollarında daralma üzerinde etkin rol oynar. Subkütan ve lümen etrafını çevreleyen yağ depozitleri farenkste daralmaya neden olurken aynı zamanda hava yolu esnekliğini de değiştirerek hava yollarının çökmesine ve daralmasına neden olur.

Horlayan kişiler özel ve sosyal yaşamlarında ne gibi sıkıntılar yaşarlar?

Horlama kişinin eşi ile olan sosyal ilişkisini bozmaya zemin hazırlayan bir durumdur. Toplu ortamlarda (öğrenci evi, yurt, kışla v.b) kalan kişilerin yakınları da bu durumdan rahatsızlık duyarlar.

Horlamanın dereceleri, çeşitleri var mıdır?

Horlama; basit horlama ve uyku apnesi olarak iki gruba ayrılmaktadır. Basit horlama; sadece uyku sırasında oluşan sesli solunumdur. Uyku apnesi ise; uykuda solunum durmaları, kandaki oksijene doygunluk düzeyinde düşüşler meydana gelmesi gibi durumlarla ortaya çıkmaktadır. Uyku apnesi, başlı başına ciddi hayati riskler oluşturan ve uykuda ölümlere sebep olabilen bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.

Apne hastalarında Polisomnografi sonucunda hastayla ilgili birçok parametre ortaya çıkar. Apne hipopne indeksi (AHI) de bu parametrelerden biridir. Hastalığın ve şiddetinin belirlenmesinde kullanılan en önemli değerdir. Apne ve hipopne sayılarının toplamının, kişinin uyku saatine bölünmesi ile AHI değeri elde edilir ve bir saatteki AHI ortaya çıkar. Böylelikle, kişide hangi seviyede uyku apnesi olduğu tespit edilebilir ve uygun tedaviye başlanabilir.

Yetişkinler için AHI değerleri şu şekilde kategorize edilebilir:

Normal: AHI < 5

Hafif derecede uyku apnesi: 5 ≤ AHI < 15

Orta derecede uyku apnesi: 15 ≤ AHI < 30

Ağır derecede uyku apnesi: AHI ≥ 30

 

Siz de genel sağlığınızdan emin olmak istiyorsanız, linke tıklayarak Evde Sağlık kapsamındaki Genel Sağlık Tarama Paketini alabilir ve gerekli testleri evinizin konforunda yaptırabilirsiniz.

https://evdesaglik.memorial.com.tr/p/genel-saglik-tarama-paketi/

 

Memorial Yayın Kurulu

Sağlık yazıları memorial yayın kurulu tarafından hazırlanmaktadır.

Share on whatsapp
Share on facebook
Share on email
Share on twitter
Share on linkedin
Share on print
Kapat
Add to cart
Görüşmeyi Başlat
Canlı Destek
Canlı Destek - Evde Sağlık
Merhaba,
Size nasıl yardımcı olabiliriz?