lohusalık dönemi nedir
CategoriesGenel

Lohusalık Nedir? Lohusalık Dönemi Ne Kadar Sürer?

Lohusa dönemi, hamilelik sürecinin sonunda, bebeğin doğmasıyla girilen bir süreçtir. Doğum sonrası lohusalık dönemi, anne vücudunun eski haline dönmeye çalıştığı bir süreçtir. Bu süreçte büyük fiziksel, ruhsal, rol değişimleri gözlenebilir. Eşi ve ailesinden destek gören anneler bu süreci daha rahat atlatacaklardır. Doğumdan sonra sürekli duyulan lohusalık dönemi nedir sorusunun yanıtına yazımızdan ulaşabilirsiniz. Diğer yazılara ise Evde sağlık sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

Lohusalık Nedir?

Lohusa dönemi, tıbbi anlamıyla postpartumdur. Doğumdan sonra yaklaşık 6 hafta sürecek bir zamana verilen bir isimdir. Anne bedenen ve ruhen zorlandığı bir dönemdir ve bu süreçte iyileşir. Rahim, hamilelik esnasında fetüsün büyümesiyle genişler, lohusalık döneminde rahim eski boyutuna dönmek ister. bu dönemde vajinal akıntı ve kanama görülebilir. Ağrı, göğüslerde şişkinlik, endişe, gerginlik, ruhsal bunalım gözlenebilir. Anne vücudu, hamilelikten önceki fiziksel haline döner ve emzirme dönemindedir.

Sadece fiziksel değil ruhsal olarak da annede değişimler gözlenir. Hayatlarında çok farklı bir döneme giren anne bundan dolayı yüksek stres, duygusal olumsuz düşünceler içerisinde bulunabilir. Bundan dolayı bu süreçte anneye destek olunmalıdır. Anne dinlenebilmeli, sağlıklı beslenmeli, su tüketmelidir. Hijyen kurallarına bu süreçte ekstra dikkat edilmelidir zira bebekte anne de riskli bir dönemdedir. Ayrıca doktor kontrolleri aksatılmamalıdır.

Lohusalık Dönemi Ne Kadar Sürer?

Lohusa döneminin süresi 6 ile 8 hafta aralığındadır. Ancak bu durum kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Kadının genel sağlık durumuna, doğum şekline, doğum sonrası aldığı desteğe bağlı olarak değişir.

Lohusalık Döneminde Kanama Ne Kadar Sürer?

Lohusa döneminde gözlenen kanama, rahim içerisinde kalan plasenta vb. atıkların atılmasını sağlar. Kanama ilk birkaç gün koyu ve yoğun olabilir fakat zamanla hafif bir hal alır. Yaklaşık 4-6 hafta sürer. Fakat bireysel farklılıklardan lohusalık döneminde kanama süresi değişebilir.

Lohusalık Dönemi Nasıl Atlatılır?

Fetüsün büyümesiyle rahim de büyür. Doğum sonrasında yani lohusalık döneminde ise rahim küçülür. Bu süreçte vajinal akıntılar, kanama gözlenebilir. Akıntının süresi ve yoğunluğuna bağlı olarak doktorunuzla görüşebilirsiniz. Lohusalık dönemini atlatmak için öncelikle hormonal değişikliklere dikkat etmeniz gerekir. Doğum sonrası farklı hormonların seviyesi yükselebilir. Bu dönemde bebeğin sürekli uyanması vb. durumlardan dolayı anne uykusuz kalır. Uykusuz kalma, duygusal değişiklikler, fiziksel değişimlerin bir anda olması anneyi bitkin düşürebilir. Kadınların lohusalık döneminde annenin dinlenebilmesi lohusalık süresinin kısalmasına yardımcı olur. Bu süreçte doktor muayenelerini düzenli gitmek gerekir. Beslenme düzenine ve egzersizlere dikkat edilmelidir. Ayrıca eşinin de desteği çok önemlidir.

lohusalık dönemi

Lohusalık Dönemi Ağrılarına Ne İyi Gelir?

Lohusa döneminde farklı ağrılar gözlenebilir ve çoğu normaldir. Lohusalık dönemi ağrıları, şiddetlendiği taktirde doktorunuzla görüşmeniz en doğrusudur. Oluşan ağrılar karşısında alabileceğiniz bazı önlemler vardır. Bu dönemde yapılabilecek en önemli davranış istirahat etmektir.

Özellikle hamilelik sürecinde çokça yorulan vücudunuzun iyileşmesi için istirahat etmek en iyi davranıştır. Mümkün olduğunca uyku düzeninize özen göstermek gereklidir. Ağrıyan bölgeye masaj yapılabilir ya da sıcak su torbası, havlu konulabilir. Sıcaklığın cildinize zarar vermeyecek bir düzeyde olmasına dikkat etmelisiniz. Hafif egzersizler yaparak kaslarınızı harekete geçirebilirsiniz. Bu egzersiz programını bir doktora danışarak başlamayı unutmamalısınız. Sırt ağrıları bu dönemde çokça görülür. Bu noktada emzirirken ya da uyurken destek almak ağrılarınızı azaltabilir.

Lohusalık Döneminde Nelere Dikkat Edilmeli?

Lohusa dönemi, annenin toparlanma sürecidir ve dikkat edilmesi gereken birçok farklı nokta olabilir.

İşte bu dönemde dikkat edilmesi gereken noktalar:

  • Hijyen: Bu dönemde en çok dikkat edilmesi gereken konulardan biridir. Enfeksiyon riski yüksek bir dönem olduğundan dolayı bebeğin ve ortamın bulunduğu ortam temiz olmalı, sık sık eller yıkanmalıdır.
  • Beslenme: Normal yaşantıda da çokça dikkat edilmesi gereken bir konudur. Eğer anne bebeğini emziriyorsa yediği besinler bebeğe de geçeceğinden dolayı dikkatli ve sağlıklı beslenmeye özen göstermelidir. Bu noktada ekstra alabileceğiniz takviye besinler hakkında doktorunuza danışabilirsiniz.
  • Dinlenme: Doğum sonrasında vücut doğal olarak çok yorulur ve bir değişim yaşar. Bundan dolayı doğumdan sonra dinlenmeye ekstra özen gösterilmelidir.
  • Fiziksel Aktivite: Doktorunuzdan aldığınız izinler doğrultusunda aktivite yapmak kan dolaşımı arttıracağı gibi hamilelikte almış olduğunuz kiloları da kolaylıkla vermenize yardımcı olur.
  • Psikolojik Destek: Lohusalık dönemi psikolojisi hem anneyi hem de babayı zorlayan bir süreçtir. Bu durumun getirmiş olduğu sorumluluklar başta olmak üzere, fiziksel ve hormonal değişimlerin sonucunda annede ruhsal dalgalanmalar gözlenebilir. Bu süreçte uzman desteği almaktan çekinilmemelidir.

