polifenol
CategoriesGenel

Polifenol Nedir? Faydaları Nelerdir?

Polifenol insan sağlığına olan faydalı etkileri ile bilinir ve adından sıkça söz edilir. Pek çok bitki çeşidinde bulunur ve sağlığına dikkat eden kişilerin araştırmalarına konu olur. Peki, polifenol nedir, Polifenol ne işe yarar, sağlığa faydaları ve zararları nelerdir gibi merak edilen detayları siz de araştırabilirsiniz.

Polifenol Nedir?

Polifenol, doğada kendiliğinden yetişen bitki bileşik gruplarından biridir. 8 binden fazla türü olan bu mikro besin kaynağı meyve, sebze, çay ve baharat gibi besinlerde bulunur.

Güçlü bir antioksidan olmasının yanı sıra aynı zamanda anti-inflamatuar etkilerde gösterir. Gıda takviyeleri ve doğrudan yoğun polifenol içeren besinler tüketerek de vücuda alıp yararlarından faydalanılabilir.

Zeytinyağında Polifenol Nedir?

Polifenol içeren tek bitkisel yağ zeytinyağıdır. Zeytinyağı polifenol değeri, yağın faydasını belirleyen temel kriterdir. Erken hasat edilen zeytinlerden soğuk sıkım yöntemi kullanılarak elde edilmiş zeytinyağında bu değer yüksektir.

Polifenol oranı; yağın üretim yöntemine, üretildiği zeytinin cinsine ve olgunluğuna göre değişkenlik gösterir. Bu oran ne kadar yüksekse zeytinyağı o denli kalitelidir de denebilir.

Polifenol Ne İşe Yarar?

Polifenol vücuda olan olumlu etkileri ile hastalıklara karşı kalkan görevi görerek sağlık sistemine destek olur. Ayrıca zamanın ve dış etkenlerin neden olduğu hasarları önleyerek ortaya çıkmasını engeller.

Zeytinyağındaki Polifenol Ne İşe Yarar?

Polifenol zeytinyağının kalitesini belirleyen bir unsurdur. Zeytinyağında polifenol bulunmasının sağlık açısından da birçok yararı vardır.

İçeriğindeki bu bileşik, genel olarak vücudun düzgün çalışmasını destekler. Yaşlanma karşıtı etkiler göstererek günlerinizin daha zinde ve enerjik geçmesine yardım eder.

Polifenol Çeşitleri Nelerdir?

Polifenol birçok bitkisel besinde bulunur ve bilinen binlerce çeşidi vardır. Bulundukları bitkisel ürünler ise;

  • Çay ve kahve
  • Çeşitli meyveler
  • Tam tahıllar ve sebzeler
  • Kuruyemiş ve çeşitli baharatlardır.

Polifenolün Faydaları Nelerdir?

Polifenol faydalarını kanıtlamak için birçok araştırma yapılmıştır. Bu araştırmalar ışığında, zararlı olabilecek serbest radikallerden vücudu temizleyerek, hastalıklara karşı vücudu korumakta önemli rol aldığı söylenebilir. Diğer faydaları ise şu şekilde sıralanabilir;

  • Kan basıncını dengede tutulmasını yardımcı olur ve kan damarlarının esnek ve sağlıklı olmasını destekler.
  • Kan şekeri seviyesinin azalmasına ve dengelenmesine yardım ederek diyabet ve obeziteye yakalanma riskini azaltır.
  • Güçlü antioksidan etkisiyle bağışıklık sistemini harekete geçirerek hastalıklara karşı vücut direncinin artmasına yardım eder.
  • Sindirimi destekler ve bağırsaklardaki iyi bakterileri destekler zararları olanları sınırlayarak bağırsak florasını korumaya yardımcı olur.
  • Beyin fonksiyonlarının güçlenmesini sağlayarak hafıza ve odaklanmayı arttırabilir.

Polifenol Nasıl Tüketilir?

Polifenol birçok bitkisel kaynakta bulunan bir mikro besindir ve bu besinler tüketilerek vücuda alınabilir. Ayrıca toz ve kapsül şeklinde olan gıda takviyeleri de bulunur.

Doğal gıdaları tüketerek polifenol takviyesi ile aldığınız zamankinden daha fazla ve zahmetsizce yararlarından faydalanmak mümkündür. Bu tarz çeşitli yöntem ve sağlık uygulamaları için evde sağlık uygulamalarına göz atabilirsiniz.

Polifenol Nelerde Bulunur?

Polifenol kolayca ulaşabileceğiniz birçok doğal gıdada bulunur. Hangi gıdalarda ne oranlarda olduğunu öğrenmek yeteri miktarda almak için önemlidir. Polifenol bulunan besinleri öğrenerek günlük beslenme rutininize ekleyebilir sayısız faydasından yararlanabilirsiniz.

Ayrıca toz ve tablet formunda olan besin takviyeleri de vardır. Bu formda olanlardan size uygun olanı doktorunuza danışarak kullanabilir ve ek takviye şeklinde alabilirsiniz.

Yüksek Polifenol İçeren Besinler Nelerdir?

Polifenol içeren gıdalar arasında bazılarının yoğunluğu daha fazladır ve bu da sağlığa olumlu şekilde geri dönüş sağlamakta etkili bir unsurdur.

2010’da bu konu üzerinde yapılan bir araştırma sonucunda bu bakımından zengin 100 besin araştırılmış ve birinci sırada karanfil geldiği tespit edilmiştir. Sekiz ana kategoriden baharat ve otlar kısmında yer alan nane ve yıldız anason da bu sırayı takip eder. Diğer besin kategorileri ise şu şekilde sıralanabilir.

  • Meyveler
  • Kakao
  • Kuruyemişler
  • Keten tohumu
  • Sebzeler
  • Zeytin
  • Kahve ve Çay

polifenol nedir

Polifenol Hangi Bitkilerde Bulunur?

Doğada bulunan birçok bitkide polifenol bulunur ve meyvelerden kuş üzümü, mürver, yaban mersini, Frenk üzümü, ahududu ve çilekte vardır. Otlar ve baharatlardan ise karanfil, nane, yıldız anason, kekik, biberiye, kereviz tohumu ve adaçayında vardır. Keten tohumu ve kakao da güçlü bir kaynaktır.

Yemişlerden kestanede daha zengin olmasına rağmen fındık, ceviz ve badem gibi kuruyemişlerde bulunur. Enginar, kırmızı soğan ve ıspanağın içeriğinde de yer alır. Aynı miktar siyah zeytindeki oranı yeşil zeytinde bulunandan daha fazladır.

Tüm bu besinlerin yanı sıra vücudun ihtiyacı olan bileşikler çay ve kahvede de yer alır.

Polifenolün Zararları Nelerdir?

Doğal besinlerde bulunan bu bileşik genellikle zararsızdır hatta insan sağlığına sayısız yarar sağlar. Fakat bu mikro besin kaynağı ile ilişkilendirilen bazı riskler ve yan etkiler olabilir. Bunlar genellikle hazır besin takviyeleri ile ilişkilendirilir fakat bu konuda daha fazla araştırılma yapılması gerekir. Polifenol zararları ve yan etkiler ise şu şekilde listelenebilir;

  • Tiroid sorunları ve böbrek hasarı
  • Kullanılan diğer ilaçlarla etkileşim
  • Şişkinlik, gaz ve hazımsızlık gibi sindirim problemler,

Tüm bu riskler ve yan etkiler göz önüne alınarak ciddi bir sağlık sorunu yaşamamak için, bir sağlık uzmanı ve doktora danışmadan bu tür besinler ve takviyeler kullanılmaması tavsiye edilir.

Polifenol Hakkında Sık Sorulan Sorular

Polifenolün cilde faydaları nelerdir?

Cildi güneşin zararlarından korur ciltte oluşan ince çizgileri ve yaşlanmayı geciktirici ve hasarlarını onarıcı etkisi vardır.

Zeytinyağında bulunan polifenol değeri kaç olmalı?

Kaliteli bir zeytinyağında bu değer %130’dan az olmaması gerekir. Maksimum limit ise %200 civarıdır.

Kimler polifenol takviyesi almalı?

Polifenol takviyesi alımı yan etkiler ve riskler barındırdığı için yarardan çok zararlı olabilir. Bunun için bu takviyelerin uzman bir doktor kontrolünde kullanılması gerekir.

hamilelikte kaşıntı
CategoriesGenel

Hamilelikte Neden Kaşıntı Olur? Ne İyi Gelir?

Hamilelikte kaşıntı, en sık rastlanan cilt problemlerinden birisidir. Hamilelik sırasında kadınlarda kaşıntı ortaya çıkması yaşanması olası bir sıkıntıdır. Hamilelikte kadın vücudundaki değişimlerin nedenleri büyük merak konusudur. Kadınların gebelik dönemlerinde kilo alıp – vermesi nedeniyle hamilelikte kaşıntı yaşanması normal bir durumdur. Eğer gebelik sürecindeyseniz ya da gebelik planlıyorsanız gebelikte kaşıntı neden olur araştırması yapabilirsiniz.

Gebelikte Kaşıntı Nedir?

Gebelikte kaşıntı kadınlarda çok sık görülür. Gebelikte döneminde kadınlar, mide bulantısı, kilo alma, baş dönmesi, kaşıntı gibi sıkıntılar yaşayabilir. Hamilelikte kaşınma dürtüsü oldukça normaldir. Hamilelik döneminde özellikte hormonlar sebebiyle görüldüğü düşünülür. Ancak gebelikte kaşıntının nedenleri tam olarak teşhis edilememektedir. Buna rağmen gebelikte kaşıntının birçok yaygın nedeni bulunur.

Hamilelikte Neden Kaşıntı Olur?

