Evde kuru cilt bakımı herkes için oldukça önemli bir detay olabilir. Cilt yapısı ne olursa olsun nem cilt için bir ihtiyaçtır. ancak kuru ciltler için bu ihtiyaç daha büyük boyuttadır. Çünkü kuru cilt, nemsizlikten kaynaklı olarak yıpranmaya daha yatkındır ve hassastır. Cilt bariyerinin zayıfladığı kuru ciltlerde yağ miktarı da azdır. Kuru cilt yapısı genetik olarak aktarılabilirken çevresel faktörler, yaşlanma, aşırı sık yıkama ve yanlış ürün kullanımı gibi etkenler de kuru cilde yol açabilir. Kuru cilt özellikleri pullanma, gerginlik, çatlama veya kaşıntı olarak karşınıza çıkar. Bu problemlerle karşılaşıyorsanız cildiniz kuru olabilir.

 Kuru Ciltler İçin Günlük Bakım Rutini Nasıl Olmalıdır?

• Evde kuru cilt bakımı yaparken ilk aşamanız mutlaka temizlik olmalı. Sabah ve akşam olmak üzere cildinizi hafif bir temizleyiciyle temizlemelisiniz. Kuru ciltler için üretilen sabunsuz ve peeling etkisi olmayan hafif temizleyicileri tercih edebilirsiniz.
• Cildinizin pH dengesini ayarlayan tonikleme adımını da ihmal etmemelisiniz. Kuru cilt bakım rutini için tonik adımı da önemlidir. Alkol içermeyen ve cildi yatıştıran toniklere yönelebilirsiniz.
• Kuru cilt için günlük bakım çok önemlidir. Doğru ürünlerle yapacağınız bakım ile kurumaya bağlı sorunları ortadan kaldırabilirsiniz. Günlük bakımın en önemli adımlarından biri de nemlendirmedir. Kuru cildinize yoğun nem takviyesi sağlamak için cildinize uygun bir nemlendirici kullanmalısınız.
• Hassas olan cildinizi güneşten korumanız gerekir. Lekelenmelere yol açan UV ışınlarından cildinizi koruyarak uzun vadeli bakım sağlayabilirsiniz.
• Nemsiz cilt için günlük cilt bakımı yaparken göz çevrenizi es geçmemelisiniz. Normal cildinize nazaran daha hassas olan göz çevreniz için özel serumlar ve kremler kullanmalısınız.
• Kuru cilt vücut bakımı da mutlaka günlük rutininizde olmalı. Zira kuru cilt tipi yüzde belirgin olsa da vücut üzerinde de kendini belli eder. Pul pul dökülme, çilek görünümü gibi sorunlar kuru vücut tipinde olabilir. Bu nedenden ötürü kuru ciltlere uygun vücut kremleriyle veya losyonlarla vücut bakımınızı tamamlamalısınız. Özellikle duşta sonra vücudunuza da krem sürmeye özen göstermelisiniz.

Kuru Cilt Temizliği Nasıl Yapılmalı?

Evde kuru cilt bakımı için bazı detaylara dikkat etmelisiniz. Öncelikle sabunlarda yer alan sert maddeler cildinizdeki doğal nemlendiriciler yok eder. Nemlendirici yağları yok olan cildinizde tahriş sorunları baş gösterebilir. Cildinizdeki yağları tüketmeyen, hafif bileşenlere sahip temizleyiciler çok kuru ciltler için kuru cilt bakımı için idealdir. Tercih edeceğiniz temizleyicinin içerisinde gliserin, seramidler veya hyalüronik asit gibi bileşenler bulunabilir. Bu bileşenler cildinizi nazikçe temizler ve ferah bir his bırakır. Eğer cildinizi temizledikten sonra gergin bir his hissediyorsanız yanlış temizleyici kullanıyor olabilirsiniz. Salisilik asit veya glikolik asit içeren temizleyiciler kuru ciltler için cilt bakımı için size dost olmayabilir.

Evde Kuru Cilt Nasıl Nemlendirilir?

Kuru ve hassas ciltler için cilt bakımı yaparken en önemli adım nemlendirmedir. Kuru ciltte nemi yoğun süre hapseden nemlendiriciler kuru ciltler için idealdir. Yüzünüzü temizledikten, tonik veya peeling uygulaması yaptıktan sonra etkili formüle sahip bir nemlendiriciyi yüzünüze uygulayabilirsiniz. Cildinizin elastikliğini yeniden sağlamak ve kuru cildin sahip olduğu rahatsızlıkları gidermek için doğru bir nemlendirici seçmelisiniz.

 Kışın Kuru Ciltlerin Bakımı Nasıl Olmalı?

• Kış aylarında cilt kurumaya daha meyillidir. Kışın evde yüz kuruluğu çektiğiniz durumlarda ortamı fazla ısıtıp ısıtmadığınıza dikkat etmelisiniz. Isıtıcıların bulunduğu ve yüksek sıcaklığa sahip odalar, nemi alarak cildinizin daha fazla kurumasına yol açabilir. Bu yüzden kışın aşırı sıcak ortamlarda bulunmamaya, bulunuyorsanız havanın kaybettiği nemi sağlayan aygıtlardan yararlanmaya dikkat etmelisiniz.
• Kar yağdığı zaman güneş ışınları karlar tarafından yansıtılır ve bu durum da güneşin zararlı UV ışınlarının cildinize ulaşmasına yol açar. Bu durumun önüne geçmek için kışın da güneş kremi kullanmalısınız.
• Kış aylarında kuru ciltler için günlük cilt bakımı yaparken nemlendirmeye ekstra özen göstermelisiniz. Sadece yüzünüze değil ellerinize de nem desteği sağlamalısınız. Zira ellerinizdeki deri oldukça incedir ve kurumaya meyillidir. Yanınızda hem yüzünüz hem de elleriniz için nemlendirici taşıyarak kış aylarında ihtiyaç duyduğunuz neme ulaşabilirsiniz.

Cilt Kuruluğuna İyi Gelen Bitkiler Nelerdir?

Hindistan Cevizi Yağı

Evde kuru cilt bakımı için en çok tercih edilen yağlardan biri Hindistan cevizi yağı. Başka bir yağla karıştırılmadan uygulanabilen yağ, yumuşaklığı ile cilde pürüzsüzlük kazandırır ve cildin kaybettiği nemi sağlar. Bu yağı sadece yüzünüze değil vücudunuzun diğer bölümlerine de uygulayabilirsiniz.

Yulaf Ezmesi

Evde kuru cilt bakımı için yulaf ezmesi yenilenmeyi hızlandırdığı için sıklıkla tercih edilir. Yulaf sahip olduğu anti-inflamatuar özellikleri sayesinde cildin pH dengesinin sağlanmasına yardımcı olur. Kuru ciltlerin sahip olduğu sorunları hafifletmeye yardımcı olan yulaf, pürüzlü cilt görünümün giderilmesini sağlar.

Aloe Vera

Evde kuru cilt bakımı için Aloe vera bitkisi tercih edilebilir. Zira aloe vera bitkisi evde büyütülebilen bir bitkidir ve içinden çıkan jel cildin nemlendirilmesinde oldukça etkilidir. Aloe vera bitkisinin içinden çıkan jeli cildinize uygulayabilir veya jeli nemlendiricinizin içine karıştırabilirsiniz.

Salatalık

Evde kuru cilt bakımı yaparken faydalanan besinlerden biri de salatalık. E vitamini açısından zengin olan salatalık, sulu olması sayesinde kuru ciltler için evde bakım aşamalarında kullanılır. İçeriğindeki vitamin ve minerallerle nemlendiren salatalık maskesi, kuru cilt bakımı doğal yöntemler içinde idealdir. Salatalık maskesi yaparak cildinize parlaklık kazandırabilir hücre hasarlarınızın önüne geçebilirsiniz.

Cilt Kuruluğu Evde Nasıl Önlenir?

Kuru ciltler için evde cilt bakımı yaparken bazı noktalara özen göstererek kuruluğunuzu kontrol altına alabilirsiniz.

• Çok sıcak suyla duş almamaya çalışın. Sıcak su cildinizdeki doğal nemi azaltabilir. Her gün duş almaktansa gün aşırı duş almayı deneyebilirsiniz.
• Her duş sonrasında vücudunuzu ve yüzünüzü mutlaka nemlendirin.
• Cildinizi tahriş edecek büyük tanecikli peelinglerden uzak durun.
• Duş esnasında nemlendirici vücut sabunlarından destek alarak vücudunuzu temizlerken nemlendirebilirsiniz.
• Cildinizi sık sık kaşımamaya çalışın ve havluyla sertçe ovalamayın.
• Bol bol su tüketin ve mevsiminde sebze-meyve tüketmeye özen gösterin.

Aşırı saç dökülmesi, erkek ve kadınlar için fiziksel görünüşü derinden etkileyen ve psikolojik bir travma oluşturan rahatsızlıktır. Ayrıca, genetik ve çevresel faktörler yoğun saç dökülmesi probleminin temel nedenleri arasındadır. Bu doğrultuda, aşırı saç dökülmesi nedenleri tam anlamıyla tespit edildikten sonra çözüm arayışı başlar. Günümüzde, saç dökülmesini engelleme adına yapılacak bazı adımlarla büyük ölçüde tetikleyici faktörler devre dışı bırakılarak saç yapısının korunması amaçlanır.

Saç Dökülmesi Evde Nasıl Önlenir?

Saç dökülmesini engellemenin evde doğal yolları basit uygulamaları içerir ancak tesiri yüksek bir potansiyel oluşturur. Bu bağlamda, aşırı saç dökülmesini önlemek için aşağıdaki süreçler takip edilebilir:

• Saç köklerinin beslenmesi dolaşım yoluyla hücrelere taşınan besinlerle gerçekleşir. Bu nedenle, dengeli beslenerek A, B, C, D ve E vitaminlerini yeterince almak oldukça önemlidir. Diğer bir taraftan, diyetlerde makro ve mikro besinler tam anlamıyla vücuda alınması dökülme karşıtı etki açısından gereklidir.
• Rahatlatıcı spor aktivitelerinden yoga ve meditasyon yaparak stres ve kaygının kontrol edilmesi aşırı saç dökülmesinin önüne geçebilir.
• Güçlü bir saç profili için sıcak su ile yıkamaktan uzak durulması önerilir, ılık su ile yıkama yapılması kafa derisinde sebum tabakasına zarar vermediği için aşırı saç dökülmesini engellemede destekleyicidir.
• Saç teli olarak ifade edilen foliküllerin, keratin yapısı ısıl işlem ve zararlı kimyasallarla zarar görebilir. Böylece, koparak dökülme zamanla oluşabilir ve özellikle kök bölümünü etkileyen perma gibi işlemler aşırı saç dökülmesine sebep olabilir. Bu işlemlerden önce folikül yapısını korumak adına serum ve sprey gibi doğal içerikli ürünlerden yararlanabilir. Ayrıca, kimyasal boya yerine organik içerikli boya kullanımı foliküle zarar vermemesi adına önemlidir.
• Kafa derisine aralıklı masaj yapma kılcal damarları harekete geçirdiği için oksijen seviyesini kök bölümü için arttırır, böylece aşırı saç dökülmesine karşı önlem alınabilir.
• Uzun saçın sürekli at kuyruğu yapılması ya da topuz yapılması da zamanla ilgili köklerin havasız kalarak zayıflamasına neden olabilir, bu durumun da engellenmesi aşırı saç dökülmesinin önüne geçilmesinde yardımcıdır.
• Bitkisel çözümler ile folikül ya da kökler güçlendirilebilir, kalın telli bir yapıya zemin hazırlayabilir ya da koparak dökülmenin önüne geçmede destek olabilir.

