Kemik erimesi (Osteoporoz)

shutterstock_1415773826 (1)

Kemik erimesi yani osteoporoz, normal kemik dokusunun kaybı nedeniyle kemik yoğunluğunda azalma ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Osteoporoz, kemiğin bir travma veya yüke karşı direncinde azalmaya ve bunun sonucunda kırıkların ortaya çıkmasına neden olur. Yıllar geçtikçe tüm insanlar kemik kütlesini bir miktar kaybeder, bu nedenle yaş ilerledikçe osteoporoz daha yaygın görülür. Kadınlarda menopozdan sonraki ilk yıllarda, kemik erimesi hızlanmaktadır. Özellikle 65 yaş ve üstü bireyler için kemik yoğunluğu testi (kemik dansitometrisi) önerilmektedir. Memorial Şişli Hastanesi Geriatri (İleri Yaş Hastalıkları) Bölümü’nden Uz. Dr. Yıldıray Topçu, kemik erimesi (osteoporoz) hakkında bilgi verdi.

Kemik erimesi (Osteoporoz) nedir?

Kemik, sürekli yenilenen canlı bir dokudur. Kemik erimesi ileri yaş veya çeşitli hastalıklar nedeni ile kemik kütlesinin azalması ve kemik mikro mimarisinin bozulması sonucu kemik kırılganlığının artması ile karakterize bir kemik hastalığıdır. Osteoporoz ya yeni kemik oluşumu azaldığından ya da kemik yıkımı arttığından ya da her iki nedenden dolayı ikisi arasındaki denge bozulduğunda ortaya çıkar. Osteoporozda kemikler daha gözenekli hale gelir. Kemik yapım-yıkım hücrelerinin sayıları azalır ve yerlerini yağ hücreleri almaya başlar Bu da kemikleri daha ince ve kırılgan hale getirmektedir.  Kemikler bir travma karşısında daha az dirençli olur ve kolayca kırılır.

Kemik erimesi (Osteoporoz) neden olur?

Doğal süreçte özellikle 30’lu yaşlar sonrasında yaşın artması ile birlikte kemik dokumuzda zamanla bir miktar azalma olmaktadır. Bu azalma ek faktörler varlığında kritik eşiği geçerse osteoporoz gelişmektedir. Menopoza kadar kadın cinsiyet hormonu östrojen kemikleri korur. Kemik erimesi menopoz sonrası östrojendeki azalma sonucu kadınlarda kemik kaybını daha da hızlandırır ve osteoporoz kadınlarda daha sık görülür. Osteoporoz gelişme riskini artıran çok sayıda faktör bulunmaktadır. Cinsiyet dışında en önemli risk faktörü ileri yaştır. Romatoid artrit gibi romatizmal hastalıklar, diyabet, hipertiroidi, hiperparatiroidi, beslenme ve besin emilim bozuklukları, steroid kullanımı, multipl myelom gibi bazı hastalıklar, erken menopoz, sigara kullanımı, genetik yatkınlık, özellikle erken yaşlarda sedanter (hareketsiz) yaşam, D vitamini eksikliği gibi birçok etken kemik erimesine neden olabilmektedir.

Kemik erimesi (Osteoporoz) belirtileri nelerdir?

Osteoporoz genellikle kırık gelişinceye bir belirti vermez. Bazen boyda kısalma, kamburlukta artış gibi fiziksel değişiklikler hasta veya hasta yakınları tarafından fark edilebilir. Gençliğine göre boyunda kısalma 4 cm’den fazla kısalma, kamburluk ve öne eğilme, enerjisi yüksek olmayan bir travma ile beklenmeyecek şekilde kemikte kırık oluşması belirti ve bulgular olarak sayılabilir.

Kemik erimesi (Osteoporoz) tanısı nasıl konur?

Osteoporozu erken tespit etmek ve tedavi etmek önemlidir. Enerjisi yüksek olmayan bir travma ile beklenmeyecek şekilde kemikte kırık oluşması öyküsünün alınması ile konulabilmektedir. Genellikle tanı kemik mineral yoğunluğu ölçümü ve klinik öykünün birleştirilmesi ile konulmaktadır. Erişkinlerde kemik yoğunluğunun genç erişkin bireylerin kemik yoğunluğu oranı ile karşılaştırılarak elde edilen T skoru değerleri baz alınarak tanıya gidilir. Kemik mineral yoğunluğu en sık kemik mineral dansitometre cihazı (Dexa) ile ölçülmektedir. Kantitatif tomografi (QCT) ile de kemik mineral yoğunluğu ölçülerek tanıya gidilebilir. Uygun öykü olduğunda ölçüm yapılmadan tanıya gidilebilirken verdiğimiz tedavinin takibi için yine de kemik mineral yoğunluğunun ölçümü faydalı olacaktır.

 Kemik Erimesi (Osteoporoz) tedavisi nasıldır?