Kadınların gebelikte kaşıntı yaşamasının birçok farklı nedeni bulunur. Kadınları rahatsız hissettirecek derecede olan kaşıntı cildinizin gerilmesinden kaynaklı olabilir. Büyümekte olan göbeğinizin derisinin gerilmesine neden olur. Bu yağ bezlerinin normal nem ihtiyacını karşılayamaz hale getirir. Bu durum da hamilelikte karın ve bacaklarda kaşıntıya sebep olur. Gebelikte kaşıntı nedenlerinden biride hormonlardan kaynaklı bir cilt hastalığı olduğu bilinir. Hamilelik döneminde kaşıntı, fazla kan pompalanması ile genellikle karın bölgesinde meydana gelir. Bu normal bir durum olarak görülür. Alerjik nedenlerde kaşıntının sebebi olabilir. Ciltteki çatlaklar, tiroid ve böbrekteki çalışma bozuklukları kaşıntının bir diğer sebebi olabilir.

  • Cildi germek: Hamilelik döneminde karın bölgesi büyümeye başladıkça deri gerilir. Bazı kişilerde buru gerilme daha fazla olabilir.
  • Kuruluk: Gebelikte hormonal değişikliklerden kaynaklı kaşıntı, pul pul ve kuru bir cilde neden olabilir.
  • Parfüm: Farklı kimyasallar ve kokular ciltte kaşıntıya neden olabilir.
  • Kumaş: Özellikle sentetik kumaşlardan uzak durulmalı, pamuk kumaşlar tercih edilmeli.
  • Hormonlar: Hamilelik döneminde yaşanılan hormonal değişiklikler kan dolaşımından dolayı kaşıntıya neden olabilir.
  • Kolestas: Kanda kaşıntı hissine neden olabilen safra asitlerinin birikmesine neden olan bir karaciğer bozukluğu olan bir rahatsızlıktır.
  • Prurigo: Karın, kollar veya bacaklarda ortaya çıkan kabuklu ve kaşıntılı şisliklerdir.

Hamilelikte Vajinal Kaşıntının Nedenleri

Hamilelikte vajinal kaşıntı yaygın bir durumdur. Hamilelikte vajinal kaşıntının nedeni, genellikle vajinanın pH dengesini bozan hormonal değişiklikler nedeniyle görülür. Vajinal kaşıntı terleme ve kuruluktan da meydana gelebilir. Hamilelikte ter bezlerinin normalden daha etkin çalışması sebebiyle cildin ıslak kalmasına neden olur. Bu sebepte kaşıntıya yol açar.

Maya enfeksiyonları da vajinal kaşıntının nedenlerinden biri olabilir. Gebelikte vajinada kaşıntının sebebi olarak kullanılan bazı ilaçlar da sebebiyet verebilir. Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar gebelikte vajinal kaşıntıya sebep olabilir. Vajinal kaşıntıya egzama, sedef hastalığı, kurdeşen gibi cilt hastalıkları neden olabilir.

Hamilelikte Kaşıntı Ne Zaman Başlar?

Hamilelikte kaşıntı dürtüsü her zaman olabilse de genelde hamileliğin 35. haftalarında görülür. Hormon dengesinin değişmesiyle hamilelikte kaşıntı yaşanması gayet doğaldır. Hamilelikte yanma ve kaşıntı görülebilir. Her kadının vücudu farklıdır ve bu nedenle kişinin kilo alma aşamaları da farklılık gösterir. Her kadın gebelikte kaşıntı yaşamaz. Bazı kadınlar ise gebeliğin 23. haftasında kaşıntı yaşayabilir.

Hamilelikte Kaşıntıya Ne İyi Gelir?

Hamilelik sürecinde kaşıntıya cildi sık sık nemlendirmek iyi gelir. Rahat ve pamuklu kıyafetler gitmek, sentetik kumaşlardan uzak durmak gebelikte kaşıntının çözümlerinden biridir. Bol giysiler giymek de kaşıntınıza iyi gelebilir.

Gebelikte kaşıntı tedavisini kaşınan bölgeye 5-10 dakika soğuk kompres yaparak çözebilirsiniz. Parfüm içermeyen losyon kullanmak cildiniz için daha iyidir. Gebelikte kaşıntı için doktorunuzun önerdiği ilaçlara da başvurabilirsiniz.

Hamilelikte bol su içmek ve vücudunuzun susuz kalmadığından emin olmak gerekir. Bulunduğunuz ortamın nemli olması da kaşıntıya iyi gelir. Ancak yine de gebelikte aşırı kaşıntı yaşanıyorsa doktora gidilmesi tavsiye edilir.

hamilelikte kaşıntı nasıl geçer

Hamilelikte Vajinal Kaşıntıya Evde Ne İyi Gelir?

Hamilelikte vajinal kaşıntıyı evde kendi başınıza hafiflete bilmeniz mümkündür. Evde sağlık uygulamaları ile vajinal kaşıntı çözülebilir. Ancak bu tarz uygulamalarla geçiremediğiniz bir durum ile karşılaşırsanız evde doktor uygulamasını deneyimleyebilirsiniz. Hamilelikte kaşıntı için ne yapmalının cevabı basittir. Evde hamilelikte vajinal kaşıntı nasıl geçer sorusunun cevabı şunlardır:

  • Soğuk su: Soğuk banyo veya soğuk kompresler kaşıntıyı azalmaya yardımcı olabilir.
  • Karbonat: Karbonat banyosunda kaşınan cildinizi bekleterek ya da kaşınan bölgenize karbonat kompresi yaparak kaşıntıyı aza indirip rahatlayabilirsiniz.
  • Yoğurt: Mantar enfeksiyonunuz varsa yoğurt yaygın kullanılan bir tedavi yöntemidir.
  • Yulaf ezmesi banyosu: Evde uygulanan yaygın bir tedavi çözümüdür.
  • İyi vajinal hijyen uygulayarak hamilelikte kaşıntı hafifletilebilir.
  • Kokulu sabunlar, duş jelleri kullanmamalısınız.
  • Pamuklu iç çamaşırı giyerek vajinanın nefes alabilmesini sağlayarak kaşıntıyı azaltmaya yardımcı olabilir.
  • Dar kıyafet giymekten kaçının.
  • Yoga, meditasyon ile süresinin azaltmayı deneyin.
  • Kuru cildi zeytinyağı ve Hindistan cevizi yağı ile nemlendirici kaşıntıyı hafifletir.
  • Cildinizi tahriş eden kimyasallardan kaçınarak kendi sabununuzu yapmayı düşünebilirsiniz.

Hamilelikte Kaşıntı Ne Zaman Geçer?

Gebelikte kaşıntı zamanla geçebilme ihtimali olsa da geçmeme durumunda bulunmaktadır. Gebelikte vücutta kaşıntı yaşayan bir çok kadın bulunmaktadır. Hamilelikte başlayan kaşıntı doğumdan doğumdan bir iki hafta sonra geçebilir. Her kadının vücudu, hamilelik süreci farklı olduğu için kişisel kişiye göre bu değişmektedir. Kaşıntı ciddi bir hal alırsa bir doktora görünmeyi unutmamalısınız. Hamilelikteki kaşıntıyı evde hemşire desteği alarak da geçirebilirsiniz. Fakat kaşıntı şiddetli ve gittikçe kötüleşiyor ise bir doktora görünmeniz gerekir.

Hamilelikte Kaşıntı Hakkında Sık Sorulan Sorular

Gebelikte kaşıntı normal mi?

Gebelikte kaşıntı normal mi sorusu hamile kişilerin cevabını merak ettiği bir sorudur .Kadınların gebelikte kaşıntı yaşaması oldukça yaygın ve normaldir. Gebelikte göbekte kaşıntı da doğaldır. Çoğu kişide genelde karın, ayak ve göğüs bölgesinde kaşıntı görülür. Ciltteki değişimler nedeniyle gebelikte kaşıntı gayet normaldir.

Hamilelikte kaşıntı psikolojik mi?

Kadınlar hamilelik döneminde birçok farklı deneyim yaşarlar. Gebelikte kaşıntı dürtüsü ne kadar normal olsa da stres, sıkıntıdan kaynaklı farklı bir boyutta olabilir. Stresten uzak durmak için yoga ve meditasyon yapmak kişiye iyi gelebilir. Hamilelikte yaşanan kaşıntının gayet doğal olduğunu unutmayarak kendinizi rahatlatabilirsiniz.

Hamilelikte kaşıntı neyin belirtisi?

Gebelikte kaşıntı birçok durumun belirtisi olabilir. Gebelikte kaşıntı hormonal değişimlerden kaynaklanan gayet normal ve hamileliğin olağan bir durumudur. Kaşıntıyı arttıracak yiyeceklerden uzak durmak kaşıntıyı hafifletir.

evde selülit
CategoriesGenel

Evde Selülit Tedavisi Yöntemleri ve Bitkisel Çözümler

Evde selülit tedavisi konusunda yöntem arayanlar bu arayışlar sonucunda, evde uygulanacak etkili çözüm yollarına ulaşabilir Beslenme ve sporla desteklenen sıkılaşma sürecinde vücudun sahip olduğu selülit görünümü azalarak, hatta selülitlerin kaybolmasıyla bireyler, daha mutlu bir yaşam sürerler.  Selülitin meydana getirdiği istenmeyen görüntülerin yok edilmesi için kararlılık ve sabır gerekir. Bu durum ise tamamen sizin elinizdedir. Selülitin nasıl geçtiğine evde uygulanacak yöntemlerle çözüm bulabilirsiniz.