Saç Dökülmesine Karşı Evde Uygulanacak Yöntemler

Aşırı saç dökülmesine evde iyi gelen şeylerin başında bazı uygulamalar yer alır. Saçın temizliği, masajı, besleyici serum ve maske kullanımı, soğuk suyla yıkanması bazı uygulanan yöntemler arasındadır.

Saç Derisi Masajı

Aşırı saç dökülmesi ile mücadele için masaj da deneyebilirsiniz. Kıl hücrelerinin beslenmesi için hücrelere oksijen ve besin taşıyan mekanizması kılcal kan damarlarından geçer. Kan düzeyinde hemoglobin seviyesi yüksekse yeterli oksijen taşınabilir. Ayrıca, mineral, vitamin, glukoz, yağ asitleri ve aminoasitlerin taşınması hücrelerin besin değerlerini karşılamada etkilidir. Bununla birlikte, deri bölgesine masaj yapılması kılcal damarları harekete geçirir. Böylece, ilgili hücreleri bütünlüğünü korur ve yenilenmesi hızlanır.

Düzenli Saç Temizliği

Aşırı saç dökülmesinin nedenlerinden biri de şampuan olabilir. Her gün su ve şampuan benzeri ürünlerle banyo yapılması saç proteini olarak bilinen keratin tabakasının zayıflamasına neden olur. Nem dengesini kaybeden ilgili foliküller cansız ve kırılgan yapıya dönüşür. Böylece, kişide aşırı saç dökülmesi meydana gelebilir. Deri bölgesinde bulunan temel yağ asitlerinden oluşan sebum tabakasının da yıpranmaması için sürekli temizleme işlemi yapılmamalıdır. Gün aşırı saç yıkama periyodu ayarlanarak uygun pH’da ürün tercih edilerek aşırı saç dökülmesini engellenebilir.

Saç Maskesi Uygulama

Evde saç dökülmesine ne iyi gelir evde çözüm için saç maskesi deneyebilirsiniz. Maske içeriğinde folik asit, B12 vitamin, demir, magnezyum, kalsiyum, kolajen, hyaluranik asit gibi hammaddeler keratin tabakasının güçlenmesini ve dolgun bir görünüm kazanmasını sağlar. Maskeler içeriğinde bulunan özel hammaddeler aşırı saç dökülmesinin engellenmesinde yardımcı molekülerdir.

Soğuk Suyla Saç Durulama

Sıcak suya maruz kalan deri bölgesinde sebum dengesi bozulur ve hücreleri besleyen yağ yapısı zarar görür. Uzmanlar, ılık suyla durulamanın yağ-su dengesinin koruyarak aşırı saç dökülmesinin önüne geçtiğini belirtir.

Saç Dökülmesine İyi Gelen Besinler Nelerdir?

Aşırı saç dökülmesine iyi gelen besinler bulunur. Demir, selenyum ve B12 eksiklikleri, protein içerikli ürünlerin az tüketilmesi, tiroid problemleri, kadın hastalıkları, DHT hormonunun aşırı yükselmesi aşırı saç dökülmelerin metabolik nedenlerindendir. Bu doğrultuda, aşırı saç dökülmesine iyi gelen takviye edici ürünler arasında özellikle antioksidan içeriği yüksek yeşil sebzeler, vitamin ile mineral açısından zengin kuruyemiş ve baklagiller, eşey hormonlarının dengelenmesine yardımcı bal ve polen vardır. Bununla birlikte; kalsiyum ve magnezyum deposu süt ve süt ürünleri, kan dolaşımını arttıran omega 3 ve sabit yağlar tercih edilebilir. Aşırı saç dökülmesinin yaşanmaması için vücudun makro ve mikro depolarının azalmaması gereklidir.

Saç Dökülmesine İyi Gelen Bitkisel Yağlar

Aşırı saç dökülmesine yönelik kürlerin hazırlanması için soğuk sıkım sabit yağları kullanabilirsiniz. Omega 3, omega 6 ve omega 9 içeriğine sahip sabit yağlar besleyici özelliği çok yüksektir. Saç dökülmesine iyi gelen yağlar masaj, doğrudan sürme ya da farklı temizleyici ürünlerle birlikte uygulama ile aşırı saç dökülmesinin fayda sağlar.

Hindistan Cevizi Yağı

Esansiyel yağ asitleri ve laurik asit açısından zengin olan Hindistan cevizi yağı; saçın parlak, canlı ve hacimli görünmesine destek olur. Özellikle tiroid problemlerinden kaynaklı yanlış hormon birikimine maruz kalan kök yapısının normal formuna dönüşmesine yardımcı olur.

Badem Yağı

E vitamini açısından zengin badem yağı, aşırı saç dökülmelerinde sıklıkla tercih edilen ürünlerdendir. Koparak dökülme ya da ısıl işlemden dolayı zarar görmüş foliküllerin yenilenmesine destek olur.

Çay Ağacı Yağı

Deri bölümünün kurumasını ve kepeklenmesini engelleyen çay ağacı yağı, ölü derinin temizlenmesine destek olur. Bu sayede, hücrelerin büyümesinin yolunu açarak yeni hücrelerin sayısını arttırır. Köklerin nefes almasını sağlayan çay ağacı yağı, nem dengesini arttırır. Taşıyıcı yağ olarak badem yağı ile birlikte kullanımı etkilerini katlayabilir.

Çam Terebentin Yağı

Kepek karşıtı özelliği ile deri tabakasını kaşıntı ve kurumasını engelleyerek aşırı saç dökülmesi sürecini yavaşlatır.

Argan Yağı

E vitamini ve omega 3 içeriği açısından zengin olan argan yağı, aşırı saç dökülmesini engelleyerek saç uzamasını hızlandırmaya yardımcıdır.

Ayak mantarı tedavisi, karmaşık bir konu olabilir. Özellikle yazın kendini gösteren bu hastalıkla baş etmek için farklı yollara başvurabilirsiniz. Kronik bir enfeksiyon olmasa da hem inatçı olması hem de bulaşıcı olmasıyla can sıkıcı olabilir. Ancak, doğru yolları denedikten sonra ayak sağlığınıza geri kavuşmanız mümkün. Evde ayak mantarı tedavisi için deneyebileceğiniz yollar bulunur.

Evde Ayak Mantarına Ne İyi Gelir?

Her ne kadar aniden ortaya çıkan bir durum olsa da, evde ayak mantarı tedavisi doğru zamanda yapılmazsa enfeksiyon vücudun farklı bölgelerine yayılabilir. Bu da enfeksiyondan kurtulmanızı zorlaştırabilir. Tırnakları temiz tutarak ve kısa keserek enfeksiyonu azaltabilirsiniz. Aynı zamanda tırnaklara iyi bakılması yayılmasının da önüne geçer. Evde bulunabilecek malzemelerle bu hastalıktan kolayca kurtulabilirsiniz. Çay ağacı yağı, karbonat, deniz tuzu, sarımsak, yoğurt, yeşil çay, kına, elma sirkesi bu malzemelerin arasında bulunur. Bu malzemeleri doğru bir şekilde uygulamanız çok önemlidir. Eğer doğru bir şekilde uygulanmazsa yarardan çok zarar verebilir.

Evde Ayak Mantarı İçin Neler Yapılır?

Evde ayak mantarı tedavisinin yapılması gerekir. Çünkü mantar kendiliğinden yok olmaz. Evde ayak tırnak mantarı tedavisinde reçetesiz ve aktarlarda bulunabilecek seçenekler vardır. Eczaneden mantar önleyici kremler ya da ojeler alabilirsiniz. Bu kremleri kullanmadan önce tırnakların beyaz lekelerini törpülemeli ya da kesmelisiniz. Tırnağı törpüleyerek inceltmeniz de hastalığın önüne geçebilir. Sonrasında tırnakları yıkamalı ve iyice kuruttuktan sonra kremi sürmeniz daha etkili sonuçlar almanızı sağlar. Çoraplar ve havlular yüksek sıcaklıkta yıkanarak, iyice mikropların ölmesi sağlanmalı ve o şekilde kullanılmalıdır.

Evde Ayak Mantarı Tedavi Yöntemleri

Evde ayak mantarı tedavisi zor olabilir ama erken başlanıldığında başarılı sonuçlar alınabilir. Ayak tırnak mantarı tedavisi evde bulunabilecek sarımsak ile yapılabilir. Sarımsağın bazı mantar türlerinde ve bakteride etkili olduğu keşfedilmiştir. Taze sarımsakları soyduktan sonra ezip ılık bir suda bekletin. Beklettiğiniz suya ayaklarınızı sokup, 30 dakika boyunca bekletin. Ancak, denemeden önce sarımsağın kokusunu göz önünde bulundurmanız gerekebilir. Eğer kokusuz bir yöntem denemek isterseniz, taze iyi bakteriler bulunduğunu bildiğiniz bir yoğurdu mantarlı bölgelere sürerek bekletebilirsiniz. Bu yöntem hem mantarı tedavi edebilir hem de kuruyan bölgeleri rahatlatır. Bu tedavilerin işe yaradığına dair bilimsel araştırma çok fazla yoktur. İşe yarayıp yaramayacağını deneyerek öğrenebilirsiniz. Eğer ağır mantar enfeksiyonuna sahipseniz, evde doktor hizmetini alarak hızlıca sonuca ulaşabilirsiniz.

Evde Doğal Yollarla Ayak Mantarı Tedavisi

Evde ayak mantarı tedavisi için başka doğal yollar da vardır. Ayak mantarı için kına ve sirke en çok bilinen yöntemlerdendir. Kına mantar enfeksiyonunu kökten temizleyebilen, aynı zamanda mantar önleyici özelliği bulunan bir yapıdadır. Kınayı sorunlu bölgeye sürdükten sonra bir gece bekletip yıkayarak etkisini arttırabilirsiniz.

Elma sirkesinin antimikrobiyal özellikleri bulunur. Bu yüzden tedavide tercih edilebilir. Eğer bu yöntemi deneyecekseniz mantarlı ayağınızı bir ölçü sirke ve iki ölçü su olacak şekilde günlük 20 dakika sirkeli suda bekletebilirsiniz. Bunların yanı sıra çay ağacı yağı da kullanılabilir. Çay ağacı yağı, hem antifungal (mantar öldürücü) hem de antiseptik özelliğe sahip bir yağ çeşididir. Bir pamuğu yağın içine soktuktan sonra günde iki defa doğrudan mantarlı bölgenin üzerine koyabilirsiniz.

Yarım bardak karbonatı ılık su ile dolu bir kova ya da leğene dökerek 15-20 dakika içerisinde bekleterek mantarın önüne geçebilirsiniz. Ancak ayağınızı sudan çıkarınca yıkamayın, sadece iyice kurulanması gerekir. Eğer mantar hastalığı ile birlikte farklı rahatsızlıklar hakkında bilgi almak isterseniz evde sağlık sayfasında pek çok soruna ilişkin tavsiyeler bulabilirsiniz.

Evde Ayak Mantarı Kaşıntısına Ne İyi Gelir?

Evde ayak mantarı tedavisi ile birlikte en sık çözüm aranan konu İlk olarak pamuklu ve çok sıkmayan çoraplar tercih edilmelidir. Karbonatlı su hem mantarı tedavi edebilir hem de kaşıntıyı alabilir. Aynı zamanda kaşıntı ve oluşan kokuyu lavanta yağı giderebilir. Parmak aralarınızı lavanta yağı ile silebilirsiniz.