Lohusalıkta Uzak Durulması Gereken Besinler Nelerdir?

Lohusa döneminde bazı yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Bu noktada doktorunuzdan ya da yetkili sağlık personelinden bilgi almak en sağlıklı ve doğru tercih olacaktır. Fakat genel bağlamda kafeinli içeceklerden uzak durulmalıdır. Hamile ve lohusalık döneminde uzak durulması gereken bir diğer madde alkollü içeceklerdir. Süt üretimini azaltıcı etkisi vardır. Yiyecek olarak ise aşırı yağlı ve ağır, baharatlı yiyeceklerden uzak durulmalıdır.

Lohusalık Döneminde Cinsel İlişki Nasıl Olmalı?

Özellikle normal doğum yapan kadınlarda vajina ve rahimde bazı değişimler söz konusudur. Bundan dolayı bu organlarda ağrı ve sızı gözlenebilir, iyileşmesi için bir süre dinlenmek gerekebilir. Normal veya sezaryen sonrası lohusalık döneminin her kadında farklı işleyebileceğini unutmamalısınız.

Doktor önerilerine bağlı olarak ve taraflar hazır hissettiğinde cinsel ilişkiye girebilirsiniz. Fiziksel rahatsızlık, ağrı ve acı hissedildiğinde bir süre cinsel ilişkiden kaçınılmalıdır. Bu dönemde eşler arasında bağın arttırılabilmesi adına iletişim kurmak çok önemlidir. İyileşme süreci her kadında farklılık gösterir.

Lohusa Dönemindeki Anneye Nasıl Davranılmalı?

Lohusa dönemi, annenler için çok zorlayıcı bir süreçtir. Normal veya sezaryen lohusalık dönemi dönemi fiziksel ve duygusal bağlamda zorlayıcı bir süreçtir. Bu süreçte özellikle eşler birbirlerine karı anlayışlı davranması evlilik bağını koruyacaktır. İletişim halinde bulunmak gerekir. Annenin ihtiyaçları sık sık sorularak giderilmeye çalışılmalıdır. Lohusalık dönemi hemşirelik bakımına ve desteğine ihtiyaç duyulabilir.

Lohusalık Dönemi Hakkında Sık Sorulan Sorular

Lohusayken duşa girilir mi?

Lohusalık döneminde duşa gönül rahatlığıyla girilebilir. Lohusa dönemi hijyen kurallarına ekstra dikkat edilmesi gerekilen bir dönemdir. Bu noktada ılık bir su ile duş almak anneyi de rahatlatacaktır.

Lohusa anksiyetesi nedir?

Lohusa döneminde annelerde görülen bir anksiyete türüdür. Bebeklerine veyahut annelik rollerine yönelik sürekli bir endişe halinde gözlenir. Böyle bir durumdaysanız ve bu durum hayatınızı olumsuz etkiliyorsa bu konuyu doktorunuzla görüşmeniz daha sağlıklı olacaktır. Sağlıcakla Kalın.

lesitin nedir
CategoriesGenel

Lesitin Nedir? Ne İşe Yarar?

Lesitin, bitki ve hayvan dokularında bulunan yağ türevleri açısından zengin bir bileşiktir. Ayrıca lesitinin gıda sanayisinde emülgatör olarak ağırlıkla kullanılması da söz konusudur. Diğer bir taraftan, Yunancada yumurta sarısı olarak da ifade edilen lesitin kavramı gıda etiketlerinde E322 kodla anlam bulur. Geniş çerçevede lesitin, kozmetik, sağlık ve gıda sektörlerinde ham madde olarak yaygın bir şekilde kullanılır.

Lesitin Nedir?

Lesitin, bitki ve hayvanların hücre zarının kaygan bir yapı kazanmasını sağlayan yağ asitleridir. Bu açıdan, lesitin yapısı sayesinde yağ ile su arasında etkileşimi sağlayarak yardımcı hammadde olarak kullanıma imkan tanır.

Lesitin ilk kez 1850 yılında yumurta sarısından ayrıştırılarak elde edilmiştir. Emülgatör olarak yaygın kullanımı lesitin nedir sorusunun cevap bulması sayesinde hazırlanan ürünlerin stabil kalmasını sağlar. Ayrıca bir lipit çeşidi olması gıdalarda kıvam arttırıcı olarak kullanmasında rol oynar.

Lesitin Takviyesi Nedir?

Lesitin takviyesi, çoğunlukla soyadan elde edilerek granül halinde formüle edilir ya da yağ jel kapsül formuna dönüştürülebilir. Lesitin içeren besinlerden ayçiçeği, yumurta, fıstık, soya fasulyesi, mısır, buğday ruşeymi örnek olarak verilebilir. Bu besinlerin fosfatidilkolin, E ve A vitaminleri, fosfor, antioksidan açısından zengin olması faydalarının artmasına destek olur.

Lesitin Ne İşe Yarar?

Emülgatör olarak dikkat çeken lesitin mayonez gibi besinlerin akışkanlığını dengelemeye yardımcıdır. Bunun yanında, ekmeğin hızlı bayatlamasını da engelleyerek raf ömrünü uzatmayı destekler. Ayrıca, tatlı severlerin çikolatanın farklı üretilmesine katkı sağlar. Gıda üretiminden farklı, takviye edici ürün olarak günlük besin değerlerinin de depolanmasına yardımcı olur. Tüm bu bilgiler doğrultusunda, hazırlanan ürünlerin doku, lezzet ve kıvamını doğru bir şekilde sağlayabilmek lesitin nedir sorusunun cevabında saklıdır.

Bunların yanı sıra lesitin, cilt bakımında da etkilidir. Lesitin kullanımı özellikle cildi pürüzsüzleştirme yönünde kişiye katkı sağlar.

Lesitin ayrıca vücutta HDL olarak bilinen iyi kolesterolün yükselmesine ve LDL olarak ifade edilen kötü huylu kolesterolün düşüşüne yardımcı olur. Bu sayede karaciğer sağlığının korunmasını destekler.

