Hamileliğe Hazırlık Paketi

Hamileliğe Hazırlık Paketi, hamileliğe hazır olup olmadığınızı belirlemek için üreme ve tiroid hormonlarının yanı sıra D vitamini seviyelerini ölçmek için de kullanılan kan testlerini içerir.

Test Sayısı
17
Örnek Tipi
İdrar Kan
Tahmini Sonuçlanma Süresi
Tahmini sonuçlanma süreleri numunelerin laboratuvara ulaştıktan sonra geçen süreyi belirtmektedir.
6 Saat

Adresinizde talep ettiğiniz hizmetin gün ve saatini belirtir misiniz?

Hizmeti talep ettiğiniz tarih ve saat, Memorial Evde Bakım Ekibimizin sizi araması sonrasında onaylanacaktır.Pazar günleri ve resmi tatillerde hizmet talebinde bulunmak için canlı destek üzerinden hasta danışmanlarımız ile görüşebilirsiniz.

Online Doktor Görüşmesi ister misiniz?

Sonuçlarınızın belirlenen doktorlarımız tarafından Online Doktor Görüşmesi ile değerlendirilmesini ister misiniz?

Online Doktor ile sonuçlarınızın değerlendirilmesi ek 250 TL ile ücretlendirilecektir.

Kupon kodunuz varsa bir sonraki adımda kullanarak indirimden faydalanabilirsiniz.

Bu Test Benim için Uygun mu?

Bir aile kurmayı mı düşünüyorsunuz ve hazırlıklara başlamadan önce kapsamlı bir test mi yaptırmak istiyorsunuz? Bebek sahibi olmayı mı planlıyorsunuz veya birkaç aydır başarısız denemeler mi oldu? Belki de doğurganlık tedavisine başlamak üzeresiniz ve doktorunuz sizden kan testi yaptırmanızı istedi. Bu test paketi hem doğal gebelik hem de tüp bebek için çok önemli olan temel hormon ve D vitamini düzeylerinin kontrol edilmesi açısından mükemmel bir başlangıç noktasıdır. Paket içerisinde vitamin (D vitamini), tiroid hormonu (TSH) ve hormonlara (FSH, LH, estradiol, prolaktin) yönelik testler bulunmaktadır.

Hamileliğe Hazırlık Paketi Hakkında

Hamileliğe Hazırlık Paketi

Özel Talimatlar

Test örneğini sabah saatlerinde ve aç karnına vermeniz önemlidir. Testinizden 48 saat önce ağır egzersiz yapmaktan ve et açısından zengin yemek yemekten kaçının. Herhangi bir vitamin veya mineral takviyesi almadan önce bu testi yaptırmalısınız.

Uzman Görüşü

Beslenme kültürü ve yaşam biçimlerinin değişmesi ile birlikte hormonal bozukluklarda artışlar gözlenmektedir. Üreme sağlığını olumsuz etkileyecek yetersiz beslenme, hastalıklar, ameliyatlar ve düzensiz yaşam biçimi çoğu zaman çocuk sahibi olma isteği duyulduğu zaman fark edilmektedir. Tiroid hastalıkları, kısırlık gibi üreme engelleyici risk faktörlerine neden olabileceğinden dolayı mutlaka önemsenmeli ve tiroid değerleri normal seviyedelerde tutulmalıdır. Çiftler psikolojik olarak ebeveyn olmaya hazır hissettiklerinde fizyolojik olarak da bu sürece uygun olmalıdır.

Doğal yollarla ya da tüp bebek uygulamaları ile bebek sahibi olmak için vücuttaki pek çok vitamin ve hormon düzeylerinin kontrolü ve takibi gereklidir. Gebelik sürecine hazır olup, olmadığınızın kontrolünü sağlayacak olan bu test aynı zamanda üreme fonksiyonlarında ağır hasarların yaşanmaması ve erken dönemde tedbir alınabilmesi için uygun olacaktır.