Evde Ayak Mantarı Tedavisinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Evde ayak mantarı tedavisinde dikkat edilmesi gereken birkaç nokta vardır. Ayaklarınızı her gün yıkamaya ve uzun süreli sıkı giysiler giymemeye dikkat ederek işe başlayabilirsiniz. Yıkadığınız su sıcak değil ılık olmalıdır. Sıcak su ayaklarınızı tahriş ederek kötüleşmesine yol açabilir.

Ayak Mantarından Korunmak İçin Alınabilecek Tedbirler Nelerdir?

Evde ayak mantarı tedavisinin yanı sıra hastalık geçtikten sonra da korunmak gerekir. Ancak bazı kişiler daha fazla risk taşır. Bunları sıralayacak olursak;

• Tırnağında yara ya da ayağında çatlak olan kişiler
• Diyabet hastaları
• Bağışıklık sisteminin zayıf olması
• Bacaklarda zayıf dolaşım (venöz yetmezlik) ya da daralmış damarlar dolayısıyla kan akışı azalan kişiler
• Vücudunun başka bölgelerinde mantar enfeksiyonu olan kişiler.

Mantar enfeksiyonu yukarıda listelenen nedenlerden dolayı meydana gelirse ciddi sorunlara yol açabilir. Bunun için korunma yöntemlerine başvurulmalıdır. Korunma yöntemleri arasında şunlar vardır;

• El ve ayakları temiz tutmak,
• El ve ayakları yıkadıktan hemen sonra iyice kurulamak,
• El ve ayak tırnaklarını kısa ve temiz tutmak,
• Soyunma odalarında ya da ortak kullanılan duşlarda çıplak ayakla yere basmamak,
• Ayakkabı ve çorapları her gün değiştirmek,
• Çok sıkı olmayan ve nefes alan çoraplar ve ayakkabılar giymek,
• Başka kişilerle ortak tırnak makası kullanmamak,
• Kuaförde manikür, pedikür yaptırırken temiz olduğunu bildiğiniz bir yere başvurmak ve kendi malzemelerinizi götürmek.

Evde Ayak Mantarı Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Ayak mantarı en çabuk nasıl geçer?

Ayak mantarı^na kesin çözüm için bir şey söylemek mümkün değildir. Ancak, bir doktora görünerek tavsiye ettiği kremleri kullanmak daha kısa sürede sorununuza çözebilir.

Sirke mantarı öldürür mü?

Sirkenin kesin olarak mantarı öldürdüğü kanıtlanmamıştır. Ancak antimikrobiyal özellikli olduğu için tedavide kullanılabilir.

Evde kurdeşen tedavisi, kaşıntılı döküntülere, yangılı cilt yüzeyine ve cilt alerjisine karşı bitkisel tedavileri içerir. Günümüzde, tempolu geçen hayatta kişinin strese, uyarıcılara ve hazır gıdalara eğiliminin artmasını bu durumun kaynağını oluşturur. Çocuklar ve yetişkinliklerde her an görülebilen kurdeşen rahatsızlığını hafifleten evde kurdeşen tedavisi destekleyici rol üstlenir. Böylece, vücutta alerjik reaksiyonları yatıştıracak besinleri tüketirken rahatsızlığı tetikleyebilecek gıdalardan uzak durulması önemlidir.

Bebeklerde ve Çocuklarda Kurdeşen (Ürtiker) Tedavisi Nasıl Olur?

Bebeklerde ve çocuklarda daha sık görülen ürtiker rahatsızlığı, farklı nedenlerden dolayı ortaya çıkabilir. Özellikle, bazı yiyecekler ve içecekler, hayvan tüyü, fiziksel değişimler, mikroorganizmalar bu nedenlerin bir kaçıdır. Çoğunlukla besin alerjisinin neden olduğu durumlara karşı evde kurdeşen tedavisi adı altında ilk önlem hassasiyeti olduğu besini çocuğa kullandırmamaktır. Kaşıntının azalması için cildi nemlendirecek bitkisel ürünlerin kullanımı tavsiye edilir. Ayrıca, çocuklarda evde kurdeşen tedavisinde kaşınan bölgelere soğuk pres uygulanarak sakinleştirici bir his verilmesi amaçlanır. Çocukların bağışıklık sistemi düşerse ya da savunma cevabı bozulursa istenmeyen bazı maddeler vücutta yükselebilir. Enfeksiyona ve ödeme yatkınlık oluşturan bu sürecin dengelenmesi önerilir. Bu sebeple, bağışıklığın güçlenmesi için vitamin ve mineral değerleri yüksek sebze, meyve ve bitki içerikli ürünler tüketilmelidir.

Evde Kurdeşen Tedavisi Yöntemleri Nelerdir?

Evde ürtiker tedavisi, semptomlarının üzerinde hafifletici ve yatıştırıcı etki yapabilmeyi hedefler. Bu kapsamda, evde kurdeşen tedavisi sırasında akut ve kronik olarak belirtiler dikkate alınır. Kronik türevlerinde hastalık için ciddi bir alerji testi ve bağışıklık sistemi birimleri kontrol edilir. Akut türevlerinde ise tükettiği farklı bir besin var mı ya da son 1 günlük sürede alerjen bir etki söz konusu mu diye sorular sorulur. Tüm bu bilgiler ışığında, evde kurdeşen tedavisi sırasında yapılabilecek yöntemler aşağıdaki gibi sıralanabilir:

• Kurdeşenin belirgin semptomları arasında görülen kızarıklık ve kaşıntı üzerine nemlendirici kremler ya da soğuk kompres ön uygulamaları hafifletici etkiler oluşturabilir.
• Evde kurdeşen tedavisinde öncelik alerjen etki oluşturan tetikleyiciden uzak durulmasıdır.
• Stres ve kaygı bozukluğu alerji ile bağlantılı histamin salgısını tetikleyebilir, bu nedenle stresin yatıştırılması ve gün içerisinde vücut gerginliğin azaltılması için düzenli egzersizler seçilebilir.
• Beslenme kontrolü sürekli yapılması gerekirken bazı tatlandırıcı ve baharatlara karşı hassasiyet yüksek olabilir.
• Evde kurdeşen tedavisi sırasında mevcut lezyonun sıkma ve ovma gibi müdahalelerle cildi daha fazla tahriş edici hareketlerden uzak durulması önerilir.
• Kurdeşen evde tedavisi sırasında uzman doktorun verdiği antihistaminik ve antiinflamatuar ilaçlar düzenli ve zamanında alınmalıdır.
• Evde kurdeşen tedavisinde özellikle 0-5 yaş arası çocuklarda bebek şampuanı kullanımına geçerek pH dengesini koruyan ve yoğun kimyasal içerikten uzak bir ürün tercihi yapılabilir.
• Ayrıca, ürtikerli bölgeyi saran sıkı ve tahriş edici kıyafetlerden uzak durulması tavsiye edilir.

Kurdeşen (Ürtiker) Evde En Hızlı Nasıl Geçer?

Akut olarak oluşan ürtiker probleminin semptomları ağırlaşarak devam ediyorsa evde sağlık kapsamında evde doktor hizmetinden yararlanabilirsiniz. Eğer, belirli besin sınırlamaları ve yaşam koşullarının değişimiyle rahatsızlık hafifliyorsa tekrarlamayabilir. Burada kişinin duyarlılığı olan durumu bulup kontrol altına alınması hastalığın hızlı iyileşmesinin yolunu açar.

Kurdeşene İyi Gelen Bitkisel Ürünler Nelerdir?

Evde kurdeşen tedavisinde bitkisel ekstraktlar, sıvılar, çaylar ve yağlar sıklıkla tercih edilir. Sabit yağ grubundan çay ağacı ve hindistan cevizi yağı favori seçimler arasındadır.

Zencefil

Evde kurdeşen tedavisinde doğal çözümler arasında öne çıkan bitkilerden biri zencefildir. Çay olarak sevilerek tüketilen zencefil, anti-inflamatuar özelliği ile enfeksiyonun azalmasına destek olur.

Maydanoz

Flavanoid maddeleri ve C vitamini açısından zengin olan maydanoz, evde kurdeşen tedavisinde diyete eklenmesi tavsiye edilen sebzelerdendir. İltihap kurutucu özelliğine sahip olması ile enfeksiyon bölgesinin yatıştırılmasına destek olur. Ayrıca, alkali bir yapıya sahip olmasıyla alerjiyi tetikleyen histamin salgısının dengelenmesine yardımcı olur.

Papatya

Stres ve kaygının yatıştırılmasını destek olan papatya bitkisi stres nedeniyle nükseden ürtiker probleminin düzelmesinde destekleyicidir. Çay olarak sıklıkla içilen papatyanın, anti-stres ajanı olarak görev yapması hastalığın vücuda yayılmasını engellemede ve iltihap kurutucu özelliği ile yatıştırılmasında destek olur.

Aloe Vera

Yara iyileştirme gücü ve yanık tedavisinde sıklıkla öne çıkan aloe vera evde kurdeşen tedavisinde de dikkat çeker. Jelimsi yapısı sayesinde yara bölgesini kaplayarak yaranın kapanma sürecine katkı sağlar. Krem olarak kullanımı favori tercihleri arasındadır.

Kurdeşeni Tetikleyen Yiyecekler Nelerdir?

Bağırsakta intoleransı bulunan besinlerin başında glüten ve laktoz duyarlılığı gelir. Ayrıca, deniz ürünleri, yumurta, bazı meyveler ve baharatlar bu tepkinin oluşmasına neden olan besin gruplarıdır. Bununla birlikte, kozmetik ürünlerinde parfümlerin formülasyonunda bazı hususlarda alerjiyi tetikleyebilir. Evde kurdeşen tedavisi sırasında bu ürünlerden kaçınmanız gerekir.

Süt  

Süt ve süt ürünlerinde laktoza karşı alerji varsa evde kurdeşen tedavisi sırasında uzak durulmalıdır.

Baharatlar  

Fındık, fıstık, biber ve çemen gibi baharatlarda bulunan bazı kimyasal maddeler kişide alerjen etki oluşturabilir. Alerji testinde bu durum belirlenerek evde kurdeşen tedavisi sırasında tüketilmemesi önerilir.

Çilek  

Histamin salgısını yükseltebilen çilek meyvesi alerjisi ilk olarak ağızda başlayabilir. Eğer, çilek tüketimiyle ürtiker oluşumu varsa tüketilmemesi tavsiye edilir.

Deniz Ürünleri  

Bazı kabuklu deniz ürünleri ve midye alerji oluşturma seviyesi yüksek besinler arasındadır. Böyle bir durum mevcutsa evde kurdeşen tedavisinin verimini arttırmak için tüketilmemelidir.

Yumurta  

Protein indeksi yüksek yumurta besinine alerjisi olan birçok kişi bulunmaktadır. Eğer alerjisi varsa evde kurdeşen tedavisinde uzak durulması gerekmektedir.

Parfümlü Ürünler  

Cilt gözeneklerin tıkanmasına neden olabilen bazı sentetik koku esansları alerjen etki oluşturabilir.

Evde Kurdeşen (Ürtiker) Tedavisi Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Kurdeşen ilaçsız geçer mi?

Eğer, düşük şiddetli semptomları varsa ve gerekli önlemler alınırsa geçebilir.

Kaşıntıyı tamamen ne geçirir?

Stresin azaldığı, bağışıklık sisteminin dengelendiği ve tetikleyici ajanların kullanılmadığı durumlarda geçebilir.

