Bakıcı&Dadı Sağlık Kontrol Paketi

Bakıcı& Dadı Sağlık Kontrol Paketi, evinizde çocuğunuza ya da bebeğinize bakacak olan dadı olarak da ifade edilen bakıcıların bazı riskli veya bulaşıcı hastalıklara sahip olması riskine karşı ailenizin sağlığını korumak için yapılan önemli bir test grubudur.

Test Sayısı
10
Örnek Tipi
İdrar Kan Gaita
Tahmini Sonuçlanma Süresi
Tahmini sonuçlanma süreleri numunelerin laboratuvara ulaştıktan sonra geçen süreyi belirtmektedir.
6 Saat

Adresinizde talep ettiğiniz hizmetin gün ve saatini belirtir misiniz?

Hizmeti talep ettiğiniz tarih ve saat, Memorial Evde Bakım Ekibimizin sizi araması sonrasında onaylanacaktır.Pazar günleri ve resmi tatillerde hizmet talebinde bulunmak için canlı destek üzerinden hasta danışmanlarımız ile görüşebilirsiniz.

Online Doktor Görüşmesi ister misiniz?

Sonuçlarınızın belirlenen doktorlarımız tarafından Online Doktor Görüşmesi ile değerlendirilmesini ister misiniz?

Online Doktor ile sonuçlarınızın değerlendirilmesi ek 250 TL ile ücretlendirilecektir.

Kupon kodunuz varsa bir sonraki adımda kullanarak indirimden faydalanabilirsiniz.

Bu Test Benim için Uygun mu?

Bebeğinizin ve çocuğunuzun günlük bakımını üstlenen, onunla uzun süreler birlikte olan, en değerli varlığınızı emanet ettiğiniz bakıcının herhangi bir hastalık ve/veya bulaşıcı hastalık riskine sahip olup olmadığını Bakıcı& Dadı Sağlık Kontrol Paketi ile erken dönemde tespit edebilirsiniz. Unutmayın ki yeni doğan bebekler ve çocuklar bağışık sistemleri daha zayıf olduğu için hastalıklara açık olabilir. Bakıcının göreve başlamadan önce gerekli testlerinin yapılması tüm ailenizin sağlığı için önemlidir.

Bakıcı&Dadı Sağlık Kontrol Paketi Hakkında

Özel talimatlar:

Gerekli testler için örneklerin sabah aç karnına verilmesi önerilmektedir.

Uzman görüşü

İş veya özel hayatın yoğunluğu nedeniyle aileler çocukları için bir bakıcının yardımına ihtiyaç duyabilmektedir. Bakıcının güvenilir ve tecrübeli olmasının yanı sıra ciddi bir hastalığının olmaması çok önemlidir.  Bakıcı& Dadı Sağlık Kontrol Paketi, uygun kişi için seçim aşamasında bakıcı işe başlamadan önce yapılması gereken sağlık testlerini içermektedir. Bu testlerin istenmesi oldukça doğal bir durumdur.  İster yatılı, ister gündüzcü bebek ya da çocuklarınıza bakan kişilerin gerekli sağlık testlerinin yapılması hem çocuk hem de tüm ailenin sağlığı açısından faydalı olacaktır. Dünyaya yeni gelen bebeklerde ve çocuklarda bağışıklık sistemi diğer bireylere göre çok daha zayıftır ve güçlenme aşamasındadır. Bu durum da onları çeşitli hastalıklara ve enfeksiyonlara açık hale getirir. Viral, bakteriyel ya da parazitel hastalıklara karşı önlem almak veya bakıcının kendisi için de risk oluşturabilecek önemli hastalıklarına karşı koruyucu- tedavi edici önlemleri başlangıçta alabilmek için bakıcı işe başlamadan bu tür testlerin yaptırılması tavsiye edilmektedir.  
Evde Tek Yönlü Dijital Röntgen Çekimi
Evde Ekg Çekimi
GLUKOZ, AÇLIK
TAM İDRAR TAHLİLİ
TAM İDRAR TAHLİLİ, OTOMATİK
KAN SAYIMI (HEMOGRAM), 18 PARAMETRE
VDRL, SERUM
DIŞKIDA DİREKT MİKROSKOPİ
KÜLTÜR ANTİBİYOGRAM, DIŞKI
ANTİ-HBs
ANTİ-HIV 1/2 + p24 ANTİJENİ
HBsAg
ANTİ-HCV, TOTAL
HSV (HERPES SIMPLEX VIRUS) II, IgM
  Sağlıklı yaşam kategorisindeki diğer paketleri görüntülemek için tıklayın.