Lesitin Takviyesi Ne İşe Yarar?

Lesitin faydaları arasında besin takviyesi olarak kullanımı oldukça yaygındır.

Gıda takviyesi olarak lesitin faydaları aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • Vücutta HDL olarak bilinen iyi kolesterolün yükselmesine ve LDL olarak ifade edilen kötü huylu kolesterolün düşüşüne yardımcı olur. Bu sayede karaciğer sağlığının korunmasını destekler.
  • Fosfotilkolin lipitleri açısından zengin olması bağırsak mukoza tabakasının mevcut durumunun korunmasında yardımcı rol oynar. Böylece iltihabik ülseratif kolit rahatsızlığının belirtilerini minimize edilmesine yardımcıdır.
  • Kan damarlarında trigliserit seviyesini dengelemeye yardımcı olması damar plaklaşmasının azalmasına ve bu sayede kalp damar sağlığının korunmasını destekler.
  • Menopoz döneminde kadınlarda gelişen hormonal dengesizlikler terleme, sinirlilik, halsizlik ve yorgunluk gibi belirtileri belirgin hale getirebilir. Lesitin nedir ve faydaları nelerdir denilince akla gelen cevaplardan biri de menopoz semptomlarının azalmasına yardımcı olmasıdır.
  • Kolin içeriği sayesinde beyinde bilişsel aktiviteyi ve hafızayı da geliştirmeye yardımcıdır.

Lesitin Ne İçin Kullanılır?

Lesitin pratikte gıda, kozmetik ve sağlık alanlarında keşfedilen ürünler için ham maddedir şeklinde cevaplanabilir. Lesitinin yapısı gereği suyu sevmeyen hidrofobik kısmı yağ bileşenlerine suyu seven hidrofilik kısmı ise su bileşenlerine bağlanır. Böylece ürünün stabilite ve dayanıklılığını arttırmaya destek olur. Tatlandırıcı, koruyucu ve kıvamlaştırıcı ajan olarak ürünlerde ön plana çıkar.

Gıda ürünlerinde ön plana çıkmasının yanı sıra sağlık açısından da birçok faydası bulunan lesitin, cilt bakımı, karaciğer sağlığı, kolesterol dengesi, menopoz dönemindeki kadınların hormon dengesizliklerinin iyileştirilmesi ve bilişsel sağlıkla birlikte hafızaya iyi gelmesiyle de bilinir.

Lesitin Nerelerde Bulunur?

Lesitin bitki ve hayvanların vücut bileşenlerinden elde edilir. Bunun yanında, lesitin nerede bulunur sorusunun cevaplanabilmesi için izolasyonunun GMP koşullarında sağlanması önemlidir. Bitkilerin hücre zarından, yumurtanın sarısından ve hayvanların karaciğerinden elde edilmesi hala favori tercihlerdendir.

Lesitin İçeren Besinler Nelerdir?

Lesitin içeren besinler arasında margarin, dondurma, fındık ezmesi, çikolata, mayonez, hazır çorba, sos, soya fasulyesi, baklagiller, yer fıstığı, barbunya, ayçiçeği ve mısır yer alır.

Lesitin Çeşitleri Nelerdir?

Lesitin çeşitleri genel olarak soya, kanola, mısır, kalsiyum, ayçiçek yağları ile açıklanabilir.

Soya Lesitini

Soya lesitini, Glycine max latince ismi ile soya fasulyesinden elde edilen bir türünü ifade eder. Gıda ve diğer sektörlerde en çok kullanılan çeşidi olarak soyanın yağı çıkarılırken bir yan ürün olarak elde edilir.

Ayçiçek Lesitini

Ayçiçek lesitini, ayçiçek tohumlarının yağı çıkarılırken elde edilen maddedir. Özellikle bu türü gıda malzemelerinde emülsifiye ajan olarak ifade edilir. Hem gıda hem de kozmetik ürünlerde sıkça kullanılır, bu doğrultuda cilt ürünlerinden nemlendirici ve bakım gruplarında dikkat çeker. Soya ürünlerine alerjisi olan kişiler için bu lesitin alternatifler arasında bulunur.

Kalsiyum Lesitini

Kalsiyum lesitini, pratikte gıda endüstrisinde E322 kodlu ham madde olarak bilinir. Kalsiyum tuzlarını içermesi tekstürel düzenleme, stabilizasyon ve emülsiyon oluşturmaya destek olur. Kalsiyum lesitin faydaları kısaca karışım stabilizesini artırmaya yönelik olması nedeniyle geniş çerçevede yer verilir.

Mısır Lesitini

Mısır özünün yağı çıkarılırken bir yan ürün olarak mısır lesitini elde edilir. Emülgatör olarak bir çok alanda kullanılırken ağırlıkla soya ve yumurta alerjisi olanlar için alternatiftir.

Kanola Lesitini

Kanola bitkisinin yağı işlemden geçerken yan bir ham madde olarak izole edilir. Geniş bir alanda endüstriyel uygulamalarda yardımcı hammadde olarak kullanılması alternatifleri çoğaltır.

lesitin ne işe yarar

Lesitinin Faydaları Nelerdir?

  • Lesitin, bir gıda bileşeni olarak kullanıldığında formülasyonun fiziksel özelliklerini dengelemede öne çıkar.
  • Yağ ve su gibi birbirine karışmayan sıvıları homojen bir hale getirmek için emülgatör görevini yapar.
  • Hamur işlerinin içeriğinde yumuşak bir yapı kazandırması besinin ağızda kolay parçalanabilme imkanı tanır.
  • Peynir türlerinde ilave edilen sıvı ile yağlı kısmın doğru bir şekilde etkileşimini sağlar.
  • Dondurma gibi buzlu ürünlerin görünümünün daha güzel olması ve yavaş erimesine yardımcı olur.
  • Cilt ürünlerinde ise gerek zengin içeriği ile tabakaları desteklemesini gerekse ürünün formülünün dengelenmesine yardımcı olur.

Lesitinin Cilde Faydaları Nelerdir?

Lesitinin cilde en önemli faydalarından biri pürüzsüzlük kazandırma olarak kabul edilir. Emülsifiye ajan olmasının yanında vitamin ve mineral açısından zengin olması cilt sağlığının korunmasına da katkı sağlar. Cildin nem tutma kapasitesini arttırması; cildin kurumasını engellemede ve esnekliğinin korunmasında destekleyici rol üstlendirir. Cildinizi ve vücudunuzu desteklemek için farklı önerilere evde sağlık sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

Lesitinin Olası Zararları Nelerdir?