Kurdeşende banyo yapılır mı?

Eğer, açık yaralar oluşmamış ya da enfekte olmamış ise doktor kontrolünde banyo yapılabilir.

Uykusuzluk bitkisel tedavi seçenekleri arasında sağlıklı beslenme ve takviye edici ürün tüketimi bulunur. Günümüzde, stresle mücadelenin zahmetli ve uzun vadeli olması bitki kaynaklı ek gereksinimlere ihtiyacı arttırmıştır. Bu bağlamda, kötü alışkanlıklardan ve çevresel faktörlerden uzaklaşmak önlemlerin başında gelirken bitkisel çözümler de vazgeçilmez tariflerdendir. Bu açıdan, beyinde hormon benzeri kimyasalların dengesinin sağlanması ve vücut stresini minimize edilmesi adına meyve, sebze ve çay tüketimi dikkat çeker.

Uykusuzluk İçin Evde Yapılabilecekler

Uykusuzluk bitkisel tedavi adı altında birçok yöntem tecrübe edilirken kişisel olarak metabolizma cevapları dikkat alınır. Aynı ailenin farklı bireyleri uykusuzluk bitkisel tedavi uygulamalarını denediğinde farklı sonuçlar alabilir. Bu durumun temel nedeni ise, herkesin gün içerisinde ritüellerinin farklı olması ve kişiye özel metabolik kimliğinin değişmesindendir. Kişinin verimini düşüren uykusuzluk için evde yapılacaklar aşağıdaki gibi sıralanabilir:

• Gün içerisinde stresi azaltmak adına uyku öncesi müzik dinlemek ve meditasyon odaklı aktiviteler yapılabilir.
• Yapılan araştırmalarda en az 7 saatlik gece uykusu uyumanın faydaları ön plana çıkarılırken gece uykusu için öğlen saatlerinde uykudan uzak kalınabilir.
• Uyku öncesi ağır içerikli yemek alışkanlıkları ve kafein gibi uyarıcılar içeren içecek tüketimi azaltılarak evde bitkisel tedavi arasında yer alan bitki çaylarına yönelim arttırılabilir.
• Vücudun gevşemesi için uykusuzluk bitkisel tedavilerin harici uygulamaları arasında yer alan masaj uygulamaları yapılabilir.
• Herhangi bir psikolojik rahatsızlıktan dolayı uyku problemi olanlara bitkisel çözüm önerileri de hafifletici etkiler oluşturabilir.

Evde Uykusuzluğa Doğal Çözümler

Çayda bulunan tein ve daha çok kahvedeki kafein uyku-uyanma dengesini sağlayan adenosine hormonunun işleyişini bozar. Diğer bir taraftan, triptofan düzeyindeki yetersizlik kaygı ve stres bozukluğunun habercisi olarak uykusuzluk yapabilir. Uykusuzluk bitkisel tedavide stresle mücadeleyi arttırmak için triptofan içerikli besinlerin tüketilmesi önerilir. Bu duruma istinaden, mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin seviyesi uykusuzluk bitkisel tedavi sayesinde yükselebilir. Seratonin seviyesinin kişide yükselmesi de uyku kalitesini ve dinlenme hissini kişinin yaşamasını sağlar. Beyin sağlığı için kimyasal benzeri hormonları ve vücudu sakinleştiren hormonların sentezinin dengelenmesi adına bitkisel çözümlere başvurulabilir. Uykusuzluk bitkisel tedavi kapsamında besinler, meyveler, sebzeler, yağlar, kuruyemişler, bitkisel çaylar en çok tercih edilen yöntemler arasındadır. Farklı rahatsızlıklar ile ilgili çözümler için evde sağlık seçeneklerine de göz atabilirsiniz.

Süt ve Süt Ürünleri

Uykusuzluk bitkisel tedaviler arasında süt ve süt ürünlerin yatmadan önce sıklıkla tavsiye edilir. Uykusuzluğa evde çözüm denilince en etkili ve kolay yollardan biri süt ürünlerini farklı formlarda tüketmekten geçer. Yoğurt, ayran, süt gibi ürünlerin tüketilmesi ile vücudun kaslarında gevşeme ve sakinleşme hali gözlemlenir. Bu kapsamda, süt ve süt ürünleri vücuda alındığında bazı metabolik olaylar meydana gelir. Laktik asit seviyesinin yükselmesi ağrı kesici özelliğin ortaya çıkmasına sağlayarak vücutta kas sistemini yumuşatmaya destek olur. Ayrıca, laktik asit seviyesinin artışı ile melatonin düzeyinin yükselmesi arasında da doğru orantı mevcuttur. Uyku hormonu olarak melatonin düzeyinin yükselmesi rahat bir uyku düzeni ve verimli bir bir uykuya destek olur. Uyku bozukluğu bitkisel tedavilerde tüm bu destekleri nedeniyle süt ve süt ürünleri öncelikle tercih edilir.

Marul

Uykusuzluk bitkisel tedaviler denilince antioksidan tüketimi oldukça önemlidir. Antioksidan seviyesini yükselten sebzeler, hücre düzeyinde oksidatif stresi azaltarak dolaşımın artmasına destek olur. Böylece, yorgunluğa neden olan toksin birikimin vücuttan atılmasını hızlandırır. Marul içeriğinin yüksek antioksidan kapasitesine sahip olmasının diğer bir yararı ise reflü, mide problemleri, tiroid, astım gibi hastalıkların semptomlarının azaltılmasına yardımcı olmaktır. Hayat kalitesini düşüren bu fiziksel hastalıklar uykuda nefes problemi oluşturarak sık sık uyanmaya neden olabilir.

Muz

Magnezyum ve potasyum deposu olan muz, uykusuzluk bitkisel tedavilerde ilk akla gelen seçimlerdendir. Kofaktör görevi gösteren içeriğe sahip olması melatonin ve serotonin hormonunun sentezini desteklemesini beraberinde getirir. Bu nedenle, uykuya geçiş sürecini kısaltarak daha hızlı bir uyuma süreci yaşatmaya yardımcıdır. Özellikle potasyum minareli, beyinde sinir sistemi iletilerini destekleyen bir göreve sahiptir. Bu sayede, sinirlerin yumuşamasını ve kaygının bastırılmasına destek olur.

Bal

Uykusuzluk bitkisel tedavisi denilince favori seçimler arasında bal gelir. Fonksiyonel aminoasit ve flavonoid içeriğine sahip olan bal, güçlü bir antioksidan özelliğe sahiptir. Hem beyin sağlığında gereken besinleri sağlaması hem de toksinlerin atılmasını desteklemesi açısından ön plana çıkar. Ayrıca, midede reflü, gastrit ve ülser gibi rahatsızlıklar olduğunda asit oluşumunun gece boğazı tahriş etmesi öksürük krizlerine neden olabilir. Balın yara iyileştirme gücü ile bu problemin iyileşmesine destek olması gece uyanmalarının azalmasına yardımcı olabilir. Ballı süt tarifi bu anlamda en doğru tercihler arasındadır.

Ceviz

Sinir sisteminde nörotransmitter maddelerin sentezini destekleyen ceviz; depresyon, anksiyete, panik atak ve diğer psikolojik hastalıkların vücutta bıraktığı hasarı azaltmaya yardımcıdır. Kişinin sinir sisteminde meydana gelen hasarlar başta uykusuzluk, sinirlilik, hayattan zevk alamama gibi durumlar oluşturabilir. Uykusuzluk bitkisel tedavileri arasında ceviz tüketimi sinir sisteminin güçlenmesine destek olarak bu problemlerin hızlıca iyileşmesini yardımcı olur.

Brokoli

B12, B9 ve C vitamini içeriği yüksek olan brokoli güçlü bir antioksidan olmasıyla beraber oksijen seviyesini vücutta arttırır. Beyin aktivitesini destekleyen bu durum sinirlerin yumuşamasını sağlayarak uykuya dalma süresini kısaltmaya yardımcıdır. Bu sebeple, uykusuzluk bitkisel tedavileri arasında brokolinin beslenme diyetine eklenmesi fayda sağlayabilir.

Uykusuzluğa İyi Gelen Bitki Çayları Nelerdir?

Uykusuzluk bitkisel tedavisi sırasında çay tüketimi pratik ve sevilen içecek gruplarını içerir. Özellikle bitkisel çayların sıcak tüketimi uykusuzluk bitkisel tedavisinin kışın yararlarının katlamasını sağlar. Lavanta, melisa otu, papatya, çarkıfelek çiçeği uykusuzluk bitkisel tedavide öncelikli kullanılan çaylar arasındadır. Devamında ise ıhlamur, nane, anason, rezene ve adaçayı sıklıkla tercih edilir. Farklı çözümler için evde sağlık seçeneklerini de değerlendirebilirsiniz.

Hemen Uykuya Dalmak İçin Evde Ne Yapılabilir?

Uykusuzluk bitkisel tedavi uygulamaları rahat bir uyku için en etkili yöntemlerden biridir. Ayrıca, uykusuzluk için evde yapılabilecekler arasında uyarıcı madde tüketimini azaltılması, gece yatmadan önce hafif beslenilmesi, meditasyon gibi egzersizler yapılması ve gün içerisinde sık uyulmaması, ruhsal bir problem varsa düzenli ilaç kullanması yer alır.

Göz kızarıklığı göz kanlanması olarak da bilinir ve zaman zaman herkesin yaşadığı bir sorundur. Her yaştan insanda görülebilen göz kızarıklığı, temelde gözün beyaz kısmında yer alan kan damarlarının genişlemesi sonucu oluşur. Genişleyen damarlar sonucunda gözün beyaz kısmı kırmızılaşır. Bu kırmızılık hali geçici olabileceği gibi kalıcı hale de dönüşebilir ve başka hastalıkların belirtisi olabilir. Uzun süreli göz kızarıklığı yaşıyor ve evden çıkamayacak durumdaysanız evde doktor hizmetinden yararlanabilirsiniz. Böylelikle uzman doktor sayesinde gözünüzdeki rahatsızlığa evinizden çıkmadan çare bulabilirsiniz.

 Göz Kızarıklığının Nedenleri Nelerdir?

Kırmızı göz olarak da bilinen göz kızarıklığı, genellikle gözün beyaz kısmını kaplayan zardaki damarların genişlemesi sonucu meydana gelir. Damarların genişlemesine yol açan farklı faktörlerden söz etmek mümkündür. Göz içinde kızarıklık oluşturan nedenler şunlar olabilir:

• Uykusuzluk
• Dijital göz yorgunluğu
• Alerji
• Sigara dumanı
• Ortamdaki nemin azalması
• Şiddetli hapşırma
• Gözleri çok sert ovalama
• Havuzdaki klor miktarı
• Uçucu kimyasallar (parfüm, deodorant vb.)
• Lens kullanımı
• Göz makyajı
• Güneş ışığına fazla maruz kalma
• Hava kirliliği
• Göze herhangi bir madde girmesi sonucu tahriş veya yaralanma
• Alkol kullanımı
• Yanlış ışık kullanımı

Bu ve benzeri etkenlerden dolayı göz altında kızarıklık yaşıyorsanız geçici bir sorunla karşı karşıya olabilirsiniz. Göz kızarıklığına neden olan etkenin ortadan kalkması sonucunda göz kızarıklığınız geçiyorsa ciddi bir hastalıktan şüphelenmenize gerek olmayabilir. Eğer göz kızarıklığınız geçmiyorsa evde hemşire desteği alabilirsiniz. Böylelikle sorununuzun ciddi olup olmadığını tespit edebilir ve uzman bir doktora danışarak tedavi sürecinizi başlatabilirsiniz. Göz kızarıklığı şu hastalıkların belirtisi olabilir:

• Göz kuruluğu
• Romatizmal hastalıklar
• Göz tansiyonu
• Kırmızı göz hastalığı (Konjonktivit)
• Kirpik diplerinde iltihaplanma
• Hipertansiyon
• Tiroit hastalıkları
• Üveit
• Glokom

Göz Kızarıklığına Evde Uygulanabilecek Yöntemler

Göz kızarıklığı evde nasıl geçer diye düşünüyorsanız evde sağlık uygulamalarını takip etmeniz gerekebilir. Öncelikle kızarıklığın altında önemli bir hastalığın yatmamasından emin olmalısınız. Ardından evde uygulayabileceğiniz bazı yöntemlerle göz kızarıklığınızı hafifletebilir hatta tamamen geçirebilirsiniz.