Evde selülit yöntemleri ile vücudunuzda yer alan selülit şikayetinden kurtulmanız mümkündür. Evde uygulayabileceğiniz beslenme düzeni ve sıkılaşmak için yapacağınız sporlarla selülit görünümünü zamanla yok edebilirsiniz. Selülit nasıl geçer diye düşünüyorsanız, bu konuda sabırlı ve istikrarlı bir şekilde başlamak ve süreci devam ettirme konusunda istekli olmak gerekir. Çünkü evde uygulayacağınız yöntemlerle sonuç almak biraz zaman ister.

Hem beslenme hem de spor ile evde bu süreci güzel bir şekilde yürütebilirsiniz. Beslenme ve sporun yanı sıra vücudunuzdaki selülitli bölge için masajlar yaparak kan akışını hızlandırabilir, kan akışının hızlanmasını sağlayarak da bölgede sıvı birikimini engelleyerek daha iyi bir görünüme kavuşabilirsiniz.

Evde Selülit Tedavisi Yöntemleri Nelerdir?

Selülit evde nasıl geçer sorusunun cevabıyla ilgili evde selülit tedavisinde uygulanan bazı etkili evde çözüm yöntemleri bulunur. Bu yöntemler kişinin isteği ve durumuna bağlı olarak değişir. Ancak bu yöntemleri şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Düzenli bir şekilde egzersiz yapmak
  • Sağlıklı beslenmeye özen göstermek, içeriğinde kafein, üzüm çekirdeği ekstresi ve ginkgo biloba içeren takviyelerin kullanılması
  • Bol su tüketimi
  • Selülitli olan bölgeye kan akışını hızlandırıcı masaj yapılması
  • Bacaklarda oluşan selülitler için kuru fırçalama yöntemiyle kan akışını hızlandırılmasını sağlayabilirsiniz. Bu şekilde selülit nasıl geçer evde sağlık yöntemlerine ulaşabilirsiniz.

Bacaklardaki Selülit İçin Ne Yapılmalı?

Evde selülit yöntemleri uygulamak isteyenler genellikle bacaklarında yer alan selülit görünümünü azaltmak için yaparlar. En sık görülen nokta olan bacaklarda görünümün azaltılması için sık sık kan akışını hızlandırıcı masajların yapılması veya kuru fırçalama yaparak kan akışını hızlandırarak su birikimini ve selülite neden olan yağ birikiminin dağılmasına neden olur. Ayrıca, bacaklardaki selülit nasıl geçer evde çözüm için; bisiklet sürmek, koşu, kardiyo gibi egzersizler yaparak vücudun yağ oranını kasa dönüştürerek daha sıkı ve iyi bir görünüme kavuşmanızı sağlar.

Beslenme her konuda olduğu gibi bu konuda da önem arz eder. Tüketilen besinler vücutta bazı etkilere neden olur. Özellikle bacaklarda yer alan selülitler için etkili olan besinleri tüketmek gerekir. Bunun yanı sıra beslenmeye dikkat ederek yağ, tuz, şeker, karbonhidrat oranları yüksek olan besinlerden uzak durmak da gerekir. Ayrıca bol su tüketimi de etkili bir yöntemdir. Beslenme ve spor ile selülit görünümünün azaltılması en sık bilinen uygulamalardır. Bu uygulamaların kendinize göre ayarlayarak rutin oluşturabilirsiniz.

Selülit İçin Kullanılan Bitkisel Ürünler Nelerdir?

Selülitin doğal yollarla nasıl geçtiğine yönelik en önemli kaynaklar bitkisel ürünlerdir. Evde selülit görünümünü azaltmak için bazı bitkisel içerikli ürünleri kullanarak istediğiniz görünüme sahip olabilirsiniz. Selülit için kullanılan doğal bitkisel ürünleri şu şekilde sıralayabilir ve doğal yollarla selülit nasıl geçer? sorusunun cevabını aşağıda bulabilirsiniz.

  • Yeşil çayın zayıflama kürlerinin vazgeçilmez bir yapı taşı olarak görüldüğü bilinir. İçeriğindeki antioksidan ile yağ oluşumu azaltır, bu durumda selülit görünümünü azaltmak için kullanılabilecek bir bitkisel çay çeşididir.
  • Ginkgo biloba isimli geleneksel Çin tıbbında sıklıkla kullanılan bitkisel ürün, kullanımı sonrasında vücutta kan akışının arttırılmasını sağladığı bilinir. Kan akışının artmasıyla birlikte midede, bacaklarda veya kalçadaki selülit görünümün azalmasına neden olur.
  • Bir diğer etkili bitkisel üründe üzüm çekirdeğinin öğütülmesi ile elde edilen üzüm çekirdeği ekstraktı etkili çözüm yolları arasında yer alır. İçeriğinin kan akışını hızlandırıcı etkisi ile selülit görünümünü azaltıcı etkiye sahiptir.

evde selülit nasıl geçer

Selülit Oluşumu Nasıl Önlenir?

Evde selülit konusunda araştırma yapmanıza gerek kalmadan bu durumu yaşamamak için önlemler alabilirsiniz. Bu önlemlere şunları örnek olarak verebiliriz;

  • İçeriğinde karbonhidrat, yağ, koruyucu madde ve tuz oranı yüksek gıdaların kullanımın azaltılması, kaçınılması gerekir.
  • Günlük su tüketiminin yeterli seviyede yapılması önemli bir detaydır.
  • Düzenli egzersiz yapmak da selülitin oluşmasını engeller.
  • Özellikle kafein, üzüm çekirdeği ekstresi ve ginkgo biloba içeren takviyelerin kullanılması da selütin oluşmasını hem engeller hem de olan görünüm iyileştirilmesini sağlar.

Evde Selülit Tedavisi Hakkında Sık Sorulan Sorular

Selülit masaj ile gider mi?

Evde selülit için yapılan masaj uygulamaları kan akışını hızlandırır. Hızlanan kan akışının özellikle selülit gibi yağ dokularının sabit kalmasını engelleyerek dağılmasına neden olur. O yüzden sık sık masaj yapmak etkili olur. Masajı beslenme ve sporla desteklemek etkisinin daha da artmasına neden olur.

Selülit kilo verince gider mi?

Evde selülit için uygulanan yöntemler tek başına yeterli olmayacaktır. Özellikle kilo vermek için diyet yapmak selülit azalmasını sağlamaz. Bu durumu azaltmak için vücudun sıkılaşmaya ve kan akışının hızlandırılmasına ihtiyacı vardır. O yüzden sporla daha sağlıklı ve selülit görüntüden uzak bir yapıya sahip olabilirsiniz.

Selülit hangi vitamin eksikliğinden olur?

Evde selülit tedavisi için öncellikle bu durumun oluşma nedenini araştırılması gerekir. Özellikle vitamin eksikliklerinin vücutta değişik tepkilere yol açtığı bilinir. Selülit oluşumunda da özellik C vitamini eksikliğinin etkili olduğu bilinir. C vitamini içeriğine sahip besinlerin tüketimi hem selülit görünümü azaltır hem de sağlıklı bir yapıya sahip olmanızı sağlar.

Selülit tedavisinde en etkili yöntem hangisi?

Evde selülit yöntemleri arasında en etkili yöntem kişiden kişiye değişir. Yöntemin uygulanması ve bireyin yapısı yöntemin etkisi konusunda belirleyici olur. Bu yüzden size göre en etkili yöntemi deneyerek veya bir uzmana danışarak bulabilirsiniz.

çok üşümenin nedenleri
CategoriesGenel

Çok Üşümek Neden Olur? Çok Üşümek Neyin Belirtisidir?

Çok üşümek belirli bir rahatsızlık olmasa da çeşitli sorunların habercisi olabilir. Bazı kişiler diğerlerinden daha çok üşür hatta sıcaklığın üşütmeyecek seviyelerde olmasına rağmen üşüme hissine kapılabilir. Eğer bu tarz bir durum ile karşı karşıyaysanız çok üşümenin nedenlerini araştırmaya başlayabilirsiniz.

Üşümek Nedir?

Çok aşırı üşümek vücudun ısıyı hissedememesi, vücudun ısıyı kaybetmesi ve ısı ihtiyacı duyması anlamlarına gelir. Soğuğun etkisiyle vücut ısısını kaybeder ve üşüme ortaya çıkabilir. Bu durumda vücut titremeye başlayarak ısıyı arttırmaya çalışabilir. Bu doğaldır. Üşümek vücudun soğuğa karşı tepkisi olarak düşünülebilir.

Çok Üşümenin Nedenleri Nelerdir?

Çok üşümenin nedenleri arasında oldukça fazla çeşit mevcuttur. Kişi doğumundan itibaren daha hassas bir yapıya sahip olabilir. Bu durumda herhangi bir insanın üşümeyeceği ısılarda kolayca üşüyebilir. Diğer yandan kişi tükettiği besinlerden gerekli demiri veya vitaminleri alamazsa bu durumda üşüme gerçekleşebilir. Ayrıca kişinin dışarıdaki soğuk derecesine göre giyinmemesi fazla ince veya korunaksız giyim tarzı da üşümeye sebep olabilir. Kışın çok üşümenin nedenlerinin başında tedbirsiz giyim tarzı vardır.

Kişi yaşadığı travma sonucu, travmatik stres bozukluğu yaşayabilir bu da vücudun ısısının düşmesine ve üşümeye sebep olabilir. Streste vücudun ısısını düşürerek titreme durumlarına sebebiyet verir. Kişinin geçirdiği ameliyat sonrası anestezinin vücutta ki etkisi üşümeye sebebiyet verir. Bir diğer çok fazla üşümenin nedenleri kişinin hastalıkları olabilir. Hastalıklar vücutta dengesizlik yaratabilir. Vücut bu dengesizliklere tepki olarak üşümek ve titremek gibi belirtiler gösterebilir.