İçerdiği Test Grupları

Vücudumuzdaki B12 vitamini seviyesinin ölçümü için yapılan testtir. İnsan vücudundaki B12 vitamini eksikliği birçok soruna davetiye çıkarmaktadır. Sağlımız için gerekli olan vitaminler suda ve yağda çözülebilme özelliklerine göre iki grupta sınıflandırılır. Isıya duyarlı ve suda çözünen bir vitamin olan B12, vücut tarafından üretilmemektedir. B12 vitamini, sinir dokusunun sağlığı ile kırmızı kan hücresi üretimini sağlamaktadır. Vücutta depolanma miktarı düşük olan B12 vitamini içeren besinlerin çok tüketilmemesi ya da bol miktarda tüketilmesine rağmen bağırsakta yeterli derecede emilememesi; unutkanlık, hafıza kaybı ve konsantrasyon bozukluğuna kadar birçok probleme yol açabilmektedir. Yaşlandıkça vücutta tutulumu azalan B12 vitamini eksikliğinin belirtisi; el, kol ve bacaklarda uyuşukluk hissi, özellikle bebeklerde ve çocuklarda gelişim geriliği, kansızlık, sinir sisteminde bozulma, yürümede zorlanma ve dengesizlik şeklinde ortaya çıkabilmektedir.
25-Hidroksi olarak bilinen D vitamini testi, vücudumuzdaki D vitaminin miktarını ölçmek için yapılmaktadır. Yetişkinler ve çocuklar için en önemli vitaminler arasında yer alan D vitamininin eksikliği birçok sağlık sorununa neden olabilir. Özellikle kemik sağlımız için vazgeçilmez bir vitamin olan D vitamininin eksikliği, kanser gibi hastalıklarda hayati öneme sahiptir. Güneşten ve besinlerden alınan D vitamini, karaciğerde ve böbrekte değişime uğrayarak, daha etkili bir kimyasala dönüşmektedir. Osteomalazi, osteoporoz, paget gibi kemik hastalığı olanlarda, kas- iskelet sistemine ait sorunlar yaşayanlarda, güneş ışığını yeterli düzeyde alamayanlarda, obezite sorunu olanlarda, kısa aralıklarla hamile kalan anne adayları ile emziren annelerde D vitamini eksik çıkabilmektedir. Ayrıca kistik fibrosiz, MS, ülseratif kolit ve Crohn hastalığını teşhis etmek için bu testten yararlanılmaktadır.
Folik asit testi, vücudumuzdaki yaşamsal sistemlerin çalışabilmesi için gerekli olan folik asit miktarını ölçmek için yapılır. B vitamini ailesinden olan folik asit, bir diğer adıyla pteroylmonoglutamic asit, B9 vitamininin sentetik yapıda olan formudur.  Folat ise besinlerde B9 vitamininin doğal olarak bulunan şeklidir. Gebelik ve emzirme dönemi ile hipertiroidizm, karaciğer hastalıkları, emilim bozuklukları gibi durumlarda, vücudun ihtiyaç duyduğu folik asit miktarı artar. Folik asit, DNA ve RNA oluşturmaya yardımcı olmakta ve protein metabolizmasına katkı sağlamaktadır. Sağlıklı kırmızı kan hücreleri üretmek için gerekli olan folik asidin vücudumuzda eksik olması bazı sorunlara neden olmaktadır. Folit asit eksikliği durumunda; konsantrasyon eksikliği, iştahsızlık ve kilo kaybı, baş ağrısı- baş dönmesi, depresyon ile ağızda yaralar görülebilmektedir. Ayrıca folik asidin vücutta yüksek miktarlarda olması da zararlıdır.