Soğuk Kompres Yöntemi

Gözünüzde şişme, kızarıklık gibi belirtiler varsa günde birkaç kez soğuk kompres uygulayarak belirtilerin hafiflemesini sağlayabilirsiniz.

Dinlendirici Gözlük Kullanımı

Öncelikle televizyon, tablet, bilgisayar gibi mavi ekranlara sahip cihazlara bakmaya bir süre ara verebilirsiniz. Yorulan gözde göz kızarıklığı yaşanabilir. Yalnızca ekranlara değil günlük hayatta güneş ışınlarına, parlak ortam ışıklarına maruz kalan gözlerinizde bir süre sonra yorgunluk görülmesi normaldir. Bu noktada dinlendirici gözlüklerden yardım alabilirsiniz. Antiröfle kaplamalı veya polaroid gözlükler göz yorgunluğunun engellenmesine ve dolayısıyla göz kızarıklığının azalmasına destek verir.

Çay Poşeti Kullanma

Göz kızarıklığı nasıl geçer sorusuna bir diğer çözüm de sallama poşet çay kullanımıdır. Gözlerinizde kızarıklık, kaşıntı vb. hassasiyet durumları belirdiyse sallama poşet çayları göz kapaklarınızın üzerine yerleştirebilirsiniz. Dilerseniz makyaj pamuklarını çayınıza batırarak da bu işlemi gerçekleştirebilirsiniz. 10 dakika kadar beklettiğiniz çay poşetleri göz kızarıklığınızın geçmesine yardımcı olabilir.

Evde Göz Kızarıklığına İyi Gelen Doğal Ürünler

Evde göz kızarıklığı için bitkisel yöntemlerle tedavi uygulamak istiyorsanız çeşitli ürünlerden yararlanabilirsiniz.

• Salatalık: Antioksidan bir sebze olan salatalık içinde bulunan mineraller sayesinde göz kızarıklığınızın azalmasına yardımcı olur. İnce dilimler halinde doğradığınız salatalığı gözünüzün üzerinde biraz bekletebilirsiniz. Sırtüstü uzanıp 15 dakika kadar salatalıkları beklettikten sonra gözlerinizi yıkayabilirsiniz.
• Buz Torbası: Soğuk kompres uygulamasını buz torbası ile gerçekleştirebilirsiniz. Örneğin; diş hekiminden aldığınız buz torbalarını dondurucuya koyabilir ve donduktan sonra alarak gözlerinize uygulayabilirsiniz. Bunun yanı sıra küçük buz küplerini kağıt havluya sarıp göz kapaklarınıza uygulayabilirsiniz.
• Patates: Göz kapaklarınıza tampon yapabileceğiniz bir diğer besin patatestir. Patatesleri ince ince dilimleyerek veya rendeleyerek gözünüze hafif hafif tampon yapabilirsiniz.

Göz Kızarıklığını Önlemek İçin Evde Neler Yapılmalıdır?

• Bazı önlemler alarak kızarıklık oluşmadan engelleyebilirsiniz. Göz kızarıklığına neden olan etkenlerden biri yanlış ışıklandırmadır. Evinizde aydınlatma için kullandığınız ışıklandırmaların gözleri yormayacak şekilde konumlandırılması gerekir. Bunun yanı sıra evinizde, ofisinizde seçtiğiniz aydınlatmaların göz yormayacak teknolojide üretilmesine de dikkat etmelisiniz.
• Televizyon, telefon, tablet gibi mavi ekranlara fazla baktıysanız gözlerinizi biraz dinlendirebilirsiniz. Eğer iş yerinizde fazla bilgisayar kullanıyorsanız bir göz doktoruna giderek muayene olabilir ve ekranlardan yayılan ışın gözlerinize zarar vermesini önleyen filtrelere sahip bir gözlük edinebilirsiniz.
• Uzun süredir uykusuzluk yaşıyor ve göz kızarıklığınızın uykusuzluk kaynaklı olduğundan şüpheleniyorsanız şekerleme yapmayı deneyebilirsiniz.
• Güneş ışınlarının zararlı etkileri göz kızarıklığına yol açabilir. Rüzgarlı havalarda da aynı şikayetten mustarip olabilirsiniz. Bu yüzden güneşli ve rüzgarlı havalarda güneş gözlüğü kullanmayı tercih edebilirsiniz.
• Duş sonrasında veya esnasında gözlerinizin yandığını, kızardığını gözlemliyor olabilirsiniz. Şampuanların içerisinde yer alan bazı maddeler gözlerin kızarmasına yol açabilir. Bu nedenden ötürü şampuan seçiminize özen göstermelisiniz. Göz yakmayan ve zararlı kimyasallar içermeyen bir şampuan seçmek göz kızarıklığınızın önlenmesini sağlayabilir.
• Gözleriniz hassassa ve bilhassa göz makyajınızı çıkarırken tahriş oluyorsa tercih ettiğiniz makyaj malzemelerini gözden geçirebilirsiniz. Kaliteli ve göz hassasiyetini dikkate alarak üretilen makyaj malzemelerini seçmek göz kızarıklığınızın azalmasını sağlayabilir. Ayrıca yatmadan önce mutlaka göz makyajınızı temizlemeye dikkat etmelisiniz. Göz makyajınızı temizlerken nazik temizleyicilerden yararlanmalı ve gözlerinizi ovalamadan hafifçe makyajınızı çıkarmalısınız.
• Lens kullanıyorsanız lenslerinizi hijyenik bir ortamda tutmaya özen göstermelisiniz. Lens solüsyonu kullanmalı, lenslerinizi uygun ortamda muhafaza etmelisiniz. Yatmadan önce lenslerinizi çıkarmayı da es geçmemelisiniz. Lenslerinizi çıkarırken ellerinizin hijyenik olması da son derece önemli.
• Ortak kullanılan eşyaların hijyenik olmasına dikkat etmelisiniz. Göz enfeksiyonları bulaşıcı olabildiğinden aynı evde yaşadığınız bir kişide göz enfeksiyonu varsa onun kullandığı havlulardan uzak durmalısınız.

Otizm; bireyin motor becerilerini ya da duygusal profilini negatif etkileyebilen nöropsikolojik bir rahatsızlık olarak tanımlanır. Bazı bireylerde zeka geriliği dikkat çekerken bazı bireylerin iletişim bozukluğu odaklı sosyal problemlerin öne çıktığı görülür. Her iki durumun da çocukluk yaşlarında anlaşılması çocukluk-ergenlik döneminde otizm tedavisinin yoğun bir şekilde gerçekleşmesini sağlar. Otizm tedavisi özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde çocuklar için sağlanırken genellikle bu faaliyet alanında yetişkinler yer alamaz.

Otizmli Bireylerin Evde Bakımı Nasıl Olmalıdır?

Otizm tedavisi yapılırken temel amaç ‘otizm bozukluğu sendromunun semptomlarını azaltmak ya da mücadele etmek’ merkezlidir. Çift yönlü metotlar uygulanarak psikolojik problemlerine, davranış bozukluklarına, iletişim eksikliklerine ve öğrenme güçlüğüne doğru önlemler almaya çalışılır. Genel olarak; müzik, oyun, bilişsel web portalları, sosyal karşılıklı taklit becerilerini arttıracak aksiyonlar, diyet programları, egzersiz ve sözel el koordinasyon uygulamaları en belirgin yöntemler arasındadır.

Evde Otizmli Yetişkin Bakımı

Otizm tedavisinde görsel ve işitsel algının yetişkinler açısından artması önemlidir. Evde otizm tedavisinde karşılıklı diyalog kurmak önceliklidir. Yavaş konuşarak ve ara ara durarak cümleleri anlamasına zaman vererek iletişim kurmak avantaj sağlar. İlave olarak, otizm tedavisinde odaklanmalarını güçlendirecek uyarıcılar dikkat çeker. Bu açıdan, yüz mimikleri ve jestleri kullanmak sohbetin uzun vadede devam etmesini sağlar. Ev ortamındaki otizm tedavisinde kriterlerden biri de az soru sorarak otizmli bireyin konuşmasını kesmeden dinlemektir. Vücut hareketlerini daima aktif tutması bireyin ilgisinin dağılmasını da engellemeye yardımcı olur. Ayrıca, sistematik alışkanlıkların edinilmesi için rutin ev düzenini sağlaması beklenebilir. Sıralama becerisini organizasyonla birleştirmesi adına evde bazı sorumluluklar vererek birlikte bir düzen oluşturmaya çalışılabilir. Otizm tedavisinde, beslenme alışkanlıklarının da beyin sağlığını destekleyen takviye edici ürünlerden seçmek dönüştürücü adımlar sağlayabilir.

Evde Otizmli Çocuk Bakımı

2 yaşından sonra otizm teşhisi net bir şekilde koyulabilen çocuklarda, okul öncesi ve ergenlik döneminde yaklaşımlar değişebilir. Evde otizm eğitimi duyusal, motor becerileri, zihinsel gelişim, dil ve iletişim özellikleri, sosyal bağ kurma yeterliliklerini arttırmak üzerinedir. Ayrıca evde sağlık uygulamaları ile hayat kalitesi yükseltilebilir. Erken tanı süreci kolaylaştırırken otizmli çocuklarıyla beraber evde vakit geçirilmesi bazı semptomları olumluya çevirebilir. Otizm tedavisinde, sürekli ve yoğun eğitim programı bir uzman tarafından ayarlanarak ebeveyn tarafından uygulanması çocuğun pozitif etkilerini arttırır. Otizm tedavisinin bu programında, çocuğun bağımsız davranışların (diş fırçalama, elini yıkama, yatağını toplama vb.) sayısı arttırılırken kendine ve eşyalara zarar verici davranışlar bertaraf edilmeye çalışılır. Ayrıca, yemek yeme, tuvalet, kişisel bakım ve giyinme becerilerini geliştirmek adına özel programlar düzenlenir. İletişim ve motor becerilerini arttırmak için bazı vitamin ve minerallere başvurulur.

Otizmli Bireyler Nasıl Beslenmelidir?

Otizm; besin reddi, yutkunma problemi, kusma, yiyecek seçimi gibi olumsuz seçimler gıda açısından fakir beslenmesine neden olur. Bununla birlikte, bağırsak problemleri, ishal, karın ağrısı, besin intoleransı, zihinsel gerilik gözlemlenebilir. Bağırsak florası bozulan bu kişiler glüten ve kazein içerikli besinler tükettiğinde direk kana morfin benzeri maddeye dönüşerek geçebilir. Bu nedenle, otizm tedavisinde süt ve ekmek gibi kazein ve glüten içerikli ürünlerden uzak bir diyet tercih edilir. Ayrıca, ketojenik diyette yağ ve protein ağırlıklı beslenme programına başvurulabilir. İlave olarak, folik asit ile b12 gibi vitamin ve mineral grubu da otizm tedavisine ciddi katkı sağlar.