Bir katkı maddesi olarak gıdalarda kullanımı ile insan sağlığına zararlı değildir. Eğer, kişinin bu ham maddeye alerjisi varsa bazı problemler oluşabilir.

Lesitinin Kullanım Alanları Nelerdir?

Lesitin, kozmetik ve cilt bakımı, gıda sanayisi, endüstriyel uygulamalar, gıda takviyesi ve sağlık ürünlerinde kullanılabilir. Özellikle cilt bakımında en önemli faydası cilde pürüzsüzlük kazandırmak olan lesitin, gıda bileşeni olarak kullanıldığında formülasyonun fiziksel özelliklerini dengelemede, hamur işleri yapımında da besinin ağızda kolay parçalanabilmesi için hamura yumuşuk bir yapı kazandırır.

Lesitin Hakkında Sık Sorulan Sorular

Lesitin takviyesi karaciğere iyi gelir mi?

Lesitin, yağ seviyesini dengeleyerek karaciğere zarar vermesini engellemede yardımcıdır.

Lesitin sağlıklı mı?

Evet, gıda takviyesi olarak lesitin sıklıkla tercih edilir.

haşimato beslenme şekli
CategoriesGenel

Haşimato Beslenme Şekli

Haşimato beslenme, hastalığın seyrinde belirtilerinin azalmasında oldukça önem kazanır. Otoimmun hastalıklar grubunda yer alan haşimato hastalığının tedavisi günümüzde tam olarak mümkün değildir. Bu bağlamda, haşimato beslenme şekli ile hastalığın ağırlaşması engellenebilmekte ve farklı hastalıklara yakalanma riski belirli oranda azaltılabilmektedir. Böylece, tedaviye destek olarak doğru haşimato beslenme listesi her yaşta kişi için yol gösterici rol üstlenir. Çeşitli sağlık sorunlarına karşı evde koruyucu ve önceyici uygulamalara göz atmak için evde sağlık sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

Haşimato Beslenme Nedir?

Haşimato beslenme önerileri arasında protein ve temel yağ asitleri ağırlıklı beslenme tavsiye edilir. Bunun nedenleri ise haşimato hastalığının bozulan bağışıklık sistemi ile ilişkisi olmasındandır. Bu kapsamda, kontrolden çıkan savunma sisteminin aşırı cevabını yatıştırmak için haşimato tiroidi beslenme tedavisi destekleyicidir. İlk olarak önerilen beslenme tedavisinde bağışıklık sistemini dengeleyici mineral ve vitamin desteğine önem verilir. Genetik ve çevresel faktörlerden etkilenen haşimato beslenme şekli kişiye özel diyetlerle yönlendirilebilir.

Bununla birlikte, savunma sistemi ile doğrudan ilişkili olan bağırsak sağlığının korunması kritiktir. Haşimato beslenme kapsamında bağırsak florasını düzenleyen ve besinlerin emilimini arttıran gıdalar da önceliklidir. Ayrıca, tiroid bezinin iltihaplanmasına neden olan antikorların yükselmesinin engellenmesinde temel yağ asitleri dikkat çeker. Hipotiroidi problemini oluşturan haşimato hastalığında beslenme önerileri metabolizmayı hızlandıracak besinlerden de geçer. Bunun yanında, güçlü antioksidan ve anti-inflamatuar özellikli bitki ve bitki ekstraktları tüketimi haşimato tiroidi beslenme yollarından biridir.

Otoimmun hastalıklar tedavi edilmezse başka bir otoimmun rahatsızlıklara da davetiye çıkarabilir. Bu hastalıklar arasında graves, multipli skleroz, crohn, sedef ve egzama, gül, iltihaplı romatizma, peptit ülser, tip 1 diyabet vardır. Yaş ile beraber haşimato beslenme önerileri takip edilmezse ikinci ya da üçüncü bir otoimmun hastalıkla mücadele edilebilir. İlave olarak, hastalığın yan etkisi olan cilt kuruluğu, saç dökülmesi, eşey hormonlarında bozukluk, sinirlilik, soğuk el ve ayaklar, kısırlık riski, uyku problemleri, halsizlik gibi durumlar içinde takviye edici ürün kullanımı tavsiye edilir.

Haşimato Beslenme Önerileri

Haşimato beslenme önerileri kişinin hayatı boyunca kullanacağı gıdalar ve kısa süreli kullanacağı besinler olarak iki grupta incelenebilir. Böylece, gıda takviyeleri ile hızlı ve pratik bir sonuç elde edilerek sağlık profili düzenlenebilir. Bununla beraber, hayat standardı haline getirilerek öğünlerde gerekli yiyecek ve içecekler günlük tüketilebilir. Haşimato tiroidi beslenme alternatifleri aşağıdaki gibi listelenebilir:

  • Metabolizma yavaşlığı yaşayan hastalar bağırsak hareketlerini arttırmak için enginar gibi lif içerikli ürünler tüketebilir. Ayrıca, haşimato beslenmede bağırsaklarda yararlı bakterilerin sayısının arttırılması iltihap mekanizmasını dengeleyebilir. Bu amaçla, kefir gibi prebiyotik içerikli gıdalar ve probiyotik içerikli ürünler tüketilebilir.
  • Stresin vücutta artışı iltihaplanmayı arttıracağından dolayı sakinleştirici ürünler kullanılabilir. Haşimato beslenme kapsamında sarı kantaron, lavanta gibi takviye edici ürünlerden faydalanılabilir. Ayrıca, haşhaş yağı gibi sabit yağların kek ve kurabiye yapımına eklenebilir.
  • Antioksidan tüketimi ile vücuttan yabancı maddeler uzaklaştırılabilir ve iltihap mekanizmasının tetiklenmesi engellenebilir. Bu doğrultuda, haşimato beslenmede C, D ve E vitamini, selenyum, çinko, magnezyum mineralleri diyetlere eklenebilir.
  • Anti-inflamatuar gücü yüksek bitkiler tüketilebilir. Haşimato beslenmede çörek otu, zerdaçal, propolis, turunç, kuşburnu, üzüm çekirdeği, zencefil, moringa bitkileri ve bazı mantar çeşitleri diyetlerde alınabilir.
  • Tiroid bezinin hasar almasına bağlı olarak bağırsak emilim problemleri ortaya çıkabilir. Özellikle, demir, d vitamini, folik asit, kalsiyum, B12 eksikliği belirgin şekilde görülebilir. Haşimato beslenmede tahıl ürünleri ve mor renkli sebze tüketimi ile bu eksik mineral ve vitamin desteği vücuda alınabilir.

haşimato beslenme

Haşimato Hastaları Ne Yememeli?