Öncelikle yeterli D vitamini, kalsiyum ve protein alımı sağlandıktan ve elverdiği ölçüde fizik egzersiz yapıldıktan sonra bir takım ilaçlar tedavide kullanılmaktadır. Bu ilaçların bir kısmı temelde kemik yıkımını azaltarak etki gösterirken bir kısmı yeni kemik yapımını artırarak etki göstermektedir. Haftalık, aylık alınabilen oral kemik erimesi ilaçları olduğu gibi, yıllık serum tarzında, 6 ayda bir insülin gibi subkutan uygulanan veya yine insülin gibi günde bir kez kullanılan kemik erimesi ilaçları vardır. Kişinin klinik öyküsü, fonksiyonel durumu, böbrek yetmezliği durumu ve ek hastalıklarına bağlı olarak hasta ile beraber uygun bir tedavi programı oluşturulmaktadır.

Kemik dokusu kendini yeniler mi?

Kemik dokusu kendini yenileyebilir ve vücut ağırlığının yaklaşık yüzde 20’sini oluşturur. Kemikler, kan oluşumunda ve vücudun kalsiyum dengesinde çok önemli bir rol oynayan aktif bir metabolizmaya sahiptir. Kemikler 30 yaş civarında en güçlü halindedir. Yaşın ilerlemesiyle birlikte osteoporoz gelişebilir ve kırık riski artabilir.

Kemik erimesi (Osteoporoz) ağrı yapar mı?

Genellikle kırık oluşmadan kemik erimesi ağrı yapmaz. Kırık yokluğunda kemik ağrısı yakınması varsa, kemik erimesi ile sıklıkla beraber bulunan D vitamini ve kalsiyum eksikliğine bağlı osteomalasiyi (kemiğin içinde kemik dokusu azalmasından ziyade kalsiyum ve fosfor gibi minerallerin eksikliği) veya klinik öykü eşliğinde malign hastalıkların kemik tutulumunu düşünmek gerekir.

Kemik erimesi (Osteoporoz) için hangi bölüme gidilir?

60-65 yaşından büyük kişiler osteoporoz tarama-tanı ve tedavisi için geriatri polikliniklerine başvurabilirler. Geriatri poliklinikleri dışında hastalar endokrin, iç hastalıkları, fizik tedavi ve ortopedi polikliniklerine başvurabilirler.

Kemik erimesi (Osteoporoz) kan testi ile anlaşılır mı?

Tanı klinik öykü ve kemik yoğunluğunu ölçen görüntüleme yöntemlerinin birleştirilmesi ile konulmaktadır. Kemik erimesine neden olabilecek hastalıkların ayırıcı tanısı (hipertiroidi, hiperparatiroidi, D vitamini eksikliği, malignite gibi), verilecek kemik erimesi ilacına karar verme ve kemik erimesi tedavi etkinliğinin değerlendirmesi amaçları ile kan testlerine tanı-tedavi-takip süresince sıklıkla başvurulmaktadır.

Kemik erimesi (Osteoporoz) önlenebilir mi?

Sağlıklı alışkanlıklar edinerek kemik erimesinin önüne geçilebilir. Sağlıklı bir kemik metabolizması için kalsiyum çok önemlidir. Bu nedenle süt, yoğurt, peynir gibi kalsiyum içeren yiyeceklerin sık tüketildiği bir beslenme tarzı kemiklerin güçlü olmasına katkıda bulunur. Kalsiyuma ek olarak, yeterli D vitamini önemlidir. D vitamini, bağırsaklardan kalsiyumu emmek ve kemiklere iletmek için gereklidir. D vitamininin çok büyük bir bölümü güneş ışığının (UV ışınları) yardımıyla deride üretildiği için yaz aylarında dışarıda güneş altında yeterince vakit geçirmeyi gerektirir. Kemik ve kas kütlesini güçlü tutabilmek için düzenli hareket edilmeli ve egzersiz yapılmalıdır. Yürümek, koşmak ve yüzmek kemik ve kasları güçlü tutar.

Siz de kemik sağlığını destekleyici besinler ile eklem ve kas sağlığınızı korumaya devam edebileceğiniz gibi, osteoporoz test paketini kullanarak test sonuçlarınız riskli görünüyorsa, gerekli önlemleri almak için erkenden adım atabilirsiniz.

Uzman uyarısı olarak, vitamin ve mineral eksikliklerinde bu takviyeleri uzman hekim kontrolünde alıyor olmaya da mutlaka dikkat etmelisiniz.

 

Memorial Yayın Kurulu

Sağlık yazıları memorial yayın kurulu tarafından hazırlanmaktadır.

Share on whatsapp
Share on facebook
Share on email
Share on twitter
Share on linkedin
Share on print
Kapat
Add to cart
Görüşmeyi Başlat
Canlı Destek
Canlı Destek - Evde Sağlık
Merhaba,
Size nasıl yardımcı olabiliriz?