Otizmli Bireylerle Nasıl İletişim Kurulmalı?

Otizm belirtileri minimize eden adım doğru bir iletişim hattından geçer. Sözel ve sosyal iletişim becerilerinin otizm tedavisinde birey için yükseltilmesi gereklidir. Sözel iletişimde; sesleri ayırt etme, sesleri taklit etme, evet-hayır söylemlerini düzeltme, gereksinimleri basit kelimelerle anlatma, resimli kartlarla problemi anlatma iletişim dili kullanılabilir. Sözel olmayan iletişimde ise selamlaşma, vedalaşma, temel duyguları yüz ifadeleri ile belirtme, bedensel temasta bulunma gibi hareket odaklı yaklaşımlar kullanılabilir.

Otizmli Çocuklara Nasıl Yaklaşılmalı?

Otizm tedavisinde, ebeveynlerin sabırlı olması ve mümkün olduğunca aile dayanışması gösterilmesi önerilir. Yapıcı ve olumlu bir dil kullanarak çocuk motive edilmeye çalışılması önemlidir. Ayrıca, çocuğun planlanmış güncel rutinine (yeme, oyun ve uyku saatleri) uygun yaşaması sağlanmalıdır. Bunun yanında, çocuğa seçme şansı verilirken kendini baskı halinde hissetmemesi kritiktir. Genel olarak, dengeli bir yaklaşımla otizm tedavisine adaptasyonu önceliğe alınmalıdır.

Otizmli Yetişkinlere Nasıl Yaklaşılmalı?

Sosyal hayata entegrasyonu sağlaması psikolojik hastalıklara yakalanma riskini kişinin azaltabilir. Özellikle otizm semptomları ile kişilik bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk ve depresyon arasında yakın bir ilişki vardır. Eğer, kişinin anormal davranışları ve öfke nöbetleri bulunuyorsa bir uzman eşliğinde sözel ve davranışsal yaklaşımlar tercih edilmesi önerilir.

Otizmli Bireylerin Evde Eğitimi Nasıl Olmalıdır?

El becerilerini, işitsel ve duyusal becerilerini, zihinsel performansını arttırıcı programlarda video, yönlendirici işaretler, oyun, resim, müzik gibi iletişim araçlarından yardım alınır.

Otizmli Çocuklara Evde Nasıl Eğitim Verilir?

Çocuğun kendi haline bırakılmaması, ismiyle seslenilmesi, göz temasının arttırılması, eğitici aktiviteleri birlikte yapma, oyuncakları keşfetmesine olanak verme, basit komutlarla cevap verme ve ödüllendirme gibi aksiyonlar otizm tedavisinde eğitimin önemli başlıklarıdır.

Otizmli Çocuklar İçin Eğitici Aktivite Önerileri

• Yerde yüzme etkinliği
• Bardak ve minder etkinliği
• Eşleştirme oyunu
• Oyuncak kule yapma
• Hamburger oyunu
• Yaratıcı tasarımlar yapma etkinliği
• Koklama etkinliği
• Buzlu boyama çalışması

Otizmli Bireylere Evde Eğitimin Avantajları

Atipik otizm, kronik olmayan erken yaşta çocuklarda görülen hafif bir otizm tipidir. Özellikle, erken yaşta teşhisle beraber evde eğitimle desteklendiğinde büyük ölçüde semptomların gerilediği gözlemlenmiştir. Genel olarak, otizm tedavisine multi-disipliner yaklaşımla rehabilitasyon, beslenme ve evde tedaviyi kişiye özgü sürdürme adımları ayrılmaz parçalardır.

Evde Otizmli Bireylerin Bakımı Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Otizmli bireyler nelerden hoşlanır?

Yalnızlık, nesnelerle oynama ve soluk renklerden hoşlanırlar.

Otizm eğitimle düzelir mi?

Semptomlar belirli bir seviyeye kadar iyileştirilebilir.

Otizmli çocuğuma evde nasıl yardım edebilirim?

Evde tansiyon düşürme amaçlı çocuğa özgü eğitici programlar yapılması ve ailenin pratikte uygulaması ile sağlanabilir.

Evde uçuk tedavisi için bazı doğal yöntemler uygulanır. Bu yöntemler ile uçuğun ağrısı ve acısı geçirilmeye çalışılır. Aynı zamanda uçuğun bir an önce iyileşmesi için de uçuğa ne iyi gelir evde diye merak edenler için bu yöntemler bir biredir. Uçuğun belirli dönemlerde ve ya virüs vasıtasıyla ile kendini dudak çevresinde, gözlerde, çene de birden göstermesi bireyleri korkutabilir. Korkutan bu uçukların bazıları kendiliğinden iyileşebilirken bazıları için tedavi uygulamak gerekir. Uygulanan tedavi yöntemleri ile evde uçuğun hızlı bir şekilde iyileşmesini sağlayabilirsiniz.

Uçuk Evde Nasıl Geçer?

Bazı durumlarda kendiliğinden geçebilen uçuk, bazen de tedavi yöntemleri kullanılması gerekir. Evde hazırlayabileceğiniz bitkisel karışımlar ile uçuğun iyileşmesini sağlayabilirsiniz. Örneğin buz kompleksi yapmak, uçuğa nane yağı, sirke ve sarımsak gibi doğal antibiyotik içeren ürünleri sürmek iyileşme oranını arttırır. Göz uçuğu için gözlerinizi bebek şampuanı ile yıkamak, ellerinizi gözlerinize temas ettirmemeniz göz uçuğunu iyileşmesini sağlar. Ancak uygulamış olduğunuz evde sağlık yöntemlerine karşılık bulmadığıysanız eğer size en yakın hastaneye başvurmanız gerekir.

Dudaktaki Uçuk Evde Nasıl Geçer?

Dudaktaki uçuğun belirli sebeplerle ortaya çıktığı unutmamalıdır. Bu sebeplerden bazıları şunlardır;

• Stres
• Hormonal düzenlikler ve âdet dönemleri
• Enfeksiyonlar
• Güneş ışığına fazla maruz kalmak

Bu faktörler ile ortaya çıkabilen dudak uçuğuna ne iyi gelir evde diye araştırmalara neden olur. Evde uygulayabileceğiniz bitkisel yöntemler ile uçuğun iyileşmesini sağlayabilirsiniz. Buz kompleksi, vitamin ve antioksidan içeren bitkilerin sürülmesi, dengeli ve sağlıklı beslenmek, stresi en aza indirmek gibi seçeneklerin uçuğun iyileşmesini sağlayacağı bilinir.

Göz Uçuğu Evde Nasıl Geçer?

Her ne kadar uçuk dudak çevresinde çıksa da göz çevresinde çıkan uçuklar bulunur. Gözler hassas oldukları için kirli eller ile gözlere dokunmak bazı olumsuzluklara neden olur. Özellikle ellerin temizlemeden gözlere temas edilmemesi gerekir. Aksi halde çıkan uçuğun bir doktor tarafından incelenmesi ve uygun gördüğü tedavi yöntemini uygulaması gerekir. Göz uçuğu evde tedavi edilirken doktorun önermiş olduğu göz damlası ve kremi, uçuğun iyileşmesini sağlar.

Uçuğa Ne İyi Gelir?

Uçuk tedavisi evde yapılacak ise bazı iyi gelen bitkisel ürünler, meyveler bulunur. Bu ürünler ve meyvelerin özellikle dudak uçuklarına iyi geldiği bilinir. Uçuğu iyileşmesini hızlandırmak için içeriğinde C ve E vitamini bulunan ürünleri tüketmek sağlık açısında faydalı olur. Bu ürünler bazıları ise; portakal, greyfurt, çilek, kivi brokolidir. Sağlıklı beslemek ile süreci kısaltabilir, uçuğa iyi gelen sarımsak, bal, nane yağı, süt, sirke gibi bitkisel ürünleri uçuğa sürerek iyileşmesini sağlayabilirsiniz. Ayrıca uçuğa ne iyi gelir evde diye merak edenler için farklı bir alternatif de, ksilitol içeren sakızların tüketilmesidir. Gün içerisinde bu sakızların tüketilmesi ağız içerisinde bulunan bakterilerin yok olmasına, uçuğunda bu bakterilerden beslenmesini engelleyecektir.

Uçuk İçin Evde Çözüm Yöntemleri

Evde uçuğa iyi gelen yöntemlerden bazıları ile şunlardır;

• Buz: Uçuğa bu kompleksi yapmak, uçuğunu ağrısı alır ve rahatlamayı sağlar. Aynı zamanda uçuğun yayılmasını ve büyümesini de engeller.
• Sarımsak: Doğal antibiyotik olan sarımsak, uçuğun şişmesini ve var olan şişkinliğini gidermeye yardımcı olur. Yaranın iyileşmesini sürecini hızlandırır.
• Aloevera: Cilt bakım ürünlerinin vazgeçilmez bileşenlerinden biri olan aleo vera cilt için oldukça faydalı olan bitkiler arasında yerini alır. Dudakta çıkan uçuğun üzerine bir miktar aleo vera jeli sürmek, uçuğun kurumasını sağlayarak, iyileşmesine neden olur.
• Nane yağı: Dudak uçuğuna evde çözüm imkanını sağlayan ürünler arasında nane yağı da yer alır. Nane yağının içerisinde virüsler ile savaşan antiviral bileşenler bulunur. Uçuk olan bölge bir kulak çubuğu yardımı ile sürülmesi uçuğun iyileşmesini sağlar, ağrı ve acıya son verir.
• Süt : Uçuğa süt sürülmesi evde uygulanabilecek doğal yöntemlerden birisidir. Uçuğa bir pamuk vasıtasıyla süt sürerek uçuğun gelişmesini ve yeni uçuklarını oluşmasını engelleyebilirsiniz.
• Sirke: Uçuk evde tedavi yöntemlerin biri olan uçuğa sirke sürmek, iyileştirici özelliği ile uçukta var olan mikropları öldürmeye ve uçuk oluşumunu engellemeye olanak sağlar.

Uçuk Oluşumunu Önlemek İçin Alınması Gereken Tedbirler

Uçuk oluşumu engellemek için öncellikle ağız ve dış bakımına özen göstermek gerekir. Genellikle dudak çevresinde oluşan uçukların ağzı enfeksiyonunda kaynaklanabileceği unutulmamalıdır. Diş fırçası gibi sürekli kullanılan ürünleri sık sık değiştirmek yüzeyde bakteri tutma olasılığını en aza indirir. Ağız içinde bakteri oluşmasını engellemek için ağız temizleyici özelliğe sahip ürünlerin kullanılması gerekir. Örneğin, ksilitol içeren ürünlerin kullanılması uçuğu engelleyebilir. Ksilitol, en genel anlamı ile meyve ve sebzelerin içerisinde bulunan doğal şeker alkolüdür. Vücuda ise bazı olumlu etkileri bulunur. Özellikle ağız içindeki bakterileri temizlemeyi sağlayan bir yapıya sahip olması uçuk oluşmasını da engeller. Sadece meyve ve sebzelerin içerisinde kalmayıp, bu alanda sağlık firmaların bazı ürünleri satışa sunduğu görülür. Ksilitol sakız ve ya ksilitol tozu adı verilen bu ürünler örnek olarak verilebilir.