Tiroid, boynun ön tarafında bulunan ve metabolizmayı yönetmeye yardımcı olan hormonlar üreten bir bezdir. T4, tiroid bezi tarafından üretilen hormonlardan bir tanesidir. Tiroid bezinin fazla ya da az çalışması durumunda salgıladığı hormonların seviyesinde de değişiklik oluşmaktadır. T4 hormonunun çoğu kandaki proteine bağlanarak işlev görürken, bir kısmı da serbest kalarak vücut ve dokular tarafından kullanılır. T4 hormonu, metabolizmanızın hızını artırmak için üretilir. Hipotiroidi hastalarında kandaki serbest T4 düzeyi düşük iken, hipertiroidi hastalarında bu değer genellikle normal aralığın üzerindedir. Serbest T4 düşüklüğünde; ödem, üşüme, kabızlık, saç dökülmesi, kas krampları, kilo alma, depresyon gibi belirtiler görülebilir. Gözde kuruluk, ışık hassasiyeti, görme problemleri, kaygı bozukluğu, halsizlik gibi belirtiler serbest T4 yüksekliğinde ortaya çıkabilmektedir.
Tiroid, boynun ön tarafında bulunan ve metabolizmayı yönetmeye yardımcı olan hormonlar üreten bir bezdir. T3, tiroid bezi tarafından üretilen hormonlardan biridir. Tiroid bezinin fazla ya da az çalışması durumunda salgıladığı hormonların seviyesinde de değişiklik oluşmaktadır. Tiroid bezinin aşırı çalışmasına bağlı gelişen Hipertiroidi hastalığının teşhisinde T3 hormon seviyesinin önemli bir yeri vardır. Serbest T3 düşüklüğünde; unutkanlık, cinsel isteksizlik, saç dökülmesi, kalp atış hızında düşüş, uyku isteği gibi belirtiler görülebilir. Aşırı sinirlenme, sık tuvalete çıkma, ishal ve sık dışkılama, adet düzensizliği, ellerde titreme, çarpıntı gibi belirtiler serbest T3 yüksekliğinden kaynaklanabilir.
"Tiroid Stimülan Hormon” kelimesinin kısalmasıdır. Türkçe karşılığı “tiroid uyarıcı hormon” demektir. Tiroid bezinin işlevlerini kontrol etmek için beyindeki hipofiz bezi tarafından üretilen bir hormon türüdür. TSH hormonu, aşırı ya da yetersiz çalıştığı zaman bazı sağlık sorunlarına neden olabilir. Tiroid Uyarıcı Hormon (TSH), hipofiz bezi tarafından üretilir ve tiroid bezinin iki hormonu olan tiroksin (T4) ve triiyodotironin (T3) üretmesi için uyarır. TSH düşüklüğünde; ishal, kas güçsüzlüğü, kilo kaybı, yorgunluk, uykusuzluk, üdet döneminde düzensizlik gibi belirtiler görülebilmektedir. Metabolizmanın yavaşlaması, iştah açılması, depresyon, sinirlilik, depresif hal, kalp çarpıntısı, eklem ağrısı gibi belirtiler ise TSH yüksekliği işareti olabilir.

