COVID-19 Sonrası Kontrol Paketi – Detaylı

COVID-19 hastalığını geçirmiş olduğu halde hastalığın olumsuz etkilerinden kurtulamayan, virüsün yol açtığı ek sorunlar nedeniyle eski haline dönemediğini hisseden ya da COVID-19 sonrası sağlığından emin olmak isteyenler için hazırlanan check-up paketinde; akciğer grafisi, EKG, hemogram, CRP, D-Dimer, ferritin, AST, ALT, HDL, LDL, üre, kreatinin, IgG, IgM, LDH, vitamin D ve vitamin B12 gibi detaylı testler bulunmaktadır.

Test Sayısı
14
Örnek Tipi
İdrar Kan
Tahmini Sonuçlanma Süresi
Tahmini sonuçlanma süreleri numunelerin laboratuvara ulaştıktan sonra geçen süreyi belirtmektedir.
72 Saat

Adresinizde talep ettiğiniz hizmetin gün ve saatini belirtir misiniz?

Hizmeti talep ettiğiniz tarih ve saat, Memorial Evde Bakım Ekibimizin sizi araması sonrasında onaylanacaktır.Pazar günleri ve resmi tatillerde hizmet talebinde bulunmak için canlı destek üzerinden hasta danışmanlarımız ile görüşebilirsiniz.

Online Doktor Görüşmesi ister misiniz?

Sonuçlarınızın belirlenen doktorlarımız tarafından Online Doktor Görüşmesi ile değerlendirilmesini ister misiniz?

Online Doktor ile sonuçlarınızın değerlendirilmesi ek 250 TL ile ücretlendirilecektir.

Kupon kodunuz varsa bir sonraki adımda kullanarak indirimden faydalanabilirsiniz.

Bu Test Benim için Uygun mu?

Tüm dünyada çok sayıda insanı etkilemeye devam eden yeni koronavirüs varyantlarının neden olduğu COVID-19 hastalığı halen önemli bir sağlık sorunu olarak karşımızda duruyor. Bilim insanları tarafından hastalığın geçirildiği süredeki etkileri ile hastalık sonrası kısa ve uzun dönem etkileri de ayrıntılı olarak tanımlanmış bulunuyor. Bu veriler ışığında düzenlenmiş olan bu paket ile hastalığın hem kısa hem de uzun dönem etkileri için değerlendirme yapılması hedefleniyor. Bununla birlikte COVID sonrası genel vücut sağlığı ve alması gereken önlemler konusunda bilgi edinmek isteyenler için de bu test paketi kapsamlı içeriği ile önemli bir yol gösterici oluyor. Ayrıca gerekli testlerin hastaneye gitmeye gerek kalmadan kişinin bulunduğu yerde yapılması da önemli konfor sağlıyor.

COVID-19 Sonrası Kontrol Paketi – Detaylı Hakkında

Özel talimatlar

Bu test örneği sabah erken saatlerde aç karnına verebilirsiniz. Paket içinde antikor testleri de olduğu için kişinin hastalığı ne zaman geçirdiği ve aşılanma durumu ile aşıların çeşit ve tarihlerini de belirtmesi önemlidir. Eğer hastalığı yeni geçirmişseniz ve antikor düzeyiniz ile ilgili de bilgi almak istiyorsanız, antikor testinin hastalığın iyileşmesini takiben 1 ay sonra yapılması uygun olacaktır.

Uzman görüşü

COVID- 19 enfeksiyonunu özellikle daha ağır geçirmiş olanlarda kalp, akciğer ve beyin dahil birçok organ ile ilgili olumsuz etkiler ortaya çıkabilmektedir. Hastalık sonrasında ortaya çıkan fizyolojik değişimler kişilerin yaşam konforunu bozmaktadır. Başlangıçta fark edilmeyen belirtilerle başlayan sorunlar, ciddi hastalıklara yol açabilmektedir. Böbrek, karaciğer, kalp, kolesterol ve kan değerleri ile vücuttaki enflamasyon düzeyi gibi değerlerin ölçüldüğü bu detaylı check -up paketinde COVID-19 sonrası antikor seviyelerine de bakılmaktadır. IgM yani erken evre antikor testinde antikorlarını belirleyen serolojik testin sonucunda ortaya çıkan ‘pozitif’ sonuç, yakın zamanda kişinin virüse yakalandığını belirlemektedir. IgG yani geç cevap antikor testindeki ‘pozitif’ değer ise koronavirüs COVID-19 (SARS-CoV-2) enfeksiyonuna maruz kaldığınızı saptamakta, enfeksiyona karşı bağışıklık sisteminin yanıt verdiği anlaşılmaktadır. Ayrıca akciğer grafisi ve EKG ile laboratuvar test sonuçlarının yanında akciğerleriniz ve kalp ritminiz ile ilgili de değerlendirme yapılması mümkün olacaktır.