Evde Uçuk Tedavisi Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Uçuk tedavisinin evde nasıl yapılacağına dair bireylerin akıllarında soru işaretleri oluşur. Bu sorulardan bazıları ise şunlardır;

Uçuk en hızlı kaç günde geçer?

Uçuk bazı durumlardan kendiliğinden kısa bir sürede iyileşirken bazı durumlarda ise bu süre artış gösterir. O yüzden kesin bir süre vermek doğru değildir. Kişinin uçuk için evde çözüm yöntemlerini uygulaması uçuğun iyileşme süreci hızlandırarak süreyi kısaltacaktır.

Uçuk ilaçsız geçer mi?

Uçuğun pek çok çeşidinin bulunması her uçuğun ilaçsız bir şekilde geçeceğini ortaya koymamaktadır. Bazı durumlarda özellikli kişiye acı çektiren ve ağrılı durumlarda doktor kontrolüne gitmesi gerekir. Doktorun uygun gördüğü tedavi yöntemleri uygulanarak süreç olumlu şekilde sonuçlanabilir.

Ruj sürmek uçuğa zarar verir mi

Ruj sürmek , uçuktaki enfeksiyonun yayılmasını sağabileceği için tedavi için uygun seçeneklerden birisi olmayacaktır . Ruj yerine ruja benzer ancak içeriğinde vitamin içeren ürünleri kullanmak, dudakları nemlendirerek uçuğun iyileşme sürecini hızlandırabilir.

Uçuğa ne sürmek gerekir?

Dudak uçuğuna evde çözüm üretmek için bazı ürünler uçuğa sürülür. Genellikle uygulanan ve olumlu sonuç gösteren ürünler; süt, sirke, sarımsak, aloevera, nane yağı, çay ayacağı gibi bitkisel içerikli ürünlerdir. Bu ürünlerin pamuk ve ya kulak çubuğa yardımı ile uçuğa sürülmesi uçuğu rahatlatır ve kısa sürede iyileşmesini sağlar.

Uçuğu ne rahatlatır?

Uçuğun neden olduğu ağrıyı azaltmak ve rahatlamak için sık sık buz kompleksleri yapmak evde uçuk geçirme için yapabileceğiniz rahatlatıcı etki yaratan uygulamalardan biri olacaktır. Ayrıca rahatlatıcı bitkiler yağların, nane yağı, çay ağacı yağı gibi ürünlerin uçuğa sürülmesi aynı rahatlık hissiyatını sağlayacaktır.

Evde demans bakımı son zamanlarda en çok merak edilen konulardan biridir. Demans özellikle yaşı ilerlemiş insanlarda daha sık karşılaşılan, unutkanlığın ön planda olduğu bir hastalıktır. Kelime anlamı, zihnin yitirilmesi olan demans; hafıza, düşünme ve diğer becerileri etkileyerek zayıflamasına sebebiyet verir. Farklı türleri vardır ve en sık karşılaşılan türü Alzheimer demanstır. Evde demans testi yapabileceğiniz gibi bir uzmandan destek almak faydalı olabilir. Günümüz dünyasında birçok yaşlı bireyde görülen rahatsızlıktır. Ev ortamında yaşamını sürdüren demans hastaları için yapılabilecek bazı uygulamalar bulunur.

Ev Ortamı Demans Bakımına Nasıl Uygun Hale Getirilir?

Evde demans hastasının bakımı kimi zaman bakım vereni zorlar. Duygusal, psikolojik ve bedensel olarak her iki tarafı da zorlayan bir süreçtir. Bu süreci kolaylaştırmak adına evinizde yapacağınız bazı değişikler işe yarayabilir. Süreç ilerledikçe unutkanlık durumu artış gösterir. Bundan dolayı ev ortamında olabildiğince günlük rutinler oluşturulmalı ve bu rutinlerin dışına çıkılmamaya özen gösterilmelidir. Ev ortamında bulunan eşyaların yerlerini değiştirmemeye özen gösterilmelidir. Gerekirse odaların kapılarına işaretler asabilir, odaların ışıklandırılmasına özen gösterebilirsiniz.

Evde Güvenlik Önlemleri

Evde demans hastası olanların alabileceği bazı önlemler sıralanmıştır.

• Empati yapın, kendinizi hastanın yerine koyun ve tehlikeli bulduğunuz ortamların, eşyaların listesini çıkarıp gerekli önlemleri alın.
• Özellikle geceleri odaların ışıklandırılmasına özen gösterin.
• Ocağın gaz ve elektrik sistemlerini kontrol edin, tehlike oluşturması dahilinde kesin.
• Bıçak, ilaç, temizlik ürünleri gibi zarar verici eşyaları kilitli bir ortamda bulundurun.
• Evi rahat gezilebilecek bir yer haline getirin, gerekirse tırabzanlar ekletin.
• Kapı ve pencerelere gerektiği durumlarda kilitleyebilmek adına kilitler taktırın. Yangın, deprem vb. tehlikeli anlarda kolaylıkla açılabilmesine özen gösterin.
• Zeminin kaygan olmamasına özen gösterin. Kilim, halı vb. örtülerin kaymamasına özen gösterin.

Demans Hastaları İçin Rahat Bir Ortam Oluşturma

Evde Demans hastası bakımı çoğu zaman zorlayıcı olabilir. Bunu kolaylaştırmak için ev ortamını düzenlemesi bakımı ve yaşamı kolaylaştırır. Demans hastalarında ilk başta sadece unutkanlık tanısı görülür gibi düşünülse de denge, işitme, görme sorunları gibi eşlik eden tanıları vardır. Bundan dolayı farklı birçok sorun ve sıkıntı ile karşı karşıya gelebilir. Ev ortamında dikkat edilmediği taktirde birçok kaza ile karşı karşıya kalınabilir. Bu kazaları engellemek adına kimi zaman hastanın hayatını kısıtlamak gerekebilir. Böyle durumlarda güvenlik ve rahatlık arasında dengeyi oluşturmak önemlidir. Değişmeyen bir ev düzeni ve günlük rutinlerin olduğu ev ortamı hasta için en rahat ve güvenli ortam olacaktır. Bu şekilde demans hastasının evde sağlık bakımı konusunda çok büyük bir yol kat edebilirsiniz.

Evde Demans Bakımında İletişim Nasıl Olmalıdır?

Evde demans hastasıyla iletişim kimi zaman zor olabilir. Hasta kimi zaman uygun kelimeleri bulmakta zorlanabilir. Kimi zaman kelimeler anlamsız bir şekilde ağzından dökülebilir. İletişimi sağlamakta zorlanan hasta içine kapanıp, yalnızlık çekebilir. Böyle durumlarda hasta ile iletişim zorlu bir hal alır. Böyle durumlarda hastanın kendini ifade etmesine izin vermek en doğru davranış olacaktır. Doğru veya yanlış telaffuza bakılmadan hastanın iletişim kurması sağlanmalıdır. Hasta ile sohbet etmeye çalışın, toplu sohbetler esnasında size katılmasını sağlayabilirsiniz.

Evde Demans Hastasıyla Etkili İletişim Kurma Yöntemleri

Evde demans hastasıyla iletişim kurmak, demans ilerledikçe zorlaşır. Bunu kolaylaştırmak için bazı yöntemler kullanmak faydalı olur.

• Hasta kimi zaman kelimeleri hatırlamayabilir ya da anlamsız kelimeler çıkartabilir. Hastanın yaptığı hataları belirtmekten kaçının.
• Sohbetlere katılmasını sağlayın, göz teması kurmasını sağlayın.
• İletişiminde kimi zaman fiziksel sorunlar ortaya çıkabilir, bunların olmadığına emin olun.
• Kimi zaman konuşma hakkının kimde olduğunu ayırt edemezler böyle durumlarda hasta başkalarının sözünü kesebilir uygun olmayan yerde söze girebilirler.
• Konuşmakta güçlük çekseler de beden dilleri düşünceleri hakkında ipuçları sunabilir. Beden diline dikkat edilmelidir.

Evde Demans Hastalarının Günlük Bakımı Nasıl Olur?

Evde demans bakımı her hanede farklılık gösterir fakat dikkat edilmesi gereken beslenme, hijyen, aktiviteler vb. vardır.

Beslenme

Evde demans hastasının semptomları ilerledikçe yemek vakitlerinin zorlaştığı gözlemlenebilir. Yemek saatlerinin her gün aynı saatte olmasını sağlamak rutinin korunmasını sağlar. Yeni yemek tarifleri yerine sürekli tükettiği tarifler ve yiyeceklerin tüketilmesi yemek yemeyi kolaylaştırır. Yemek yemek istemediği taktirde daha sık fakat kısa aralıklarla yedirmeyi deneyebilirsiniz. Yeterli miktarda sıvı tükettiğinden emin olmalısınız. Hastaya karşı sabırlı olmak bakımın anahtarıdır. İştah azlığı ya da daha farklı sorunlar olduğu taktirde doktorunuza danışmalısınız.

Kişisel Hijyen ve Bakımı

Evde demans hastasının hijyen ve bakım konularında yardıma ihtiyacı olabilir. Hastalık ilerledikçe banyo yapmakta, kıyafetlerini giymekte ve duş almakta zorlanabilir. Hastayı aynı düzen içinde, aynı sıralama ile yıkamak ve adımları hastaya tane tane anlatmak işleri kolaylaştırabilir. Kıyafet konusunda düğmeli veya giyinmesi zor kıyafetler yerine daha kolay giyilebilen kıyafetler kullanılmalıdır. Diş fırçalama ve saç tarama gibi kişisel bakım süreçleri zorlaşabilir hatta fırça ve tarak gibi eşyaların işlevlerini unutabilir. Belli bir rutin içerisinde diş fırçalama ve saç tarama gibi bakımları yapabilirsiniz. Tuvalet tutma ya da altına kaçırma gibi problemler sık karşılaşılan durumlardır. Bu sorunlarla karşılaşıldığı taktirde doktora başvurarak daha farklı bir hastalığın varlığını sorgulayın. Başka bir tıbbi problem yoksa basit tıbbi tedbirler ile bu soruna çözüm üretebilirsiniz. Örneğin, akşam tüketilen sıvı miktarının azaltılması, düzenli aralıklarla tuvaletinin hatırlatılması, erişkin bezi kullanılarak bakım daha da kolaylaştırılabilir.

Zihinsel ve Fiziksel Aktiviteler

Evde demans hastasının yapabileceği bazı aktiviteler verilmiştir.

• Eski anılar, müzikler ve filmler hakkında konuşabilirsiniz.
• Albümleri inceleyin, o anlar hakkında sohbet edin.
• Hastayla beraber yürüyüşe çıkmak, araba gezintisi yapın.
• Bulmaca çözmek, kıyafet katlamak gibi aktiviteler yapmasını isteyebilirsiniz.
• Sesli bir şekilde okumalar yapın.
• Hayvanlarla ve çocuklarla bağ kurmasına yardımcı olun.
• Sevdiği yemeklerin tatları hakkında konuşun.
• Çorapları birbirleri ile eşleştirmesini isteyebilirsiniz.

Evde Demanslı Bireyler İçin Etkinlik Önerileri

Evde demans için etkinlikler verilmiştir.

• Hafıza kartları kullanılarak kartları birbirleri ile eşleştirilmesi istenebilir.
• Mevsimler ve meyve, sebze gibi ögelerin eşleştirmesini yapması istenir.
• Günlük hayatta kullandıkları nesnelerin ne işe yaradığını, adını tanımlaması istenebilir.
• Günlük hayatta yaptıkları aktiveleri sıralamasını isteyebilirsiniz.