LH (Luteinizan Hormon ya da Luteinleştirici Hormon) beyinde yerleşik hipofiz bezinden salgılanan bir hormondur. LH testi, LH hormonunun kandaki ya da idrardaki düzeyini ölçmektedir. LH kadınlarda yumurtalıkları uyararak yumurtanın çatlamasını sağlar. Yumurta çatlamadığı takdirde döllenme ve dolayısıyla da gebelik gerçekleşemez. Buna ek olarak LH yumurtalıklardan östrojen ve progesteron hormonlarının salınımını da düzenlemektedir. Bu hormonlar gebelik elde edilmesi ve hamileliğin sürmesi için çok önemlidir. LH testi kadınlarda adet bozuklukları ve infertilite sebeplerinin araştırılmasında mutlaka yapılması gereken incelemelerden biridir.
Estradiol, vücutta doğal olarak üretilen üç östrojen hormonundan biridir. Erkeklerde ve kadınlarda estradiol bulunur ancak kadınlarda hormon seviyeleri erkeklerden çok daha yüksektir. Estradiol kadınların vücudundaki yağ dağılımını kontrol etmektedir. Bu hormonun amacı üreme sistemini korumaktır. Adet döngüsü sırasında artan estradiol seviyeleri yumurtanın olgunlaşmasına ve salınmasına, döllenmiş yumurtanın tutunmasına izin vermek için de uterus astarının kalınlaşmasına neden olur. Yumurtalıklarda yapılan bir hormondur. Kadınların yaşı ilerledikçe vücutta estradiol değeri düşer, menopoz sürecinde iyice azalır. Üreme sağlığı açısından E2 değerlerinin normal seviyelerde olması çok önemlidir.
Folikül uyarıcı olarak adlandırılan FSH ( Follicle Stimulating Hormone) kadın ve erkeklerde çocuk sahibi olmak için çok önemli bir hormon değeridir. Eksikliği veya yetersizliği kısırlığa neden olabilir. Vücutta FSH seviyelerini ölçmek için yapılan kan testi, herhangi bir kısırlık sorunu olup olmadığını anlamak için yapılır. Folikül uyarıcı hormon kadınlarda yaşam boyunca ve adet döngüsüne bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Bu nedenle sonuçlar değerlendirilirken, hastanın yaşı ve adet döngüsü mutlaka dikkate alınır. Yüksek FSH seviyeleri azalmış yumurtalık rezervi ile, düşük FSH seviyeleri ise genellikle daha iyi yumurtalık fonksiyonu ile ilişkilendirilir. FSH değerlerinin 5- 10 arasında olması beklenmektedir. Bu değerin 10’un üzerine çıkması hamilelik olasılığını azaltabilmektedir.
Prolaktin, hipofiz bezi tarafından salgılanan bir hormondur. Prolaktin, süt üretiminin yanında üreme ve adet döngüsü gibi fonksiyonlardan da sorumlu bir hormondur. Prolaktin hormonunun eksikliği veya fazlalığı birçok sağlık sorununa yol açabilir. Tiroid hormonu, psikiyatrik sorunlar, yumurtlama problemleri, gebelik, emzirme durumu, cinsel isteksizlik, kemik erimesi, östrojen-testosteron hormonu, jinekomasti (erkeklerde meme büyümesi), adet düzensizliği gibi sorunlar için prolaktin hormonu anormalliklerinden kaynaklanabilir. Prolaktin düşüklüğü kadınlarda yetersiz süt üretimine, yumurtalık fonksiyonlarının düşmesine sebep olabilir. Doğumdan sonra süt gelmemesi başlıca belirtilerindendir. Erkeklerde de erken boşalma veya sertleşme sorunlarına sebep olabilmektedir.

Vücuttaki akyuvar, alyuvar ve kan pulcukları sayısı ile hemoglobin ve hematokrit değerlerinin ölçüldüğü tam kan sayımı (hemogram) testi pek çok hastalığın tanısının konulmasına yardımcı olmaktadır. Vücudumuz için hayati öneme sahip içerikteki kanımızın özellikleri çeşitli sağlık sorunları ile ilgili önemli bilgiler vermektedir. Tam kan sayımı CBC, Hemogram, ve TKS isimleriyle de bilinmektedir. Kandaki hücrelerin sayısını ölçen bu test ile beyaz kan hücreleri (WBC), kırmızı kan hücreleri (RBC) ve trombositler (PLT’ler) plazma içindeki üç hücrenin sayımı yapılır. Bu test sayesinde; kanama bozukluğuna bağlı sorunlar, kansızlık yani anemi, enfeksiyonlar, bağışıklık sisteminin organları enfeksiyondan ve yaralanmadan korumak için başlattığı süreç olan enflamasyon ( vücuttaki iltihap durumu), kan kanseri gibi hücreleri olumsuz yönde etkileyen birçok durum tespit edilebilmektedir.

AST (Aspartat Aminotransferaz) vücudumuzun en büyük organı olan karaciğer tarafından vücudun normal çalışması için üretilen bir enzimdir. SGOT (serum glutamik-oksaloasetik transaminaz) olarak da adlandırılan AST; beyin, kalp, böbrek, kas ve kırmızı kan hücrelerinde de bir miktar bulunur. Başta karaciğer kanseri olmak üzere, kronik hepatit, siroz ve safra kanallarındaki tıkanıklıklar, travmalar, karaciğer yağlanması, kateterizasyon ve anjiyoplasti, nöromüsküler hastalıklar ve aşırı AST yüksekliğine neden olabilir. AST değerlerinin yüksek olması karaciğer, kalp, beyin, böbrek ve kaslardaki herhangi bir hastalığı işaret edebilir. Böbrek hastalıkları, diyaliz, diyabetik ketoasidoz, hamilelik ve B6 vitamin eksikliği ile ileri derecedeki beslenme bozuklukları ise AST düşüklüğüne neden olur. Normal değerlerin altında görülen AST, genellikle bir sorun olarak değerlendirilmese de, düşük olmasının nedenlerinin de iyi araştırılması gerekir.
ALT (Alanin Aminotransferaz), vücudun en önemli organlarından biri olan karaciğer tarafından üretilen bir enzimdir. Çoğunlukla karaciğerde bulunan ALT; az miktarda kalp, böbrek ve kaslarda da bulunur. ALT yüksekliğine karaciğer yağlanması, obezite, diyabet, ilaç kullanımı, alkol kullanımı, hepatitler, siroz, safra yolu tıkanıklıkları, malignite ve kalp yetmezliği neden olur. ALT düzeylerinin düşük olması ise genellikle tıbbi açıdan bir anlam ve tehlike ifade etmez. Bu nedenle ALT seviyesini düşük olduğunu gören kişilerin endişe etmesine gerek yoktur.