İçerdiği Test Grupları

Vücuttaki akyuvar, alyuvar ve kan pulcukları sayısı ile hemoglobin ve hematokrit değerlerinin ölçüldüğü tam kan sayımı (hemogram) testi pek çok hastalığın tanısının konulmasına yardımcı olmaktadır. Vücudumuz için hayati öneme sahip içerikteki kanımızın özellikleri çeşitli sağlık sorunları ile ilgili önemli bilgiler vermektedir. Tam kan sayımı CBC, Hemogram, ve TKS isimleriyle de bilinmektedir. Kandaki hücrelerin sayısını ölçen bu test ile beyaz kan hücreleri (WBC), kırmızı kan hücreleri (RBC) ve trombositler (PLT’ler) plazma içindeki üç hücrenin sayımı yapılır. Bu test sayesinde; kanama bozukluğuna bağlı sorunlar, kansızlık yani anemi, enfeksiyonlar, bağışıklık sisteminin organları enfeksiyondan ve yaralanmadan korumak için başlattığı süreç olan enflamasyon ( vücuttaki iltihap durumu), kan kanseri gibi hücreleri olumsuz yönde etkileyen birçok durum tespit edilebilmektedir.

Enflamasyon ( yangı, iltihap), vücudu mikroplar ve zararlı maddelerden kurtarmak ve doku hasarına karşı korumak için bağışıklık sisteminin kullandığı savunma yöntemdir. Tipik iltihap belirtileri arasında; ateş, kızarıklık, şişme ve ağrı bulunur. Enflamasyon akut veya kronik olabilir. Akut enflamasyona genellikle enfeksiyon veya yaralanmalar neden olur ve geçicidir. Kronik enflamasyona ise artrit, inflamatuar bağırsak hastalığı veya astım gibi kronik de denilen uzun süreli durumlar neden olur. Enflamasyon yani iltihap, kandaki belirli protein seviyelerinin yükselmesine neden olur ve bunlar, bazı durumlarda sebebin yanı sıra bu durumun kapsamını değerlendirmek için ölçülebilir. Vücutta bir iltihap oluştuğunda C-Reaktif Protein(CRP) değeri artar. CRP testi ile kandaki iltihap değeri ölçülmektedir. CRP seviyeleri enfeksiyonlar, iltihaplanma ve çeşitli hastalıklar sonucu yükselmektedir.

Virüs ve bakteriler vücuda yerleştikten sonra damar içi yapısını bozarak organ dokularında hasara neden olmaktadır. Damar içerisindeki pıhtılaşmayı saptayan bu test organ yetmezliğine bağlı hayati tehdit oluşturabilecek durumların tanı ve takibinde vücut direncini ölçerek hastalığın seyrini ölçmektedir. Toplumda yaygın olarak görülen ve organlarda ağır tahribata yol açan salgın hastalıklarda da yapılması gereken bu test hastalığın şiddetini ve seyrinin belirlenmesi noktasında öngörü sağlayarak erken dönemde tedavi şekillerinin belirlenmesine yardımcı olacak bir testtir.

Ferritin, metabolizma ve hücre reaksiyonları için oldukça önemli bir mineral olan demiri vücutta depolayan ve salınımını kontrol eden  bir protein kompleksidir. Ferritin testi, vücutta demir düzeyinin tespiti amacı ile yapılmaktadır. Vücutta demir eksikliği durumunda yeterli miktarda oksijen alamayan organ ve dokuların işleyişinde problemler meydana gelir. Yorgunluk, asabiyet, baş ağrısı ve baş dönmesi, unutkanlık, saç dökülmesi, üşüme, cinsel isteksizlik gibi belirtiler düşük ferritin oranına bağlı olarak ortaya çıkabilir. Çeşitli karaciğer rahatsızlıkları, tiroid problemleri, diyabet, Hepatit C ve lösemi de ferritin yüksekliğine yol açabilir.