Evde Bakım Demans Hastaları İçin Neden Önemlidir?

Evde demans hastasının bakımı kimi zaman zor olabilir. Evde hasta bakımı demans hastalığı için önemlidir. K imi zaman bakıcıyı zorlayan bir rahatsızlık olsa da evde bakım çok daha güvenlidir. Hastadan hastaya değişiklik gösterse de hastalığın başında kendi ihtiyaçlarını giderebilirler. Bu süreçte ekstra bakıcıya ihtiyaç duymayabilirler. Süreç ilerledikçe bakıcı yeterli gelmediğini hissedebilir böyle durumlarda dışarıdan destek alarak evde bakımına devam edebilirsiniz. Hastanın evde bakılması bu süreçte edindiği anıların taze kalmasını ve sizinle birlikte yeni anılar kazanmasına yardımcı olabilir. Günlük rutin oluşturmak ve bu rutine sadık kalmak evde bakımda daha kolaydır. Evde bakım sürecinde hasta ile birebir ilgilenilme durumu söz konusu olduğu için önemlidir.

Evde Demans Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Evde demans hastasına nasıl ilaç verilmeli?

Evde demans hastasının bakımı esnasında kullanılan ilaçlara dikkat edilmelidir. Uzmanın vermiş olduğu ilaçlar yine uzmanın tavsiye ettiği şekilde, saatte verilmelidir. Bu ilaçların dışında ilaçlar kullanılmak istenirse uzman hekim tavsiyesine başvurulmalıdır.

Evde demans hastasının uyuma zorlukları için ne yapılmalı?

Evde demans hastasını uyuma zorluğu çektiği taktirde yapılabilecek bazı aktiviteler vardır. Gün içerisinde uzman tavsiyesi doğrultusunda belirlenmiş aktiviteler yapılabilir. Kafein gibi uyarıcı maddelerin akşam içmemesine özen gösterilmelidir. Akşam saatlerinde çok fazla sıvı tüketilmesine bağlı olarak çok fazla tuvalete çıkmak gibi durumlar uykuya dalmayı zorlaştırabilir. Bunların dışında doktorunuz ile bu konuyu konuşarak gerekli takviyeleri kullanabilirsiniz.

Evde demans hastası bakımında profesyonel yardım ne zaman alınmalı?

Evde demans hastasının şikayetleri zamanla şiddetlenerek artabilir. Bundan dolayı profesyonel yardım durum ilerledikçe alınabilir. Bakıcı kendini psikolojik ve fiziksel olarak yeterli hissetmediği durumlarda evde hemşire gibi programlardan profesyonel yardım alınabilir.

Hamilelikte sağlıklı beslenme, gebelik sürecini ve bebeğin sağlıklı gelişimini destekler. Anne hamileliği süresince, tüm besin depolarını bebeği için kullanarak sağlık sorunlarının önüne geçer. Bebeğin aylara göre gelişimi takip edildiğinde herhangi bir problem çıkmaması ve gelişimini tamamlaması için annenin doğru beslenmesi gerekir. Destek ihtiyacı veya olası sorunlara karşı evde sağlık hizmeti alabilirsiniz.

Hamilelikte Sağlıklı Beslenme Nasıl Olur?

Hamilelikte beslenme, annenin gebelik haberini aldığı andan itibaren dikkat edilmesi gereken bir noktadır. Annenin yeterli bir şekilde beslenmesi, besin depolarının dolması ve bebeğin de beslenmesi anlamına gelir. Hamilelikte beslenme kişinin genel sağlık durumuna göre değişse de, ağırlıklı olarak meyve ve sebze ile protein olarak yanıtlanabilir. Yağlı, şekerli ve yüksek karbonhidrat içeren gıdalardan uzak durulması önerilir. Kalsiyum, demir, C vitamini, folik asit ve lifli gıdalar tüketen anneler, hamilelikte beslenme sürecini doğru yöneterek kendi sağlıklarını koruduğu gibi çocuklarının gelişimini de etkiler.

Hamilelikte Beslenme Neden Önemlidir?

Yaşam tarzını değiştiren gebelik süreci, birçok detay ile ilgilenmenizi sağlar. Bu noktaların başında hamilelikte beslenme gelir. Tüm besin gruplarının belirli oranlarda yer aldığı bir program zihinsel, ruhsal ve fiziksel gelişimi doğrudan etkiler. Gebelikte beslenme anne ve bebek için önem taşır. Emzirme döneminde salgılanan sütün enerji ve besin öğelerinin artmasına yardımcı olur. Kronik sağlık sorunları riskini azaltan hamilelikte beslenme önerileri, bebeğin doğru ağırlıkta ve gelişimde doğmasını sağlar.

Hamilelikte Evrelere Göre Beslenme Nasıl Olmalıdır?

Hamilelikte beslenme önerileri gelişim evrelerine göre farklılık gösterir. 3 ana evreden oluşan gebelik, çeşitli beslenme şekillerini kapsar. Yeterli ve dengeli beslenme ve planlı fiziksel aktivite ile vücudunuzu olası değişimlere hazırlayabilir, bebeğinizin gelişimine de katkıda bulunabilirsiniz.

İlk 3 Ayda (I. Trimester) Beslenme

Hamilelik öncesi beslenme ile başlayan süreç, doktor ile yapılan plan ve program çerçevesinde devam eder. Ağırlık kaybına neden olmayan bir hamilelikte beslenme süreci geçirip bebeğinizin uygun kiloda doğmasını sağlayabilirsiniz. Hamilelikte ilk 3 ay; bebeğin santral sinir gelişimini etkileyen folik asit, diş ve kemik sağlığı için kalsiyum, et ve tavuk ile süt ve süt ürünlerinden alınan protein, günde ortalama 2 litre su ve doyurucu özelliği ile öne çıkan tahıl ile beslenilmesi önerilir.

İkinci Üç Ayda (II. Trimester) Beslenme

Hamileliğin ikinci üç ayında kilo alımı devam eder. Enerji ihtiyacı arttığı için beslenmede bazı değişiklikler yapılabilir. Bebeğin hızlı büyümeye ve iştahın artmaya başladığı bir dönemdir. Vücut yağ depolamaya başladığı için yağ birikimleri oluşur. Bu durum, emzirme döneminde artan enerji ihtiyacını karşılar. Metabolizmanın meydana gelen değişikliklere karşı korunmasını sağlar. Hamilelikte beslenme kuru baklagil ve tahıllar ile devam edip gerekli besinlerin alınmasını sağlar. Yaşadığınız soruna göre gıdaları değiştirmeniz gerekir. Gaz problemi yaşıyorsanız, baklagil tüketimini azaltabilir ve C vitamini alabilirsiniz. Meyve ve sebze tüketerek demir eksikliğini giderebilirsiniz.

Üçüncü Üç Ayda (III. Trimester) Beslenme

Kilonun artmaya başladığı üçüncü 3 ay, bebeğin en hızlı büyüdüğü dönemdir. Besin değeri fazla ama daha az yağlı gıdaların tüketilmesi önerilir. Tuzlu ve şekerli gıdalardan kaçınarak ödem artışına engel olunabilir. Potasyum ve magnezyum içerikli gıdalar ile bebeğin kalp sağlığı ve gelişimi önemsenir. Günlük ihtiyaca ortalama 300 ile 450 kalori eklenerek doyurucu ve sağlıklı bir son 3 ay geçirilebilir.

Hamilelikte Tüketimi Faydalı Besinler

Bebeğin ve annenin sağlıklı ve dengeli bir şekilde beslenmesi için tüketmesi gereken bazı gıdalar mevcuttur. Hamileyken yenmesi gerekenler;

• Elma, avokado, üzüm, muz, ıspanak ve karnabahar gibi çeşitli vitamin ve mineralleri içeren sebze ve meyveler,
• Hamilelikte beslenme için vazgeçilmez olan protein ihtiyacını karşılayan tavuk ve kümes hayvanları ile iyi pişirilmiş kırmızı et,
• Yoğun kalsiyum ve magnezyum gibi mineralleri kapsayan süt, peynir, çökelek, yoğurt ve yumurta,
• Tok ve doyurucu bir hamilelik süreci için gerekli olan buğday unlu ve esmer ekmek, mercimek, nohut ve kuru fasulye hamilelikte beslenme sürecinde mutlaka tüketilir.

Hamilelikte Hangi Besinlerden Uzak Durulmalıdır?

Hamilelikte beslenme sürecinde uzak durulması gereken bazı gıdalar bulunur. Gebelikte beslenme önerilerine uyarak sağlıklı bir dönem geçirebilirsiniz. Tüketmemeniz gereken bazı gıdalar;

• Pastörize edilmemiş süt, kabuklu deniz ürünleri, suşi, çiğ balık ve et gibi temizliğinden ve iyi pişirilmediğinden emin olmadığınız yiyecekler,
• Cıva açısından zengin balıklar,
• Haftada 2 kereden fazla balık tüketilmesi,
• Kafein tüketiminin azaltılması,
• Sigaranın bırakılması,
• Mevsimine göre meyve ve sebze tüketilmesi,
• Paketli gıdalardan uzak durulması,
• Asitli içecekler,
• Alkol,
• Tuz tüketiminin sınırlandırılması,
• Aşırı kuruyemiş tüketimi,
• Bitki çayının doktor kontrolünde içilmesi.

Hamilelikte Kilo Alımı Hangi Düzeyde Olmalıdır?

Hamilelikte beslenme, sağlıklı gıdalar tüketirken kilo alımını da dengede tutmaya çalışmaktır. Hamileliğin ilk aylarında beslenme, doktor kontrolünde dikkatli ve programlı bir şekilde başlayıp sürdürülür. Haftalık ve aylık takip edilmesi gereken kilo alımı, annelerin sağlık durumuna göre değişir. Genellikle, ilk 3 ayda toplam 1 kilo alınması tavsiye edilir. Sonraki aylarda ise, ortalama 1,5 kilo önerilir. Haftalık kilo artışının yaklaşık 400 gram olması önemli bir detaydır. Aşırı kilo aldığınız taktirde, yağ ve karbonhidrat oranı fazla olan gıdalardan uzak durmanız gerekir.

Hamilelikte (Gebelik) Sağlıklı Beslenme Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Hamilelikte en çok ne yemeliyiz?

Hamilelikte beslenme döneminde protein, kalsiyum, demir, folik asit ve magnezyum içerikli gıdaların tüketilmesi gerekir.

Anne Karnındaki Bebeğin Zeka Gelişimi İçin Neler Yemeli?

Folik asit içerikli koyu yeşil yapraklı sebzeler, turunçgiller, kuru baklagil, avokado, karnabahar, mısır, kereviz ve pancar zeka ve beyin gelişimini olumlu yönde etkiler.

Bebek Kaçıncı Haftada Anneden Beslenmeye Başlar?

Anne adayları, hamileliklerini 5.haftada öğrenir. Bu sürece kadar bebek anneden beslenmeye başlar. Büyüdükçe ve plasentaya bağlandıkça beslenme gücü de artar.

Hamilelikte Kahve İçilir mi?

Hamilelikte beslenme sürecinde, bazı yiyecek ve içeceklerin tüketimi sınırlandırılır. Günlük 200 mg kafeinin dışına çıkmamak önerilir.

Hamilelikte Hangi Meyveler Gaz Yapar?

Bazı meyvelerde bulunan besin lifi sindirilmeden bağırsaklara geçeceği için gaz yapabilir. Bu meyvelerden bazıları arasında erik, elma, şeftali ve armut yer alır.