Vücut iltihabını arttıracak gıdalar ve içeceklerden haşimato beslenmesinde uzak durulması önerilir. Özellikle iltihabı arttıracak trans yağlar, rafine şekerler, kahve, çay, asitli içecekler grupta yer alır. Hazır gıda ürünlerinin tüketimini azaltılarak katkı ve dolgu maddeleri içerikli ürünlerin tüketilmemesi tavsiye edilir.

Haşimato beslenme listesinde bağışıklık dengesini bozacak alerjen maddelere dikkat edilmelidir. Bu açıdan, bağırsak hassasiyetinin oluştuğu durumlarda laktoz intoleransı ya da glutene karşı alerji gelişebilir. Haşimato glutensiz beslenme ile bağışıklık sisteminin kontrolden çıkması engellenebilir. Gluten içerikli hamur işleri ve tahıl ürünlerinden uzak kalarak bu sürecin desteklenmesi önemlidir. Ayrıca, haşimato beslenmede hipotiroidi için kullanılan iyot mineralinin sınırlandırılması tavsiye edilir. İyot eksikliği sonucu kişilerde tiroid bezinin yavaş çalışılması gözlemlenebilir. Bu duruma karşın haşimato beslenmede iyot alımı günlük değerlerinin üzerinde alınması iltihap mekanizmasını negatif etkileyebilir. Diğer bir taraftan, alkol ve sigara gibi kötü alışkanlıklar savunma sistemini zayıflattığı için hastalığın ortaya çıkmasında temel neden olabilir. Haşimato beslenme sırasında bu maddelerin tüketiminin kısıtlanması gereklidir.

Haşimato Beslenme Listesi

Haşimato beslenme listesinde öncelikle protein ağırlıklı beslenmek önemlidir. Bu bağlamda, yoğurt, süt, beyaz et ve balık ürünleri tüketimi öğünlere eklenebilir. Ayrıca, omega 3 içeriğine sahip balık ve balık ürünleri tüketmek ekstra katkı sağlar. Mineral ve vitamin açısından zengin sebze ve meyve tüketimi bağışıklık için önemlidir. Selenyum ve çinko içeriği yüksek kuruyemişler de öğünlere ilave edilebilir. Haşimato beslenmede bağırsak desteği sağlayacak karpuz, semiz otu, havuç, narenciye meyveler, chia tohumu gibi gıdalar katkı sağlayabilir. Ayrıca, tiroid bozukluğu kaynaklı unutkanlık ya da zeka problemleri için B vitaminlerince zengin yumurta, kırmızı et ve kuru baklagiller tüketilebilir. Benzer beslenme ve diyet listeleri için beslenme danışmanlığı sayfamıza göz atabilirsiniz.

Haşimato Beslenme Hakkında Sık Sorulan Sorular

Haşimato hastaları hangi sebzeleri yememeli?

Haşimato beslenmede, iyot emilimi dengesini bozabilecek deniz yosunları gibi mahsuller sık tüketilmemelidir. Bununla birlikte, guatrojenik besinler olarak bilinen karnabahar, ıspanak, lahana, brokoli, yer fıstığı, şalgam, brüksel lahanası, şeftali, çilek gibi gıdalar az tüketilmesi önerilir. Bu sebze ve meyveler tüketilirken pişirilerek öğünlere eklenmesi doğru adımlardan biridir.

Haşimato beslenmede yumurta yenir mi?

Yumurta içeriğinin kalsiyum ve protein açısından zengin olması haşimato beslenmede katkı sağlar. Ancak, gereğinden fazla tüketildiğinde fazlaca bağışıklık sistemi yükselebilir, bu durum hastalığın seyrini olumsuz etkileyebilir.

Haşimato hastaları Türk kahvesi içebilir mi?

Haşimato beslenmede, kahvede bulunan kafein maddesi stres hormonun dengesini etkileyebileceğinden dolayı sınırlı sayıda tüketilmesi önerilir.

hastane çantası
CategoriesGenel

Hastane ve Doğum Çantasında Olması Gerekenler Nelerdir?

Hastane doğum çantası, anne adaylarının doğum hazırlığı aşamasının en önemli parçalarından biridir. Hastane çantası, hastaneye gidildiğinde ihtiyaç duyulacak olan temel eşyaları içerir. İlk kez anne olacak kadınlar için doğumun ne zaman başlayacağını tahmin etmek zordur. Dolayısıyla doğum tarihi yaklaştıkça çantanın hazır olması, beklenmeyen sürprizle karşılaşmamak için önem taşır. Çantanın içinde hem annenin hem de bebeğin ihtiyaç duyacağı kıyafetler bulunur. Hastane doğum çantasında her zaman rahat giysilere ihtiyaç duyulacaktır. Bunun yanı sıra doğum sonrası kullanılmak üzere hijyenik ped, iç çamaşırı, emzirme sütyeni, terlik ve kişisel hijyen ürünleri de çantanın içinde olmalıdır. Yeni doğan bebek içinse zıbın, battaniye, bebek bezi, ıslak mendil ve yenidoğan takımları çantanın olmazsa olmazlar arasında yer alır.

Doğum Çantası Nedir?

Doğum, anne adayları için heyecanla beklenen ve ömür boyu unutulmayacak bir andır. Bu sürecin rahat ve sıkıntısız geçmesi adına önceden planlama yapmak gerekir. Doğum hazırlıklarında kilit rolü hastane çantası üstlenir. Hastane çantası annenin doğuma giderken yanında götüreceği, hastane süresince ihtiyaç duyacağı eşyaları içerir. Yalnızca anne için değil, bebeğin de ihtiyacına yönelik bebek hastane çantası hazırlamak gerekir. Hastane doğum çantası, doğum öncesi, doğum sırası ve sonrasında gerekli olan tüm malzemelerin düşünüldüğü ve özenle hazırlandığı seti ifade eder.