Çok Üşümek Hangi Hastalıkların Belirtisi Olabilir?

Çok üşümenin nedenleri arasında birçok hastalık mevcuttur.

  • Anemi: Anemi diğer bir adıyla kansızlık, yaygın olarak görülür ve üşümeye sebep olan hastalıkların başında gelir. Vücut sistemi oksijen üretecek kırmızı kan hücrelerini yeteri kadar üretemediğinde anemi ortaya çıkar. Kansızlığın en yaygın semptomu üşümektir. Anemi rahatsızlığı için doktora danışmalı ve tedavi olunmalıdır.
  • Hipotiroidizm: Tiroid hormonunun yeteri kadar tiroid hormonu üretememesi sonucunda ortaya çıkan bir hastalıktır. Metabolizmanın yavaş çalışmasına neden olur. Metabolizma hızındaki yavaşlama sonucu çok aşırı üşüme ortaya çıkabilir. Hipotiroidizm sıcak bir ortamda bile çok çabuk üşümek sorunu yaşanmasına neden olabilir. Bu hastalıktan şüpheleniliyorsa mutlaka uzman bir hekime danışmak gerekir
  • Raynaud Fenomeni: Raynaud Fenomeni el ve ayak parmaklarındaki damarların ani daralması sonucu el ve ayak parmakların mor, mavi veya beyaz tonunu almasıdır. Raynaud Fenomeninin de kan damarları daraldığı için kan dolaşımı yavaşlar bu da üşümeye sebebiyet verir.
  • Böbrek Hastalığı: Böbrek rahatsızlıklarında atıklar vücuttan gereken seviyede atılamayabilir. Bu durum vücuttaki atık seviyesinin ciddi artışına sebebiyet verir. Vücut kanın temizlenmesi konusunda iyi iş çıkaramaması vücut ısısının düşmesine neden olabilir. Ortam sıcakken bile üşüme gerçekleşebilir. Bu durum uzun vadede vücut için çok zararlıdır.
  • Periferik Arter Hastalığı: Yağ plağının arterlerde fazlaca birikmesi sonucu ortaya çıkar. Yağ plakları kanın kollarda ve bacaktaki kan dolaşımı engelleyebilir bu durum sonucu bir ayak diğerine göre daha soğuk olabilir veya bir kol diğerine göre daha soğuk olabilir. Bu durum vücudun dengesini bozarak üşümeye neden olur. Bu semptomlar fark edildiği an acilen hastaneye başvurulmalıdır.
  • Anoreksiya Nervoza: Vücudun ihtiyacı olan günlük kaloriyi alamaması ve bu kalori seviyesinin çok altında kalması sonucu ortaya çıkan bir zayıflama hastalığıdır. Kalori seviyesindeki bu büyük açık vücudun yağ dengesini bozar. Yağ dengesinin bozulması sonucu kişi çabucak üşüyebilir. Hayati tehlikeye sebep olabilecek bir hastalık olan anoksiya nervoza tedavi süreciyle iyileştirilebilir.

çok üşümenin nedenleri

Çok Üşümek Gebelik Belirtisi mi?

Çok üşümenin nedenleri arasında gebelikte vardır. Hamilelik döneminde yoğun bir hormonal değişim evresi yaşanır. Bu sebeple vücut bu değişimlere ayak uydurabilmek için oldukça fazla çalışır. Bu sebeple ellerde ve ayakta üşümenin artması, yorgunluk sebebiyle üşüme belirtileri görülebilir. Ayrıca bazı kadınlar hamileliğinin ilk başlarında kilo kaybı yaşayabilir. Bu duruda ortaya çıkan yağ kaybı üşümeye sebebiyet verebilir. Mide bulantıları sebebiyle yeteri besin ve vitamin alamama nedeniyle gebelikte çok üşüme görülebilir.

Bu durumda evde sağlık uygulamaları yapılabilir ve düzenli beslenmeye dikkat edilebilir.

Hangi Vitamin Eksikliği Çok Üşümeye Neden Olur?

Çok üşümenin nedenlerinden biri de demir eksikliğidir. Doğru miktarda demire sahip olmayan vücutta üşüme ve titreme görülebilir. Demir eksikliğine demir amnezisi de denilir. Kas kaybı, yetersiz beslenme ve sağlıksız beslenme yüzünden olabilir. Kırmızı et tüketimi, demir ilacı kullanımı, balık tüketimi demir vitaminini arttırabilir.

Çok üşümenin nedenleri arasında B12 vitamini eksikliği de olabilir. B12 eksikliği kansızlığa sebebiyet verebilir. Buda kişinin şiddetli üşümesine neden olur. Yumurta, tavuk ve balık gibi besinler B12 vitaminin alımını arttırabilir. Ancak B12 emilimi zor bir vitamindir bu yüzden uzman bir hekimin tavsiyesi ile ilaç tedavisi de etkili olabilir.

Çok Üşümek Nasıl Geçer?

Çok üşümenin nedenleri saptandıktan sonra doğru bir yol haritası çizilerek bu durumdan kurtulmak mümkündür. Sağlığı tehdit eden hastalıklarda hemen bir hekime danışarak tedavi olmak üşümenin geçmesi için önemlidir. Ayrıca doğru, temiz içerikli ve sağlıklı besin tüketmek, vitamin değeri yüksek besinler yemek oldukça etkilidir.

Kışın çok üşümenin nedenleri asında olan ince giyim tarzı ortadan kaldırılırsa üşümeden kurtulabilir. Ayrıca alkol gibi zararlı maddeler de üşümeye neden olabilir. Bu zararlı maddelerden uzak durmak üşümekten kurtulmaya yardımcı olur.

Çok Üşümek Hakkında Sık Sorulan Sorular

Gebelikte çok üşümek normal mi?

Gebelikte çok üşümek vücudun karmaşık bir süreçten geçmesi nedeniyle oldukça normaldir. Çünkü hamilelik döneminde bulantılar sebebiyle besin alınamayabilir, vitamin eksikliği ortaya çıkabilir. Bu yüzden gebelikte üşümek normaldir.

Çok üşümek bir hastalık mıdır?

Çok üşümenin nedenleri oldukça geniştir. Ancak üşümek bir hastalıktan çok bir hastalığın belirtisidir. Vücutta oluşan anomaliler sonucu üşüme sorunu ortaya çıkar. Ayrıca üşümenin giyim tarzı, beslenme ve madde kullanımı gibi dış etkenler sonucu ortaya çıkması da bir hastalık değildir.

Çok üşüyen insanlar ne yemeli?

Çok üşümenin nedenine göre tüketilecek besinler farklılık gösterebilir. Ancak genel olarak tavuk, balık, kırmızı et, pekmez ve kuruyemişler tüketilmelidir.

evde burun tıkanıklığı
CategoriesGenel

Evde Burun Tıkanıklığı Nasıl Geçer?

Evde burun tıkanıklığı gibi sorunlarla karşılaştığınızda uzman bir sağlık merkezine gitmeden evde bazı yöntemler uygulayabilirsiniz. Bu yöntemler sayesinde bu tarz küçük sorunları büyümeden önleyebilirsiniz. Evde burun tıkanıklığını açmak için bazı yöntemlere göz atabilir, eğer bu yöntemlerle sorun çözülmezse sağlık profesyonellerinden yardım alabilirsiniz.

Evde Alerjik Burun Tıkanıklığı Nasıl Geçer?

Evde burun tıkanıklığı sorunu için bazı çözüm yöntemleri uygulanır. Özellikle alerjik bir yapıya sahipseniz mevsimler dolayısıyla ve ya polen alerjisi gibi durumda bu durum oldukça sık yaşanır. Özellikler alerjik durumlarda evde hangi yöntemlerin uygulanabileceği konusunda evde alerjik burun tıkanıklığı nasıl geçer şeklinde kafasında soru işareti bulunanlar için bazı yöntemler bulunur.

Burun tıkanıklığı durumunda, yapılması gereken veya yapılabileceğiniz bazı yollar bulunur. Özellikle alerjik bir burun tıkanıklığı durumunda doktor tarafından reçete ile kullandığınız burun spreyleri, bu alerjik durumlara uygun doktorunuz tarafından önerilen ilaçlarla evde çözüm yöntemini uygulamış olursunuz.

Evde Burun Tıkanıklığına Ne İyi Gelir?

Evde burun tıkanıklığı için farklı yöntemler uygulanabilir. Burun tıkanıklığına ne iyi gelir doğal çözüm arıyorsanız bazı doğal yöntemleri deneyebilirsiniz. Burun tıkanıklığına iyi gelen yöntemler ise şekilde açıklanabilir;

  • Burun kanallarını nemlendirerek tıkanıklığın açılmasını sağlarsınız. Bunun için de buharlaştırıcı ve ya nemlendirici kullanabilirsiniz.
  • Çok sıcak olmayan ılık bir suyun üzerinde çıkan buharı içinize çekerek burun kanallarının açılmasını sağlayabilirsiniz.
  • Bol miktarda sıvı tüketmek burundaki tıkanıklığında giderilmesi için oldukça etkili bir yoldur.
  • İçeriğinde tuzlu su bulunan burun spreyleri evde sağlık yöntemleriniz arasında yer alarak, nefes almanızı kolaylaştırır.
  • Yüzünüze koyacağınız sıcak ama yakamayan bir havlu ile burun kanalların açılmasını sağlayabilirsiniz. Bu gibi yöntemler ile burun tıkanıklığı evde nasıl geçer sorusunun cevabı bularak, burun tıkanıklığını azaltabilir, tıkanıklığı giderilmesi için bir adım atabilirsiniz.

evde burun tıkanıklığı nasıl geçer

Bebeklerin Burun Tıkanıklığına Ne İyi Gelir?