İçerdiği Test Grupları

Tam idrar tahlili pek çok hastalıkla ilgili ipuçlarının idrar örneği değerlendirilerek elde edildiği bir test grubudur. İdrar örneğinin içinde olması gereken maddelerin seviyeleri, idrarın rengi, yoğunluğu, berraklığı gibi kriterler göz önünde bulundurularak analiz yapılır. Böbreklerimiz, zararlı maddeleri süzerek, idrar yoluyla dışarı atmaktadır. Bu da idrar testi ile pek çok hastalığın tanısının konulabilmesini mümkün kılmaktadır. Tam idrar tahlili ile vücutta böbrek hastalıkları, diyabet, çeşitli enfeksiyonlar, kan hastalıkları, hormonal, metabolik ve sistemik hastalıkların varlığı ile ilgili önemli bilgiler edinilmektedir. Elde edilen sonuçlar yapılması gerekli görülen diğer tetkiklerle de birlikte hastalıkların tedavi süreci için büyük önem taşımaktadır. Tam idrar tahlili gebelik takiplerinde de sıkça kullanılmaktadır.
Hastadan alınan gaita örneğinin sulandırılarak mikroskop camı üzerine yayılarak yapılan bir incelemedir. Bağırsak enfeksiyonları başta olmak üzere enfeksiyonlar, kusma, ateş, terleme, karın ağrısı, mide bulantısı, şiddetli ishal gibi durumlarda dışkıdaki parazit ve çeşitli yabancı maddeler mikroskop altında incelenir.
HIV; önlem alınmadan yaşanan cinsel temas veya kan yolu ile bulaşan bir virüstür. Vücut dokularına yerleştikten sonra bağışıklık sistemini enfeksiyonlara karşı savunmasız bırakan HIV virüsünün neden olduğu AIDS hastalığı ise yaşamı tehdit eden ancak günümüzde tedavi edilebilen bir hastalıktır. HIV virüsünün erken tanısı için şüpheli temastan sonra 10 ile 33 gün içerisinde antikor ve antijene aynı anda bakılan kombinasyon testler yapılmaktadır. Günümüzde HIV virüsünün tespiti için en sık kullanılan test olan bu kombinasyon testler genellikle “HIV 1/2 ab+p24 ag” olarak isimlendirilmektedir. Sonucun negatif çıkması hastanın herhangi bir risk altında olmadığını gösterirken, testin pozitif çıması durumunda Anti-HIV antikoru daha detaylı olarak gösteren doğrulama testleri (Western Blot) yapılmaktadır. Virüsün genetik maddesinin varlığını ve miktarını saptayan testler (PCR, polimeraz zincir reaksiyonu) hem gerekli durumlarda tanıda yardımcı olur, hem de tedavinin takibinde ve ilaçların etkinliğinin izlenmesinde kullanılır.
HBsAg, bir kişinin Hepatit B (HBV) virüsü ile enfekte olup olmadığını belirlemek için yapılan bir kan testidir. Hepatit B enfeksiyonu, virüs kaynaklı ciddi bir karaciğer enfeksiyonudur. Karaciğer, vücutta toksinleri filtreler, yiyecekleri vücudun kullanabileceği besin maddelerine çevirir, proteinleri, enzimleri üretir, demir, vitamin, şeker ve yağ gibi enerji kaynaklarını depolar. Karaciğerdeki en küçük bir aksaklık vücudun dengesini bozabilir. Hepatit B virüsü de karaciğerde önemli oranda hasara yol açabilir. Hepatit B, kan veya cinsel ilişki yoluyla oluşan vücut sıvılarından bulaşabilir. Eğer bir kişide Hepatit B virüsü çıkarsa tüm yakın temasta bulunduğu veya bulunacağı kişilerin de tarama yaptırması gerekir. Hepatit B, taramasında karaciğer fonksiyonlarının da kan testi içinde bakılması uygun olacaktır.
Hepatit C virüsü yani HCV ile enfekte olan kişilerin vücudu virüse karşı bir antikor üretmektedir, bu antikora Anti HCV antikoru ismi verilir. Anti HCV antikor testinin pozitif çıkması, vücudun HCV virüsü ile karşılaştığını ve bu virüse karşı antikor ürettiğini gösterir. Anti HCV testi vücudun ürettiği bu antikorları karşı ürettiği antikorları ölçen bir testtir. Anti HCV testinin negatif çıkması kişinin her hangi bir zaman diliminde HCV virüsüyle enfekte olmadığını ortaya koymaktadır. Anti HCV testinin pozitif çıkması durumunda yalancı pozitifliğe karşı test birkaç kez tekrar edilebilir. Anti HCV pozitif çıkması hastalığın hangi evrede olduğu ya da aktif olup olmadığı konusunda bilgi vermemektedir. Bunların belirlenebilmesi için farklı testlerin yapılması gerekebilmektedir.  
VDRL testi, frengi olarak bilinen sifilis hastalığına yol açan bakterinin vücutla teması olup olmadığını belirlemek için kullanılan bir testtir. Frengi, bir yara ile doğrudan temas halinde ya da cinsel ilişki yoluyla yayılan trepenoma pallidum bakterisinin neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. Açlık veya tokluk gerektirmemekte ve günün herhangi bir saatinde alınan kandan test yapılabilmektedir. VDRL testi sonucu negatif olmalıdır. Negatif çıkan VDRL testi, vücudun frengi etkeni olan trepenoma pallidum bakterisi ile karşılaşmadığı ve bu bakteriye karşı antikor oluşturmadığı anlamına gelmektedir. Pozitif çıkan VDRL testi ise bir hastalık belirtisi olabilmektedir. Evlilik öncesi ve kan bağışı yapılırken yapılması gereken rutin testlerden biridir.
Hepatit B yüzey antikoru olarak bilinen Anti HBs molekülü, Hepatit B panelinde yer alan ve kişinin virüse karşı bağışıklığı olup olmadığını gösteren önemli değerlerden biridir. Anti-Hbs ilk olarak kişinin bağışıklık sisteminin virüs ile doğrudan veya aşı yoluyla temasından sonra sentezlenir ve bağışıklık hücrelerinin bu virüs ile tanıştığının göstergesi olarak kabul edilir. Dolayısıyla Anti HBs yüksekliği, kişinin Hepatit B virüsüne karşı koruyuculuğu olduğunu gösteren önemli bir değerdir. Kişinin Hepatit B enfeksiyonuna karşı bağışıklık durumunun saptanması için değerlendirilen anti HBs antikoru genellikle “pozitif” veya “negatif” olmak üzere iki şekilde raporlanır. Antikorun pozitif olması kişinin bağışıklık sisteminin Hepatit B virüsünü doğrudan veya aşı yolu ile tanıdığını gösterir. Negatif olması durumunda ise vücudun bu virüsle herhangi bir şekilde temas etmediği, kişinin virüs ile ortaya çıkabilecek hastalıklara karşı korumasız olduğu söylenebilir. Kişiden kan örneğinin alınması ile Hepatit B bağışıklığının tespit edilmesinde hızlı ve güvenilir bir  yöntemdir.
Tip 2 Herpes Simpleks Virüs (HSV) enfeksiyonu cinsel yolla bulaşan hastalıklar arasında yer alır. En az sifiliz (frengi) ve gonore (bel soğukluğu) kadar yaygındır. Kanda virüse özgü antikorların (HSV Tip 2 IgM ve IgG) saptanmasıyla tanınabilir. Tip 2 IgM antikoru geçirilmekte olan enfeksiyonu gösterirken, Tip 2 IgG daha önceden geçirilmiş enfeksiyonu gösterir ve genellikle ömür boyu kanda saptanabilir.