Doğum Çantasında Olması Gerekenler

Doğumun yaklaştığı o heyecanlı günlerde her şeyin eksiksiz olmasını isteyen anne adayları için doğum çantası hazırlama listesi önemli bir kılavuz olur. Doğum için hastane çantası hem annenin hem de bebeğin ihtiyacına yönelik özel olarak hazırlanır. Hastane çantası olması gerekenler arasında rahat kıyafetler, hijyen ürünleri, bebek bezi, pişik kremi ve ilk bebek kıyafetleri yer alır. Hastane çantasının içinde olması gerekenlerden biri de annenin kişisel bakım eşyalarıdır. Bu eşyalar arasında tarak ve makyaj ürünleri bulunabilir. Anne adayının huzurunu sağlamak için sevdiği bir kitap, müzik veya fotoğraf makinesi de hastane çantası için gerekenler arasında tercih edilen eşyalar arasındadır.

Anne İçin Doğum Çantası Nasıl Hazırlanmalı?

Doğuma yaklaşırken anneler için doğum çantası hazırlama süreci büyük önem taşır. Doğum için hastane çantası hazırlama aşamasında annenin ihtiyaç duyacağı rahat kıyafetlerden hijyen malzemelerine kadar her şey düşünülmelidir. Aynı zamanda bebek doğum çantası hazırlama süreciyle birlikte bebeğin de ihtiyacına yönelik eşyalar eklenmelidir.

Bebek İçin Doğum Çantası Nasıl Hazırlanmalı?

Bebek için yaklaşan doğum sürecinde özel bir hazırlık yapmak gerekir. Bebek için zıbın, ilk battaniye, temiz bez ve ıslak mendil gibi temel ihtiyaçları içeren ürünler doğum çantasının en önemli özelliklerinden biridir. Bebeğin konforunu ve ihtiyacını gideren en önemli araçlar bu çantada toplanır.

Doğum Çantası Ne Zaman Hazırlanır?

Doğumun yaklaşmasıyla birlikte anne adayları için birçok hazırlığın yanı sıra doğum tarihinin yaklaştığı son trimester içerisinde, özellikle 35. haftadan itibaren hastane çantasının hazırlanmaya başlanması önerilir. Doğum süreci veya suyun gelmesi gibi beklenmedik durumlara karşı erken bir hazırlıkla, 32. haftadan itibaren de çantanın hazır olması gerekir, denilebilir. Böylece ani bir durumda anne adayı hazırlıksız yakalanmaz ve stres yaşamaz. Çanta hazırlama işlemini önceden planlamak bu özel anın daha huzurlu ve kontrollü geçmesine yardımcı olacaktır.

Doğum Çantası Kaçıncı Hafta Hazırlanmalı?

Doğumun yaklaştığı son trimesterde anne adayları hastane çantası listesi hazırlamaya başlar. Bu süreçte en çok sorulan sorulardan biri, çantanın ne zaman hazırlanması gerektiğidir. Genel olarak 35. haftadan itibaren hastane çantasının hazır olması gerekir. Bu sayede beklenmedik erken doğum gibi durumlarda anne adayı hazırlıksız yakalanmaz. Bu tarz yararlı bilgilere ulaşmak için evde sağlık sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

Doğum Çantası Kontrol Listesi

Bebek beklerken annelerin en çok üzerinde durduğu konulardan biri, doğum anında yanında olması gerekenleri içeren doğum çantası kontrol listesidir. Bu liste, annenin doğum esnasında ve sonrasında ihtiyaç duyabileceği tüm eşyaları detaylıca sıralar. Ancak her doğum aynı olmadığı için, özellikle planlanan bir ameliyat durumu söz konusuysa, ameliyat hastane çantası listesi ameliyat tarihine yakın bir süreçte tamamlanabilir. Bu liste, ameliyat sonrası dönemde annenin ihtiyaç duyacağı malzemeleri ve konforunu artıracak ürünleri kapsar. Önceden hazırlanmış olan liste, doğum sürecini daha rahat geçirmeyi sağlar.

Hastane Çantasında Neler Olmalı?

Hastane sürecinde rahat ve hazırlıklı olmak herkesin isteğidir. Hastane çantası ihtiyaç listesi bu anlamda önemli bir yardımcıdır. Anne adayları için bu sürecin bir parçası olan yenidoğan hastane çantası listesi, bebeğin ilk günlerinde ihtiyaç duyacağı eşyaları detaylı bir şekilde sıralar. Bebek zıbını, battaniyesi, temiz bezler bu listeye dahil edilir. Bununla birlikte doğumun yanı sıra diğer hastane yatışları için de bir hastane yatış çantası hazırlamak gerekir.

hastane çantası nasıl hazırlanır

Hastane Çıkış Çantası Listesi

Doğum sonrası eve dönüş, anneler için ayrı bir heyecandır. Bu süreçte hastane çantası hazırlama önem kazanır. Hastane çıkışı çantası listesi ile ev dönüşü kolaylaşır. Bu listede bebeğin ilk kıyafetleri, battaniyesi ve gerekli acil malzemeler bulunur. Ayrıca hastane çantası için kilitli poşet ürünü de unutulmamalıdır. Böylece hastanede kullanılmış olan ve temiz eşyalar ayrı tutulabilir.

Hastane Çantası Hakkında Sık Sorulan Sorular

Hastane çantasında neler bulunur?

Hastane çantasında bebeğin ihtiyacına göre seçilmiş kıyafet, mevsime uygun battaniye, alt temizleme mendilleri, sade tasarımlı body, pratik bebek tulumu, şapka, yumuşak bir havlu, ilk emzik ve biberon, cilt koruyucu kremler ve diğer gerekli eşyalar yer alır.

Hastane çantasına kaç tane bebek bezi konulmalı?

Yeni doğanlar için bebek bezinin ilk günlerde sık sık değiştirilmesi gerekir. Bu sebeple 20-30 arasında yeni doğan bezini çantaya eklemek uygundur.

Bebek için hazırlanan hastane çantasında neler olmalı?

Bebek için hazırlanan çanta içerisinde 3-4 adet tulum, mevsim şartlarına uygun örtü, bebek bezi, eldiven, çorap, emzik, yumuşak bir havlu olmalıdır.

yoga nedir
CategoriesGenel

Yoga Nedir? Evde Yoga Egzersizi Yapılır mı?

Yoga binlerce yıl öncesine dayanan eski Hint geleneğinden doğan bir uygulamadır yanıtı verilebilir. Sanskritçe kelime anlamıyla “birleşme” veya “birlik” anlamına gelen yoga, beden, zihin ve ruh arasındaki dengeyi sağlamak için yapılan bir dizi fiziksel, zihinsel ve nefes egzersizlerinden oluşur.