Evde burun tıkanıklığını yaşayan özellikle bünyeleri hassas olan bebekler için ne yapılabileceği araştırılan konular arasında yer alır. Bebeklerde burun tıkanıklığı konusunda yapılacak evde burun tıkanıklığına doğal çözüm yöntemlerden ilki bebekler için üretilmiş olan tuzlu sulardır. Ayrıca odayı nemlendirerek burun kanallarının açılmasını, bebeğinize banyo yaptırarak da bu tıkanıklığın giderilmesini evde kolay bir şekilde sağlayabilirsiniz.

Bebeklerin burun tıkanıklığına iyi gelen bir başka yöntem tuzlu su olabilir. Bebeğin burnuna tuzlu suyu sıkıp bir aparat yardımı ile burun kanallarını tıkayan mukuslu suyu dışarı çıkartabilir, bebeğiniz rahat bir nefes almasını sağlayabilirsiniz.

Çocuklarda Burun Tıkanıklığına Ne İyi Gelir?

Evde burun tıkanıklığı konusunda ebeveynler, bu durumu yaşayan çocukları için çözüm yöntemleri arar. Çocuklarda burun tıkanıklığına ne iyi gelir sorusuna tuzlu su yanıtı verilebilir. Bebeklerde olduğu gibi çocuklarda tuzlu su burun tıkanıklığı ile ilk yöntemlerden birisi arasında ilk sırada yer alır. Çocuğun tuzlu suyu burnuna çekip daha sonra bu suyun burundan dışarı çıkarılması sağlanarak tıkanıklığa neden olan mukuslu suyun dışarı çıkmasını sağlayabilirsiniz.

Bu yöntemin yanı sıra evdeki nem dengesinin sağlaması da oldukça önem arz eder. Evde burun tıkanıklığını geçirmek için uygulanabilir bazı öneriler bulunur.

Örneğin, evde bir hava temizleyici ve evin nem dengesini sağlayan bir cihaz ile burun tıkanıkları evde kolay bir şekilde tedavi edilebilir. Evde denediğiniz yöntemler tıkanıklığı açılmasını sağlamadıysa hastaneye giderek doktorunuz uygun gördüğü tedavi ile tıkanıklığın açılmasını sağlayabilirsiniz.

Burun Tıkanıklığına İyi Gelen Bitkisel Ürünler Nelerdir?

Evde burun tıkanıklığına iyi gelen bazı bitkisel ürünler bulunur. Evde burun tıkanıklığına doğal çözüm olarak bitkisel ürünlere örnek vermek gerekirse şu şekildedir;

  • Soğan: Burun kanallarındaki tıkanıklık için kullanılan doğal ve bitkisel ürünler arasında yer alan soğan, keskin kokusu ile tıkanıklığı açılmasını sağlar. Kesik bir soğanı koklamak burunda keski kokunun algılanmasını ve tıkanıklığın açılmasına neden olur.
  • Deniz Suyu: Tuzlu su burun tıkanıklığına iyi gelir mi sorusu sorulduğunda deniz suyunun tuzlu olduğu ve bu suyun burun tıkanıklığı için fayda sağladığı bilinir. Tuzlu su burun kanallarındaki tıkanıklığı açar ve rahat bir nefes almaya yardımcı olur.
  • Limon: Sahip olduüu keskin ve ekşi tadıyla limonun suyun içerisine birkaç damla damlatılması ve limonlu su olarak tüketilmesi burun tıkanıklığı ve de grip gibi hastalıklarda etkili olan bitkisel yöntemler arasında yer alır.
  • Buhar Banyosu: Burun tıkanıklığı için uygulanacak yöntemlerden biri arasında da buhar banyosu bulunur. Buharın etkisiyle burun kanallarının açılmasını ve tıkanıklığın giderilmesine neden olur.
  • Karbonat:  Tuza benzer içeriğe sahip karbonatta, su ile karıştırılarak tuzlu su gibi buruna çekilerek burun kanallarının açılmasını sağlar. Evde burun tıkanıklığınızı geçirmek için karbonatlı yöntemi uygulayabilirsiniz.
  • Sirke: Limon gibi sirkeli suyun tüketimi de burun kanallarının açılmasının ve tıkanıklığın giderilmesine yardım olan bitkisel ürünler arasında yer alır.
  • Zencefil Çayı : Soğuk algınlığı ve ya herhangi bir sebepten yaşanan burun tıkanıkları için zencefil çayını tüketmek ve de buharını solumak tıkanıklığın giderilmesini sağlar. Solunum yolunu koruyucu özelliğe sahip zencefil, burun tıkanıklığını geçiren etkili bitkisel ürünler arasında kendine yer edinir.
  • Nane Yağı: Nane oldukça keskin bir kokuya sahip bitkisel ürünlerden birisi arasında yer alır. Sahip olduğu keskin koku ve ferahlatıcı yapısı onun burun tıkanıklığını çözme noktasında kullanılan bir ürün yapar.
  • Lavanta Yağı: Lavanta hem kokusu hem de solunum yolu hastalıkların da etkili olması ile rahat nefes almanızı sağlayan ürünlerden birisidir. Evde burun tıkanıklığına bitkisel çözüm önerilerinden biri olan lavanta yağı etkili yöntemler arasında yer alır. Sıcak bir suya damlatacağınız lavanta yağı ile bu buharda çıkan havayı solumak burun kanallarınızda oluşan tıkanıklığın giderilmesi için oldukça etkili bir yöntemdir.
  • Zeytinyağı:  Zeytinyağının buruna su ile karıştırılmadan saf bir şekilde damlatılması tıkanıklığın giderilmesi için kullanılan doğal çözüm ürünleri arasında yer almasına neden olur.

Bebeklerde Burun Tıkanıklığına Bitkisel Çözüm

Evde burun tıkanıklığı yaşayan bebeklerde burun tıkanıklığına bitkisel çözüm yöntemlerini tercih edebilirsiniz. Bebekler hassas bünyelere sahip oldukları için sık sık burun tıkanıklığı gibi sorunlar yaşarlar.  Ebeveynlerin bu gibi durumlarda bebeklerinin burnuna onlar için üretilmiş olan tuzlu suyu sıkıp bir aparat yardımı ile tıkanıklığı açabilirler. Ayrıca bebeğe duş aldırmak buharlı havayı solumasını sağladığı için burun kanallarının açılmasını sağlar.

Burun Tıkanıklığı Hakkında Sık Sorulan Sorular

Gebelikte burun tıkanıklığına ne iyi gelir?

Gebelikte burun tıkanıklığına ne iyi gelir sorusu hamilelik yaşanan bu soruna çözüm olabilir. Burun tıkanıklığı bazı kolay yöntemlerle ilaç kullanılmadan tedavi edilebilir. Örneğin, sıcak su banyosu ve de tuzlu suyun buruna çekilmesi gibi yöntemler ile kolay bir şekilde burun kanallarını açabilir, rahat bir nefes alabilirsiniz.

Gripte burun tıkanıklığı nasıl açılır?  

Mevsimsel olarak ve ya soğuk algınlığından ortaya çıkan burun tıkanıkları için buhar banyosu, tuzlu su, bol sıvı tüketimi gibi evde yapabileceğiniz yöntemler bulunur. Ancak tıkanıklığı bir türü açamadıysanız en yakın sağlık kuruluşuna giderek doktor tarafından önerilen tedavi yöntemleri ve ilaçları kullanmanız gerekir.

Gece uyurken burnu tıkanan çocuğa ne yapılmalı?

Gece uyurken yaşanan burun tıkanıkları için burun tıkanıklığına ne iyi gelir sorusu sıklıkla sorgulanır. Bu yüzden odanın nemli tutulması ve de burun açıcı özelliğe sahip bitkisel yağlardan örneğin lavanta yağı gibi çocuğunuzun yastığına damlatılması, yatış pozisyonunda yastığı yukarıda tutmak burun tıkanıklığını en aza indirir.

Burun tıkanıklığı için tuzlu su nasıl uygulanmalı?

Evde burun tıkanıklığı için uygulayabileceğiniz, burun tıkanıklığına ne iyi gelir bitkisel çözüm yöntemi olarak da bilinen tuzlu su buruna çekilerek uygulanır. Buruna çekilen su burun tıkanıklığına neden olan diğer sular ile birlikte dışarı çıkartılarak burun kanalları açılmış olur.

phubbing nedir
CategoriesGenel

Teknoloji Bağımlılığı Phubbing Nedir?

Phubbing, aslında hemen hemen her gün tanık olduğunuz bir durumdan ibarettir. Ailenizle veya arkadaşlarınızla bir yerde otururken onlarla ilgilenmeyip yalnızca telefonunuzla ilgilenmek, bir bakıma çevrenizi küçük görmek bu hastalığın tanımlarından biri. Sosyal medyanın ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte hayatımızı ele geçiren dijital ortam çeşitli hastalıkların da ortaya çıkmasına neden oldu.  Phubbing hastalığı, İngilizce “Phone (Telefon)” ve Snubbing (Küçümseme) kelimelerinden türetilir. Henüz Türkçeleştirilmediği için hastalık bu ismiyle anılır. Günümüzde oldukça yaygın olan Phubbing, birçok kişinin sıklıkla yöneldiği bir durum. Örneğin; siz de çevrenizde konuşulanları dinlemeyip telefonunuzla ilgileniyorsanız phubbersınız demektir. Phubber, bağımlılığa sahip kişi şeklinde de adlandırılabilir. Eğer siz telefon ve sosyal medya bağımlılığınızdan dolayı çevrenizle iletişimizi sekteye uğratıyorsanız Phubber olarak nitelendirilirsiniz.

Phubbing Belirtileri Nelerdir?