AST (Aspartat Aminotransferaz) vücudumuzun en büyük organı olan karaciğer tarafından vücudun normal çalışması için üretilen bir enzimdir. SGOT (serum glutamik-oksaloasetik transaminaz) olarak da adlandırılan AST; beyin, kalp, böbrek, kas ve kırmızı kan hücrelerinde de bir miktar bulunur. Başta karaciğer kanseri olmak üzere, kronik hepatit, siroz ve safra kanallarındaki tıkanıklıklar, travmalar, karaciğer yağlanması, kateterizasyon ve anjiyoplasti, nöromüsküler hastalıklar ve aşırı AST yüksekliğine neden olabilir. AST değerlerinin yüksek olması karaciğer, kalp, beyin, böbrek ve kaslardaki herhangi bir hastalığı işaret edebilir. Böbrek hastalıkları, diyaliz, diyabetik ketoasidoz, hamilelik ve B6 vitamin eksikliği ile ileri derecedeki beslenme bozuklukları ise AST düşüklüğüne neden olur. Normal değerlerin altında görülen AST, genellikle bir sorun olarak değerlendirilmese de, düşük olmasının nedenlerinin de iyi araştırılması gerekir.
ALT (Alanin Aminotransferaz), vücudun en önemli organlarından biri olan karaciğer tarafından üretilen bir enzimdir. Çoğunlukla karaciğerde bulunan ALT; az miktarda kalp, böbrek ve kaslarda da bulunur. ALT yüksekliğine karaciğer yağlanması, obezite, diyabet, ilaç kullanımı, alkol kullanımı, hepatitler, siroz, safra yolu tıkanıklıkları, malignite ve kalp yetmezliği neden olur. ALT düzeylerinin düşük olması ise genellikle tıbbi açıdan bir anlam ve tehlike ifade etmez. Bu nedenle ALT seviyesini düşük olduğunu gören kişilerin endişe etmesine gerek yoktur.

HDL kolesterol ya da yüksek yoğunluklu lipoprotein, vücuttaki kolesterolü kan dolaşımından uzaklaştıran ve onu karaciğere taşıyan ve burada parçalanıp safrada vücuttan atılan bir moleküldür. HDL kolesterol yaygın olarak 'iyi kolesterol' olarak bilinir. HDL düzeyi düşük çıktığında kalp hastalığı riski taşıma oranını gösterebilir. Kalp damar hastalığı tespitinde ya da kolesterol tedavisi esnasında tedavi takibi için uygulanır.
LDL kolesterol, kolesterol, trigliseritler ve diğer yağları vücuttaki çeşitli dokulara taşıyan lipit ve proteinlerden oluşan bir moleküldür. Genellikle 'kötü kolesterol' olarak adlandırılan çok fazla LDL kolesterol, arter duvarlarında yağ birikintilerinin birikmesine neden olarak potansiyel olarak ateroskleroz ve kalp hastalığına yol açabilir. LDL kolesterol testi kalp hastalıklarının tespitinde, kolesterol tedavisinin takibinde kullanılır.

Üre, proteinlerde bulunan amino asitlerin son parçalanma ürünüdür. Protein parçalanması sonucunda karaciğerde amonyak formunda olan azot ortaya çıkar. Azot, atık ürün üresini oluşturmak için karaciğerdeki diğer kimyasallarla birleşir ve üre kan dolaşımına karışarak böbreklere ulaşır. Böbreklerde kandan süzülen üre, idrar yolu ile vücut dışına atılır. Sağlıklı bireylerdeki sağlıklı böbrekler, vücudun ürettiği ürenin yüzde 90’ından fazlasını dışarı atar. Bu durum böbreklerin sağlıklı çalıştığını gösterir. Böbrek veya karaciğerde görülen hastalıklar, kandaki üre miktarını etkileyebilir. Karaciğerde üre miktarı arttığında veya böbrekler tarafından çıkarılan üre miktarı azaldığında, kan üre oranı yükselir. Yine karaciğerin önemli hasarı veya hastalığından üre üretimi azalırsa kan üre oranı düşebilir. Üre testi kandaki üre seviyesini belirlemektedir.
Kreatinin vücutta böbrek fonksiyonlarını gösteren en önemli parametrelerden biridir. Kandaki kreatinin miktarının kan testi ile ölçülmesi işlemine serum kreatinin, idrardaki kreatinin seviyelerini ölçme işlemine ise kreatinini klirensi adı verilmektedir.