Yoga Nedir?

Yoga, hem fiziksel hem de zihinsel ve ruhsal denge arayışı için kullanılan bir pratiktir. Yoga, bedeni, zihni ve ruhu birleştirmeye yönelik eski bir Hint uygulamasıdır. Fiziksel pozisyonlar (asana), nefes kontrolü (pranayama), meditasyon (dhyana) ve etik ilkelere dayalı bir disiplin olarak yoga, bireylere beden farkındalığı, içsel huzur ve ruhsal denge kazandırmayı amaçlar. Bu nedenle eğer yoga konusunda ilerlemek istiyorsanız yoga ritüeli nedir araştırmasına başlayabilirsiniz.

Yoga Ritüeli Nedir?

Yoga ritüeli, yoga pratiğini daha anlamlı ve bilinçli bir deneyim haline getirmek için uygulanan belirli bir dizi adım olarak tanımlanabilir.

Yoga ritüelini başlamadan önce yoga nedir, ne için yapılır gibi bir araştırma yapmanız gerekebilir. Öncelikle sessiz bir ortam ve sakin bir atmosferde bulunmak önemlidir. Rahat bir oturma pozisyonunda, derin ve bilinçli nefes alarak bedeni ve zihni rahatlatmak ritüele başlama aşamasıdır. Yoga ritüelini başlamadan önce niyet belirlemek, pratiği yapma amacınızı odaklamak için önemlidir. Ana bölüm olan asana aşamasından başlanarak bedene belirli hareketler yaptırılır.

Yoganın yapılma amaçları arasında nefes tekniklerine odaklanma, prani (yaşam enerjisi) akışını düzenlemeye ve zihni sakinleştirmeye yardımcı olması yer alır. Derin nefes alıp verme, nefesi tutma ve ritmik nefes teknikleri gibi pranayama teknikleri bu aşamada uygulanabilir. Ritüel sonunda kendinize teşekkür etmek ve pratiğin sağladığı faydalara odaklanmak ritüeli tamamlar.

Yoganın 8 Basamağı Nedir?

Yoganın 8 basamağı, antik Hint filozofu Patanjali’nin Yoga Sutraları adlı eserinde açıkladığı bir rehberdir. Bu basamaklar, yoga pratiğini derinleştirmek ve ruhsal dönüşümü teşvik etmek için kullanılır.

Yama (Etik İlkeler): Yama, yoga pratiğinde ahlaki ve etik değerleri ifade eder. Beş farklı yama vardır:

  • Ahimsa: Şiddetsizlik ve zarar vermemek.
  • Satya: Doğruluk ve dürüstlük.
  • Asteya: Hırsızlık yapmamak veya başkalarının haklarına saygı göstermek.
  • Brahmacharya: Cinsel enerjinin dengelenmesi ve yönlendirilmesi.
  • Aparigraha: Aşırı hırslılık ve düşkünlükten kaçınmak.

Niyama (Kişisel Disiplin): Niyama, kişisel davranış ve disiplin ilkelerini ifade eder. Beş farklı niyama şunlardır:

  • Saucha: Temizlik ve içsel ve dışsal arınma.
  • Santosha: Memnuniyet ve içsel huzur.
  • Tapas: Kendi içsel ateşini ve disiplini beslemek.
  • Svadhyaya: Kendi içsel doğrultusunda öz-sorgulama ve kendini bilme.
  • Ishvara Pranidhana: Tanrı’ya teslim olma ve kendi egonun ötesine geçme.

Asana (Fiziksel Duruşlar): Yoga pratiğindeki fiziksel pozisyonları ifade eder.

Pranayama (Nefes Kontrolü): Pranayama, nefesin kontrol edilmesi ve doğru nefes tekniklerinin uygulanmasıdır.

Pratyahara (Duyuların Kontrolü): Pratyahara, dış dünya ile ilişkimizi azaltmayı ve dikkati içsel dünyaya yönlendirmeyi ifade eder.

Dharana (Zihin Odaklanması): Dharana, zihni belirli bir noktada odaklanmaya ve tek bir düşünceye yönlendirmeye yönelik konsantrasyon pratiğini ifade eder.

Dhyana (Meditasyon): Dhyana, zihinsel sessizlik ve içsel huzur halinde sürekli meditasyon pratiğini ifade eder.

Samadhi (Birlik Hali): Samadhi, yogi’nin kendi özüyle, evrenle ve ilahiyle birleştiği durumu ifade eder.

Yoga Neden Yapılır?

Psikolojik olduğu gibi yoganın fiziksel faydaları da bulunur. Her yoga pozisyonu belirli kasları hedef alır. Bu da vücut esnekliğinizi artırır ve sakatlanma riskinizi azaltır. Zihni sakinleştirebilir ve stres seviyelerini düşürebilir. Nefes pratikleri odaklanmanıza yardımcı olabilir. Yoga, enerjinizi her harekete veya pozisyona tam olarak odaklanmaya zorlar. Zihin ve bedenin birlikte çalıştığını hissetmenize yardımcı olabilir.

Yoga Çeşitleri Nelerdir?

Hatha Yoga

Hatha yoga, başlangıç seviyesi fiziksel pozisyonlar ve nefes teknikleridir.

Ashtanga Yoga

Ashtanga yoga, dinamik ve sürekli bir akış içeren bir yoga türüdür. Belirli bir sıra takip edilir ve pozisyonlar öğrenciden bağımsız olarak ilerler.

Vinyasa Yoga

Vinyasa yoga, nefesle senkronize edilmiş hareketler bütünüdür. Pozisyonlar bir akış içinde birbirine bağlanır. Bu akış, güç, esneklik ve dengeyi artırmayı hedefler.

Iyengar Yoga

Iyengar yoga, doğru duruşa ve pozisyonlara odaklanır. Bu türde kullanılan props (destekleyici araçlar) pozisyonları daha erişilebilir hale getirir. Iyengar yoga, hassasiyet ve doğrulukla pozisyonları öğretmeyi vurgular.

Yin Yoga

Yin yoga, pozisyonlara daha uzun süreler boyunca odaklanır. Bu, kasları ve bağları gevşetmeye, esnekliği artırmaya ve zihinsel dinginlik sağlamaya yardımcı olur.

Restoratif Yoga

Restoratif yoga, rahatlatıcı pozisyonlar ve props (destekleyici araçlar) kullanarak tam bir gevşemeyi teşvik eder. Bu tür, stresten arınma ve zihinsel huzur sağlama amacı taşır.