Eğer çevrenizdeki insanlar aşağıdaki belirtileri gösteriyorsa siz phubbinge maruz kalıyor olabilirsiniz:

  1. Sürekli telefonu kontrol etmek: Günümüzde çoğu insan telefonunu günde 58 kez kontrol ederken çalışma saatleri içerisinde ise 30 kez telefonuna bakıyor. Eğer siz de herhangi bir bildirim gelmeden içgüdüsel olarak telefonunuzu kontrol ediyor, ya da telefonunuzu sık sık kontrol etmek zorunda hissediyorsanız Phubbing belirtilerinden birine sahipsiniz demektir.
  2. Telefonunuz görüş alanınızdan çıktığında kendinizi rahatsız hissetmek: Phubbing rahatsızlığı için en önemli belirtilerden biri de telefonunuzdan uzak kaldığınızda kendinizi tedirgin hissetmenizdir.
  3. İnsanlarla iletişim kurarken telefonla ilgilenmek: İnsanlarla yüz yüze iletişimde olduğunuz halde onlarla ilgilenmeyip cep telefonunuza bakmak belirtilerden bir diğeridir.
  4. Yatakta dahi cep telefonu kullanmak: Phubbing yapıyor olduğunuzu gösteren bir diğer belirti özellikle romantik ilişkilerde yatakta telefonla ilgilenmektir.
  5. Sosyal ortamlarda odağın telefonda olması: Sosyal bir ortamdayken sohbete dahil olmadığınızda cep telefonunuza bakmayı tercih ediyorsanız phubbing rahatsızlığından şüphelenebilirsiniz.

Phubbing Sebepleri Nelerdir?

Phubbing rahatsızlığının nedenleri arasında sayılabilecek ilk faktör telefon bağımlılığıdır. Günümüze bakıldığında neredeyse her dört kişiden biri telefon bağımlılığından mustariptir ve bunun farkında değildir. Telefon bağımlılığına ve bununla birlikte phubbing’e yol açan bir diğer sebep teknolojiyi bir araçtan çok amaç haline getirmektir. Kişinin teknolojiye karşı duyduğu ilgiyi ve merakı kontrol edememesi bağımlılığı beraberinde getirir.

Phubber sebeplerinden bir diğeri asosyal yaşam tarzı olabilir. Sosyal çevresi olmayan bireylerde sosyal medyaya ve oradaki bireylere yönelim artarken bu da Phubbing riskini artırır. Çevresinden bağımsız asosyal kişiler gerçek yaşamlarında elde edemediklerini Sanal medyada elde etmeye çalışmaları Phubbing’e yol açabilir. Ayrıca arkadaş çevresine bağımlı olmak da phubbing rahatsızlığı riskini artırır.

 Phubbing Zararları Nelerdir?

Phubbing”in kişiye vereceği bazı zararlar da söz konusudur. Bu zararları açıklamak gerekirse;

  • Phubbing yapan kişilerde sosyal etkileşimler gittikçe zayıflar. Telefon bağımlılığı ilerledikçe birey gerçek ilişkilerden uzaklaşarak sanal dünyadaki etkileşimleri odak noktası haline getirir. Sosyal olarak daha az iletişim kuran kişi bir süre sonra çevresini  önemsememeye başlayabilir. Bu da bireyin ilişkilerine ciddi zararlar verirken gerek iş gerekse özel hayatında sıkıntılar baş gösterir.
  • Teknolojiye bağımlı hale gelmek bir süre sonra bireyin bilişsel sağlığını tehdit eder. Okul çağında ise kişinin akademik hayatı tehlikeye girebilir. Zira genç birey telefon kullanma alışkanlıklarına sınır getirmek noktasında zorlanabilir.
  • Hastalığın ilerleyen evrelerinde kişi cep telefonunun ve İnternet bağlantısının olmadığı ortamlarda Kendini huzursuz ve tedirgin hissedebilir.

 Phubbing’in İkili İlişkilere Verdiği Zararlar

  • Phubbing insan ilişkilerine oldukça zarar verir. Yüz yüze etkileşimleri azaltan Phubbing iletişimlerin daha az anlamlı olmasına yol açıyor.
  • Ayrıca yapılan araştırmalar Phubbing’in insanın 4 temel ihtiyacını tehdit ettiğini açıkladı. Bu 4 temel ihtiyaç arasında; benlik saygısı, aidiyet, güç, varlığın anlamı yer alır. Özellikle romantik ilişkilerde yaşanan Phubbing’in ilişkiden doyum alma oranını düşürdüğü ve depresyon yaşama riskini artırdığı belirtilir.
  • Romantik ilişkilerde çiftlerin birbirlerine Phubbing yapması depresif belirtilerin ortaya çıkmasına yol açabilir. Çiftler arasında çatışma yaratan Phubbing, Zamanla çiftlerin birbirlerine duydukları olumlu duyguları da azaltır. Bunun nedeni çiftlerin birbirlerinden bekledikleri ilgiye karşılık bulamamalarından kaynaklanır.

phubbing

Phubbing Akıl Sağlığını Nasıl Etkiler?

Phubbing’e maruz kalan taraf kendini yetersiz ve önemsiz hissedecektir. Sağlıksız ilerleyen iletişim her iki tarafı da rahatsız ederken Phubbing yapılan taraf daha fazla etkilenebilir. Phubbing ne demek diye düşünüyorsanız sizinle iletişime geçen insanların davranışlarını göz önüne getirebilirsiniz. Eğer karşınızdaki insan sizinle vakit geçirdiği anlarda telefonuyla çok sık ilgileniyorsa karşınızda bir phubber olabilir.

Karşınızda bir phubber olduğunda kendinizi dışlanmış ve önemsiz hissedebilirsiniz. Bu da bir süre sonra ruhsal durumlarınızda sorunlara yol açabilir.

Phubbing rahatsızlığına yakalanan kişilerde kaygı, stres, endişe, sosyal fobi, anksiyete, depresyon gibi problemler de görülebilir.

Phubbing’e Karşı Ne Yapılabilir?

2013 yılında Avusturalyalı Alex Haigh “Stop phubbing” girişimini başlatarak Phobbing’e karşı ilk mücadeleyi başlatmıştır. “Stop Phubbing” kampanyası ile teknolojinin olumsuz etkilerine karşı insanlar uyarılmış ve örgütlenme hedeflenmiştir.

Kişisel olarak phubbing ile mücadele etmek için öncelikle fark etmeniz gerekiyor. Phubbing ve bağımlılık belirtilerinin sizde olduğunu fark ettiğinizde teknoloji ve İnternet diyetine başlamalısınız. Teknolojiden ve internetten uzaklaşacağınız aktivitelere yönelmeli ve sosyalleşmelisiniz.

Çevrenizde phubber varsa onu bu bağımlılıktan kurtarmak için birlikte sevdiğiniz aktiviteleri yapabilir gerekli durumda profesyonel destek almasına yardımcı olmalısınız.

Phubbing Hakkında Sık Sorulan Sorular

Phubber Ne Demek?

Sosyal ortamlarda çevresiyle iletişim kurmayan, sadece telefonuyla ilgilenen; yani Phubbing yapan kişiye “Phubber” denir.

Stop Phubbing Ne Demek?

Stop Phubbing, Phubbing bağımlılığına dikkat çekmek için Alex High tarafından hazırlanan bir kampanyadır. Alex Haigh bu bağımlılığı bir veba olarak tanımlarken Phubbing’in insan ilişkilerine verdiği zarara dikkat çekmek için posterler hazırlayarak restoranlara ve cafelere asmıştır.

oturma banyosu
CategoriesGenel

Sıcak Oturma Banyosu Nedir? Nasıl Yapılır?

Oturma banyosu, deri, üreme, idrar yolları ve kadın hastalıkları için rahatsızlık veren durumun giderilmesine yardımcı olan, asıl tedaviyi destekleyici uygulamadır İçerisine genellikle bitkisel ya da doktor tavsiyesiyle eklenen sıvı ilaçlar ilave ederek oturabileceğiniz bir çeşit tedavi yöntemidir. Genellikle yardımcı tedavi yöntemlerinden biri olarak kabul edilir. Evde sağlık  uygulamaları için ılık oturma banyosu en yaygın uygulamalardan biridir.

Sıcak Oturma Banyosu Nedir?

Oturma banyosu için banyo sırasında leğen ya da taşınabilir küvet kullanabilirsiniz. Banyonuzda küvet bulunuyorsa sirkeli suya oturma banyosu yaparak enfeksiyon kaynaklı hastalıkların iyileşmesine yardımcı olabilirsiniz. Kadın hastalıkları için oturma banyosu, doktor tavsiyesi de alarak uygulandığında daha etkili sonuçlar almanıza yardım eder.

Oturma banyosu su sıcaklığı için bir dereceye bağlı kalmaksızın dirseğinizin dayandığı ısıda olmasına dikkat etmelisiniz. İdrar yolu enfeksiyonu sirkeli suya oturma banyosu için sıcak, dinlendirilmiş musluk suyunun içine biraz sirke koyabilirsiniz. Suyun çok soğumasını beklemeden ideal ısı derecesine sahipken oluşturduğunuz solüsyon içine oturarak 15-20 dakika kadar bekleyebilirsiniz.

Oturma Banyosu Nasıl Yapılır?

Hemoroid için oturma banyosu yapacaksanız öncesinde doktorunuza muayene olduktan sonra onun tavsiyesine uyduğunuzdan emin olmalısınız. Vücudunuzun dayanabileceği kadar sıcaklığa sahip olan su içine doktor tavsiyesi ile ilaç ya da solüsyon da ilave edebilirsiniz. Kullanacağınız solüsyonlar ya da ilaçlar ise oturma banyosunun iyi geleceği hastalığa yönelik olmalıdır.