25-Hidroksi olarak bilinen D vitamini testi, vücudumuzdaki D vitaminin miktarını ölçmek için yapılmaktadır. Yetişkinler ve çocuklar için en önemli vitaminler arasında yer alan D vitamininin eksikliği birçok sağlık sorununa neden olabilir. Özellikle kemik sağlımız için vazgeçilmez bir vitamin olan D vitamininin eksikliği, kanser gibi hastalıklarda hayati öneme sahiptir. Güneşten ve besinlerden alınan D vitamini, karaciğerde ve böbrekte değişime uğrayarak, daha etkili bir kimyasala dönüşmektedir. Osteomalazi, osteoporoz, paget gibi kemik hastalığı olanlarda, kas- iskelet sistemine ait sorunlar yaşayanlarda, güneş ışığını yeterli düzeyde alamayanlarda, obezite sorunu olanlarda, kısa aralıklarla hamile kalan anne adayları ile emziren annelerde D vitamini eksik çıkabilmektedir. Ayrıca kistik fibrosiz, MS, ülseratif kolit ve Crohn hastalığını teşhis etmek için bu testten yararlanılmaktadır.
Vücudumuzdaki B12 vitamini seviyesinin ölçümü için yapılan testtir. İnsan vücudundaki B12 vitamini eksikliği birçok soruna davetiye çıkarmaktadır. Sağlımız için gerekli olan vitaminler suda ve yağda çözülebilme özelliklerine göre iki grupta sınıflandırılır. Isıya duyarlı ve suda çözünen bir vitamin olan B12, vücut tarafından üretilmemektedir. B12 vitamini, sinir dokusunun sağlığı ile kırmızı kan hücresi üretimini sağlamaktadır. Vücutta depolanma miktarı düşük olan B12 vitamini içeren besinlerin çok tüketilmemesi ya da bol miktarda tüketilmesine rağmen bağırsakta yeterli derecede emilememesi; unutkanlık, hafıza kaybı ve konsantrasyon bozukluğuna kadar birçok probleme yol açabilmektedir. Yaşlandıkça vücutta tutulumu azalan B12 vitamini eksikliğinin belirtisi; el, kol ve bacaklarda uyuşukluk hissi, özellikle bebeklerde ve çocuklarda gelişim geriliği, kansızlık, sinir sisteminde bozulma, yürümede zorlanma ve dengesizlik şeklinde ortaya çıkabilmektedir.

Antikorlar veya immünglobülinler, vücudun bağışıklık sisteminde önemli bir rol oynar. Virüsleri, bakterileri ve diğer yabancı maddeleri ("antijenler" olarak adlandırılır) yakalayabilir ve onları zararsız hale getirebilirler. Beş farklı immünglobülin sınıfı ve birkaç alt sınıf vardır. Her sınıf, biraz farklı bir role sahip olan bir antikor grubunu temsil eder. İmmünglobülin M (IgM), plazma hücrelerinde (özel beyaz kan hücreleri) oluşan ve patojenler veya diğer yabancı maddelerle (antijenler) temas ettiklerinde kana salınan antikorlardır. Orada antijenlerle birleşirler ve vücutta daha fazla savunma reaksiyonunu tetiklerler. Kandaki IgM seviyesi, enfeksiyon durumunda özellikle hızla yükselir ve akut veya kalıcı bir enfeksiyona işaret eder.
Antikorlar veya immünglobülinler, vücudun bağışıklık sisteminde önemli bir rol oynar. Virüsleri, bakterileri ve diğer yabancı maddeleri ("antijenler" olarak adlandırılır) yakalayabilir ve onları zararsız hale getirebilirler. Beş farklı immünglobülin sınıfı ve birkaç alt sınıf vardır. Her sınıf, biraz farklı bir role sahip olan bir antikor grubunu temsil eder. İnsan kanındaki baskın antikor tipi immünoglobulin G'dir (IgG). En önemli görevleri, vücuda girmiş virüsleri, bakterileri ve bunların metabolik ürünlerini, ayrıca vücutta enflamasyon sırasında veya hücreler yok edildiğinde üretilen maddeleri yakalamaktır. Kandaki antikorların yaklaşık %70-80'i, dokulara girebilen ve enfeksiyonla savaşabilen immünglobülin G (IgG) antikorlarıdır. IgG, antikor bazlı bağışıklığın çoğunu sağlar. IgG antikorları, mikroorganizmalara karşı uzun süreli korumanın temelini oluşturur ve sağlıklı bir bağışıklık sistemine sahip olanlarda, yeniden enfeksiyonu önlemek için yeterli IgG antikorları üretilir. Kandaki immünglobülinlerin yaklaşık %70-80'i IgG'dir. İlk enfeksiyon sırasında spesifik IgG antikorları üretilir ve vücut, aynı antijene maruz kaldığında hızla yeniden üretilebilen bir IgG antikorları vücudu korur. IgG antikorları, mikroorganizmalara karşı uzun süreli korumanın temelini oluşturmaktadır. IgG testi ile vücuttaki antikor seviyesi belirlenebilmektedir.