Hamile Yogası

Hamile yogası, anne adaylarına gebelik sırasındaki değişikliklere uyum sağlamalarına ve rahatlamalarına yardımcı olmak için fiziksel duruşlar, nefes teknikleri ve meditasyon içerir. Hamilelikte yoganın faydaları ve çeşitli farklı yöntemler için evde sağlık sayfamızdan size uygun yoga programlarını inceleyebilirsiniz.

Hot Yoga

Hot yoga, terlemeyi artırmak ve vücuttaki toksinleri atmak amacıyla yapılır yanıtı verilebilir. Hot yoganın bir türü olan bikram yoga da genellikle yüksek sıcaklıkta yapılır.

Kundalini Yoga

Kundalini yoga,  enerji merkezlerini vücuttaki çakraları açmayı ve kundalini enerjisini uyandırmayı amaçlayan türdür yanıtı verilebilir. Farklı uygulamalardan birini seçmek için yoganın faydaları nelerdir şeklinde bir araştırma yapabilirsiniz.

Yoganın Faydaları Nelerdir?

Yoganın faydaları arasında düzenli olarak uygulandığında bir dizi fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişim cevabı verilebilir. Bedeni esnekliği artırır ve dengeli hareketleri teşvik eder. Bu sayede günlük aktivitelerde daha az yorulmanıza yardımcı olabilir. Güçlenmiş kaslar, vücut duruşunu düzeltebilir ve genel dayanıklılığı artırabilir. Kronik ağrıları, sırt ağrılarını ve baş ağrılarını hafifletebilir. Düzenli uygulanan nefes tekniği pratikleri sayesinde akciğer kapasitesini artırabilir. Yoga hareketleri, kan dolaşımını ve kalp sağlığını destekleyebilir.

Yoganın Ruhsal Faydaları

  1. Stres Azalması: Yoganın faydaları arasında ilk sırada stres seviyelerini azaltması ve zihni sakinleştirmesi gelir.
  2. Anksiyete ve Depresyon Azalması: Yoganın ruhsal faydaları arasında ilk sırada anksiyete ve depresyon semptomlarının hafifletmesi gelebilir.
  3. Duygusal Dengeli: Yoga, duygusal dengeyi teşvik edebilir. Kendi bedeninizle daha bağlantılı hissetme ve içsel huzur arayışı, duygusal stabiliteyi artırabilir.
  4. Uyku Kalitesi: Yoga pratiği, içerdiği nefes egzersizleri sayesinde iyi uyku kalitesini artırabilir.
  5. Duygusal Farkındalık: İçsel farkındalığı artırabilir, kişinin kendisini daha iyi anlamasına ve başkalarına karşı daha anlayışlı olmasına yardımcı olabilir.

eve yoga nasıl yapılır

Yoga Nasıl Yapılır?

Evde yoga yapma teknikleri öncesinde yoga pratiğinizi neden yapmak istediğinizi belirlemelisiniz. Bu sayede evde yoga nasıl yapılır ya da evde yoga yapılır mı sorularına yanıt bulabilirsiniz. Öncelikle hangi yoga pratiğini yapmak istediğinize daha kolay karar verebilirsiniz. Yoga matı gibi uygun ekipmanları temin edin. Yoga pratiği sırasında doğru nefes tekniklerini öğrenin. Derin ve bilinçli nefes alıp verme, yoga pratiğinin merkezinde yer alır. Yoga pratiği sırasında hareketleri nefesle senkronize edin. Son olarak meditasyon yaparak zihinsel rahatlama sağlayabilirsiniz.

Evde Yoga Yapılır mı?

Evet, evde yoga yapmak oldukça yaygındır ve mümkündür. Evde yoga yaparak, istediğiniz yoga tarzını seçebilir ve kendi pratiğinizi oluşturabilirsiniz. Belirli bir yoga türüne veya öğretmene bağlı kalmadan farklı tarzları deneyebilirsiniz.

Evde Yoga Yapmak İçin Gerekli Ekipmanlar Nelerdir?

Başlangıç seviyesi için kaymaz bir yüzeye sahip, rahat ve dayanıklı bir yoga matı ve rahat esnek kıyafetler bu pratik için yeterlidir.

Yoganın Püf Noktaları Nelerdir?

Doğru nefes tekniklerini öğrenin ve nefesinizi pozisyonlarla senkronize edin; pozisyonlarda doğru formu koruyun, kaslarınızı ve eklemlerinizi zorlamadan pozisyonları uygulayın; sadece kendi sınırlarınıza saygı gösterin, kendinizi zorlamadan esnemeye çalışın; düzenli ve düşünceli bir şekilde pratik yapın.

Yoga Yaparken Nelere Dikkat Edilmelidir?

Yoganın faydaları ve zararları için bazı detaylara dikkat etmeniz gerekir. Ani hareketlerden kaçının, yavaş ve kontrollü bir şekilde pozisyonlara geçiş yapın. Sakatlanmaları önlemek için doğru teknikleri öğrenmek ve gerektiğinde profesyonel bir yoga öğretmeninden rehberlik almak önemlidir.

Yoga Haftada Kaç Kez Yapılmalı?

Yoganın psikolojik faydaları için yoga pratiğinin sıklığı kişisel tercihlere, hedeflere ve fiziksel duruma göre değişebilir. Genelde haftada 2-3 kez yoga yapmak, düzenli faydaları görmek için yaygın bir öneridir.

Yoga Hakkında Sık Sorulan Sorular

Yoga spor yerine geçer mi? 

Yoga, bir spor aktivitesi yerine geçmez. Ancak, fiziksel gücü artırabilir ve vücut duruşunu düzeltebilir.

Yoga ne kadar sürede etki eder?

Yoganın etkileri kişiden kişiye göre değişebilir. Etki görebilmek için en az birkaç ay düzenli şekilde pratik yapmak gerekir.

Yoga yapmak kilo verdirir mi?

Yoga yapmak kilo verdirme odaklı bir egzersiz değildir.

Yoga ile sıkılaşmak mümkün mü?

Yoga ile sıkılaşma, düzenli pratiğin etkisiyle mümkün olabilir.

Kapat
Add to cart
Görüşmeyi Başlat
Canlı Destek
Canlı Destek - Evde Sağlık
Merhaba,
Size nasıl yardımcı olabiliriz?