Örneğin tıkalı tüpler için oturma banyosu yapacaksanız burada önemli olan sıcak su içinde 15-20 dakika boyunca oturmanızdır. Oturma banyosu faydaları arasında sayılabilecek olanlardan bir tanesi dar tüplerin genişlemesine yardımcı olmasıdır. Tıkalı tüplerin tıbben tedavisi mümkündür. Doktor tavsiyesi söz konusuysa tedaviye yardımcı bir uygulama olarak ılık oturma banyosu yapabilirsiniz.

oturma banyosu nasıl yapılır

Oturma Banyosu Nasıl Hazırlanır?

Sıcak oturma banyosu nasıl yapılır sorularına yanıt için aşağıdaki listeyi inceleyebilirsiniz.

  • Vajinal mantar, hemoroid ya da makat çatlağı oturma banyosu yapmadan önce makat bölgesinin ve bacak arasının temiz olduğundan emin olmalısınız.
  • Su sıcaklığının çok soğuk ya da sıcak olmamasına dikkat etmeniz gerekir.
  • Doktor tavsiyesi olmadığı sürece kulaktan dolma bilgilerle banyo suyunun içine kimyasal madde eklememelisiniz.
  • Doktorunuzun tavsiye ettiği sıklıkta tekrarlamalısınız.

Oturma banyosu nasıl hazırlanır sorusuna yanıt bulmak için ise aşağıdaki maddelere göz atabilirsiniz.

  • Sabun veya başka bir arındırıcı olmaksızın önceden temizlenmiş küvet ya da leğen içine sıcak suyunuzu doldurmanız gerekir.
  • Suyun kalça bölgesinin tamamını içine alacak seviyeye kadar dolu olduğundan emin olmalısınız.
  • Suyu doldurduktan sonra varsa ekleyeceğiniz maddeleri (sirke, kabartma tozu, karbonat, demlenmiş süzülmüş aynısefa suyu) ilave edebilirsiniz.
  • Suyunuz hazır olduktan sonra küvetin ya da leğenin içine oturabilirsiniz.
  • Suyun ısısını kaybetmeye başladığını hissettiğiniz zamana kadar oturma banyosuna devam edebilirsiniz. Sonrasında banyodan çıkarak kurulanıp doktorunuzun tavsiye ettiği tedavi rutinine uygun hareket edebilirsiniz.

Oturma Banyosu Suyuna Ne Konur?

Bartholin kisti oturma banyosu gibi uygulamalar için banyo suyuna kabartma tozu ilave edebilirsiniz. Bunu yapmadan önce doktorunuza danışarak daha güvenli bilgi alabilirsiniz. Oturma banyosunun asıl amacı, rahatsızlık hissedilen bölgeyi rahatlatmaktır. Bu nedenle oturma banyosu genellikle sadece ılık ya da sıcak suyla yapılması tavsiye edilen bir takviye edici evde sağlık uygulamasıdır.

Oturma Banyosu Neye İyi Gelir?

Oturma banyosu, birden çok hastalığın tedavisinde yardımcı uygulama olarak yer alır.

Oturma banyosunun iyi geldiği ve fayda sağladığı alanlar şu şekildedir:

  • Vajinal mantar tedavisinde yardımcı bir uygulamadır.
  • Makat çatlağı tedavisinde bölgenin daha çabuk iyileşmesine destek sağlar.
  • Bartholin kisti tedavisinde iltihaplı bölgenin rahatlamasına yardım eder.
  • Tıkalı tüp tedavisinde tüplerin genişlemesine yardım ederek iyileşme sürecini destekler.
  • İdrar yolu enfeksiyonu tedavisinde doktorların tavsiye ettiği ek sıvı solüsyonlar ya da doğal malzemelerle iyileşme sürecinin desteklenmesine yardım eder.

Oturma Banyosu Sıcaklığı Nasıl Olmalı?

Sıcak oturma banyosu, içine oturduğunuzda cildinizi yakmayacak ya da sizi üşütmeyecek derecede olmalıdır. Çok sıcak su içine oturduğunuzda cildinizde yanıklar oluşabilir. Enfeksiyonlar ve iltihaplar rahatlamak yerine daha da kötüleşebilir. Olması gerekenden daha soğuk suya oturursanız üşüterek hasta olabilirsiniz. Ayrıca oturma banyosundan beklediğiniz verimi elde edemezsiniz.

Oturma Banyosu Hangi Sıklıkla Yapılmalıdır?

Oturma banyosu, iki ya da üç günde bir yapabileceğiniz basit uygulamalardan biridir. Oturma banyosunun kaç gün yapılması gerektiği ise olduğunuz hastalığa ve yaptığınız oturma banyosuna bağlı olarak değişir yanıtı verilebilir. Su içine ekstra bir şey ilave ediyorsanız kullandığınız maddenin her gün ya da birkaç günde bir kullanmaya elverişli olup olmadığını doktorunuza danışmalısınız.

Oturma banyosu için tavsiye edilen süre 15-20 dakikadır. Özel bir ilaç ya da iyileşmeye yardımcı içerik kullanıyorsanız bu durumda doktorunuzun tavsiye ettiği süreye dikkat etmelisiniz. Oturma banyosunu tam tavsiye edilen şekilde yaparsanız kesin ve etkili sonuç alabilirsiniz. Bunun için aşırıya kaçmamaya dikkat etmelisiniz. Tavsiye edilen minimum süreye uygun olarak banyoda kalmaya özen göstermelisiniz.

Oturma Banyosu Hakkında Sık Sorulan Sorular

Sıcak suya oturmak makat çatlağına iyi gelir mi?

Makat çatlağı, büyük tuvaletinizi yaparken acı verici olabilir. Genellikle bu bölgenin zorlanmasından kaynaklı oluşan makat çatlağını sıcak suya oturarak daha kısa sürede iyileşmesine yardım edebilirsiniz. Bu bölgenin yumuşamasını sağlayan sıcak su gerginlik hissini azaltmaya yardım eder.

Sıcak su bartholin kistine iyi gelir mi?

Sıcak su, kisti yok etme etkisine sahip olmasa da vajina içinde yer alan salgı bezinde meydana gelen şişkinliğin azaltılmasına yardım eder.

Oturma banyosu hemoroide iyi gelir mi?

Sıcak su kasları rahatlatmaya ve ağrıları hafifletmeye yardımcıdır. Bu nedenle hemoroid kaynaklı ağrıların hafifletilmesine de yardımcı olur.

vücutta morluk neden oluşur
CategoriesGenel

Vücutta Morluk Neden Oluşur? Morluk En Hızlı Nasıl Geçer?

Morluk nasıl geçer sorusunun cevaplarını incelemeden önce morluğun ne olduğuna ve nasıl oluştuğuna bakmamız gerekir. Vücutta oluşan mavi, yeşil, siyah veya mavi lekeler morluk olarak adlandırılır. Morluk oluşan yer gözle görülebilecek kadar belirgin olurken morluğun olduğu bölgede genellikle ağrı olur. Bazı durumlarda ise ağrı söz konusu olmaz. Günlük hayatta pek çok nedenden dolayı morluk oluşabilir.

 Vücutta Morluk Neden Oluşur?

Vücutta morluk oluşumu tek bir nedene bağlı olarak gerçekleşmez. Zira morluk oluşmasının farklı nedenleri olabilir. Cilt yüzeyinde rengin mora dönmesi durumu cilt yüzeyinin aldığı darbelere karşı gösterdiği bir tepki olabilir. Morarma durumlarında cilt altındaki kılcal damarlar hasar görür. Kılcal damarların hasar görmesi sonucunda bu damarlar cilt altına kan sızar ve bu kan dokular üzerine yerleşerek renk farklılıklarına yol açar. Vücutta morluk neden oluşur sorusunun en temel cevabı bu şekilde verilebilir.

 Bacakta Morluk Neden Oluşur?

Bacakta morluk oluşması günlük hayatınızdaki olaylara bağlı olarak gerçekleşebilir. Sehpa kenarından kapı kenarına, otobüste veya arabada herhangi bir yere çarpma durumunda darbeye bağlı olarak morarma görülebilir. Küçük çaplı morluklar bir süre sonra kendiliğinden geçebilir. Eğer herhangi bir travma yaşanmadıysa ve oluşan morluk uzun süredir varlığını sürdürüyorsa ciddi rahatsızlıklardan şüphelenmek gerekebilir.

Çarpma ve darbenin yanı sıra bacakta morluk oluşmasının diğer nedenleri ise şunlar olabilir:

  • Yaşlılık
  • Hemofili
  • Lösemi
  • Hematolojik hastalıklar
  • Trombosit eksiklikleri
  • Lenfoma
  • Vitamin eksiklikleri ( Özellikle B12 ve C )
  • Aşırı egzersiz
  • Varis arteriovenöz malformasyonlar
  • Aşırı alkol

 Evde Morluk Nasıl Geçer?

Küçük travmalardan sonra ciltte oluşan morluğun ilk rengi koyu pembe tonlarında olur. Daha sonra mavi, mor ve yeşil renge dönen morluk son gün sarıya dönerek kaybolur. Bu süreç 10-20 gün civarında olabilir.

Morluk çabuk bir şekilde geçmesi için öncelikle morluğun oluştuğu yere soğuk kompres uygulamalısınız. İnflamasyonu engelleyen soğuk kompres uygulaması ile şişlik oluşmasının da önüne geçebilirsiniz.

Eğer darbe kol veya bacağınıza geldiyse morarma olmaması için farklı bir yöntem daha deneyebilirsiniz. Koldaki morluk için ise buz uygulamasından sonra kanın tek bir noktaya toplanmasını önlemek adına kolunuzu kalbinizden daha yüksek bir hizada tutabilirsiniz.

evde morluk nasıl geçer

Evde Düşmeye Bağlı Morluk Nasıl Geçer?