Ferritin, metabolizma ve hücre reaksiyonları için oldukça önemli bir mineral olan demiri vücutta depolayan ve salınımını kontrol eden  bir protein kompleksidir. Ferritin testi, vücutta demir düzeyinin tespiti amacı ile yapılmaktadır. Vücutta demir eksikliği durumunda yeterli miktarda oksijen alamayan organ ve dokuların işleyişinde problemler meydana gelir. Yorgunluk, asabiyet, baş ağrısı ve baş dönmesi, unutkanlık, saç dökülmesi, üşüme, cinsel isteksizlik gibi belirtiler düşük ferritin oranına bağlı olarak ortaya çıkabilir. Çeşitli karaciğer rahatsızlıkları, tiroid problemleri, diyabet, Hepatit C ve lösemi de ferritin yüksekliğine yol açabilir.
Genellikle demir eksikliğine bağlı olarak görülen anemilerden şüphelenildiğinde yapılan bu test ile vücutta anemi varlığı tespit edilebilmektedir. Total demir bağlama kapasitesi (TIBC) ya da UIBC; serumdaki demir bağlayan bölgelerin demire ne dereceye kadar doyurulabildiğini ölçmektedir. Total demir bağlama kapasitesinin sağlıklı değerlerinin üzerinde olması anemi (kansızlık) varlığını gösterir. Çünkü TIBC yüksekliği demir depolarının düşük olduğu anlamına gelir. Bu durum demir eksikliği ile ilişkilidir.
İnsan metabolizması için büyük öneme sahip demir mineralinin vücuttaki seviyesinin ve depolanma durumunun öğrenilmesi için yapılması gereken bir testtir. Geçmeyen yorgunluk, sık üşüme, baş ağrısı ve dönmesi, kulak çınlaması, iştahsızlık, saç dökülmesi, tırnaklarda kırılma ve çizgili görünüm, cinsel isteksizlik, unutkanlık, sinirlilik, eklem ve kas ağrıları gibi problemler demir eksikliğine işaret edebilir. Demir değerlerinin yüksekliği ise çeşitli hastalıklardan kaynaklanabilmektedir. Bu nedenle demir testi önem taşımaktadır.

Tam idrar tahlili pek çok hastalıkla ilgili ipuçlarının idrar örneği değerlendirilerek elde edildiği bir test grubudur. İdrar örneğinin içinde olması gereken maddelerin seviyeleri, idrarın rengi, yoğunluğu, berraklığı gibi kriterler göz önünde bulundurularak analiz yapılır. Böbreklerimiz, zararlı maddeleri süzerek, idrar yoluyla dışarı atmaktadır. Bu da idrar testi ile pek çok hastalığın tanısının konulabilmesini mümkün kılmaktadır. Tam idrar tahlili ile vücutta böbrek hastalıkları, diyabet, çeşitli enfeksiyonlar, kan hastalıkları, hormonal, metabolik ve sistemik hastalıkların varlığı ile ilgili önemli bilgiler edinilmektedir. Elde edilen sonuçlar yapılması gerekli görülen diğer tetkiklerle de birlikte hastalıkların tedavi süreci için büyük önem taşımaktadır. Tam idrar tahlili gebelik takiplerinde de sıkça kullanılmaktadır.