Kan şekeri de denilen glikoz, kanda bulunan ana şekerdir. Tüketilen yiyeceklerden gelen glikoz, vücudun ana enerji kaynağını oluşturur. Kan yoluyla enerji için kullanılmak üzere vücudun tüm hücrelerine glikoz taşınır. Kandaki glikoz oranının yüksek veya düşük olması ciddi tıbbi sorunlara neden olabilir. Yüksek kan şekeri seviyeleri (hiperglisemi), kalp hastalığına, körlüğe, böbrek yetmezliğine ve diğer komplikasyonlara neden olabilen bir şeker hastalığı belirtisidir. Düşük kan şekeri seviyeleri (hipoglisemi) ise tedavi edilmezse beyin hasarı da dahil olmak üzere büyük sağlık sorunlarına yol açabilir. Glikoz testi, kişinin kanındaki glikoz (şeker) seviyesinin ölçülerek diyabet taramasının yapıldığı bir uygulamadır.

Antikorlar veya immünglobülinler, vücudun bağışıklık sisteminde önemli bir rol oynar. Virüsleri, bakterileri ve diğer yabancı maddeleri ("antijenler" olarak adlandırılır) yakalayabilir ve onları zararsız hale getirebilirler. Beş farklı immünglobülin sınıfı ve birkaç alt sınıf vardır. Her sınıf, biraz farklı bir role sahip olan bir antikor grubunu temsil eder. İmmünglobülin M (IgM), plazma hücrelerinde (özel beyaz kan hücreleri) oluşan ve patojenler veya diğer yabancı maddelerle (antijenler) temas ettiklerinde kana salınan antikorlardır. Orada antijenlerle birleşirler ve vücutta daha fazla savunma reaksiyonunu tetiklerler. Kandaki IgM seviyesi, enfeksiyon durumunda özellikle hızla yükselir ve akut veya kalıcı bir enfeksiyona işaret eder.