Düşmeye bağlı morluk oluştuğunda öncelikle düşmeye bağlı oluşan hasarı kontrol etmelisiniz. Morluğun yanı sıra kemik dokusunda incinme, ağrı veya şişkinlik gibi durumlar söz konusuysa mutlaka uzman bir hekime başvurmalısınız.

  • Düşmeye bağlı morluk için uygulanacak en temel tedavi adımı, soğuk kompresi uygulamalısınız. Ardından darbenin geldiği noktayı çok fazla hareket ettirmemeye gayret göstermelisiniz. Çünkü morluğun olduğu bölgeye kan akışının sağlanması morarmanın artmasına yol açabilir.
  • Biriken kanı dağıtmak için morluğun çevresine hafif masajlar yapabilir böylelikle oradaki kanın dağılmasını sağlayabilirsiniz. Morluğun üzerine yaptığınızda ağrı ve hassasiyet olacağı için çevresine masaj yapmanız daha sağlıklı olur.
  • Morluklar için satılan kremler de morlukların geçmesi adına etkili olabilir.

Darbe Sonucu Gözdeki Morluk Nasıl Geçer?

Göz çevresine darbe alınması sonucunda göz kapağında veya göz çevresinde morluk oluşabilir. Eğer kanama, bilinç kaybı, kusma, gözü hareket ettirememe, aşırı ağrı gibi belirtiler gözlemliyorsanız bir hekim kontrolünde tedavi uygulamalısınız.

Bunların haricinde darbelere bağlı oluşan göz morarmasında da yine soğuk kompres uygulaması yapmalısınız. 15-20 dakika kadar buz uygulaması sonrasında saat başı buz koyabilirsiniz. 1-2 gün soğuk uygulaması yaptıktan sonra ılık suya batırılmış bezlerle nazikçe kompres yapabilirsiniz.

Evde Ameliyat Sonrası Şişlik ve Morluk Nasıl Geçer?

Ameliyat sonrası oluşan şişliğin ve morluğun nasıl geçeceğine ilişkin net bilgiye ameliyatı gerçekleştiren doktorunuza danışarak ulaşabilirsiniz. Her ameliyat birbirinden farklı olduğu için “Ameliyat sonrası morluk nasıl geçer?” sorusuna ilişkin net cevaplar vermek pek mümkün değildir. Ameliyat sonrası oluşan şişlikler ve kızarıklıklar için de genellikle soğuk kompres uygulamaları önerilir.

Morluk En Hızlı Nasıl Geçer?

Morluğun çevresine masaj yapmak ve moraran kısmı her gün 10-15 dakika kadar gün ışığında bırakmak morluklar için en etkili çözümler arasında sayılabilir. Bunun yanı sıra morluk kremleri de etkili olabilir.

Vücuttaki Morluk Kaç Günde Geçer?

Darbelere bağlı olarak oluşan morarmalar 10-15 gün içerisinde yok olabilir. Fakat kendiliğinden oluşan ve bir hastalığın habercisi olan morarmalarda bu süre uzayabilir.

Morluklara İyi Gelen Bitkisel Ürünler

Morluk yaşanan bölgeye bir dilim soğan veya bir tutam maydanoz yerleştirmek uygulanan yöntemlerden bazılarıdır. Bunların haricinde Demir ve C Vitamini yönünden zengin içeriklerle beslenmek de morlukların kısa sürede iyileşmesi adına faydalıdır. Papaya ve ananas meyveleri ise bromelain sindirim enzimi içermekte ve bu enzim dokularda kan birikmesine yol açan proteinleri parçalar.

Vücutta Oluşan Morarma İçin Hangi Doktora Gidilir?

Oluşan morluk çarpma sonucu oluşmamışsa hematoloji doktoruna gidebilirsiniz.

Morluk Nasıl Geçer Hakkında Sık Sorulan Sorular

Morluk acısı nasıl geçer?

Her morluk acı vermeyebilir. Eğer oluşan morluk bölgesi, basınçla birlikte ağrımaya başlıyorsa o bölgeyi dinlendirmelisiniz. Soğuk uygulaması yapmak ise acının hafiflemesine yardımcı olabilir.

Bebeklerde morluk nasıl geçer?

Bebeklerde morluk çok sık karşılaşılan bir sorundur. Bu sorunun çözümü için öncelikle buzu bir havluya sararak morluk bölgesine uygulamalı ve kan akışını sınırlandırmalısınız. Sonrasında moraran bölgenin çevresini onarıcı bir kremle masaj yaparak ovabilirsiniz.

Zeytinyağı morluklara iyi gelir mi?

İltihap önleyici olan zeytinyağının moraran bölgeye sürülmesinin faydalı olacağı söylenir.

Kanser morluğu nasıl anlaşılır?

Uzun süre geçmeyen, özellikle kollarda ve bacaklarda oluşan yumrulu morarmalar kanser habercisi olabilir.

kalori nasıl hesaplanır
CategoriesGenel

Yiyeceklerdeki Kalori Nasıl Hesaplanır? Kalori Açığı Nedir?

Kalori, hemen hemen tüm besinlerde bulunan enerji birimidir. Bu enerji birimi, vücudun işlevlerini sürdürmesini sağlayan önemli bir bileşendir. Bu yüzden hayatımızı devam ettirebilmemiz için kaloriye ihtiyacımız vardır. Gün içinde almamız gerekenden fazla kalori aldığımızda kilo almamız kaçınılmaz olurken kilo vermek için aldığımız kaloriyi azaltmamız gerekir. Yediğimiz besinlerin kalorisi ise matematiksel yöntemlerle hesaplanabilir.

Kalori Açığı Nedir?

Kalori açığı, diyet yapanların sıklıkla hesapladıkları bir veridir. Günlük veya haftalık hesaplanabilen kalori açığında kişi, alması gereken kaloriden daha az kalori alır. Bunun sonucunda da ortaya kalori açığı çıkar. Kalori açığı oluştuğu zaman zayıflama süreci de başlamış olur. Zayıflama için kalori açığı oluşturmak şarttır. Bu açığı oluştururken beslenme ile birlikte düzenli egzersizi ve hareketi hayatınıza dahi etmelisiniz. “Kalori açığı nasıl hesaplanır?” diye düşünüyorsanız öncelikle günlük harcadığınız enerji miktarı ile kazandığınız enerji miktarlarını belirlemeniz gerekir. Kalori açığı hesaplarken bir uzmandan yardım almak işlerinizi kolaylaştırabilir. Bu noktada online beslenme danışmanlığı ile uzmanlardan destek alabilir ve daha net sonuçlar elde edebilirsiniz.

Kalori Açığı Nasıl Hesaplanır?

Kalori açığını hesaplamak için günlük yediğiniz besinlerin kalorisi gerekir. Çünkü kalori harcanan kalori ve alınan kalori arasındaki farktır. Harcadığınız enerji aldığınız enerjiye denkse kilo alma veya verme durumu olmaz. Kilo vermek için harcadığınız enerjinin aldığınız enerjiden fazla olması, yani kalori açığı oluşturmanız gerekir. Kalori açığını hesaplamak için öncelikle günlük aldığınız enerji miktarı ile harcadığınız enerji miktarını tespit etmelisiniz. Ardından harcadığınız enerji miktarından aldığınız enerji miktarını çıkararak kalori açığını hesaplayabilirsiniz. Kalori nasıl hesaplanır sorusunun en basit cevabı yediğiniz besinlerin arkasında yazan değerleri not etmektir.

Yiyeceklerdeki Kalori Değerleri Nasıl Hesaplanır?

Kalori açığı oluşturmak içi günlük aldığınız enerjiyi hesaplamanız gerekir. Bunun için gün içerisinde yediğiniz besinlerin kalorilerini bilmelisiniz. Zira satın aldığınız besinlerin üzerinde kalori miktarı ve besin değerleri yazmaktadır. Bu değerleri ele alarak yiyeceklerin kalori değerlerini hesaplayabilirsiniz. “Paketli gıdalar haricinde diğer yiyeceklerdeki kalori nasıl hesaplanır sorusu da kafanızı kurcalıyor olabilir. Meyvelerin, sebzelerin, hamur işlerinin vb. besinlerin kalori değerlerini hesaplamak için içerisinde besin değerlerini, kalori miktarını ve porsiyonu göz önünde bulundurmalısınız.

kalori açığı

 En Yüksek Kalorili Yiyecekler

Yediğiniz besinleri az kalorili yiyecekler ve yüksek kalorili olarak iki gruba ayırabilirsiniz. En yüksek kalorili yiyecekleri yediğiniz zaman günlük almanız gereken kalori miktarının büyük bölümünü karşılamış olursunuz.

İşte en yüksek kalorili yiyecekler:

  • Makarna
  • Patates – Patates Kızartması
  • Ekmek
  • Beyaz çikolata
  • Bitkisel yağlar
  • Pirinç
  • Proteinli süt
  • Tam yağlı süt
  • Fıstık ezmesi
  • Yağlı peynir
  • Muz
  • Yağlı balıklar
  • Tam yağlı yoğurt
  • Badem, Antep fıstığı, Fındık, Fıstık, Ceviz
  • Patlamış mısır
  • Çikolata
  • Toz içecekler
  • Şekerli ve gazlı içecekler
  • İşlenmiş gıdalar
  • Fast-food yiyecekler
  • Pizza, cips vb. abur cuburlar
  • Kırmızı et

Az Kalorili Yiyecekler

Az kalorili yiyecekleri tükettiğiniz zaman vücudunuza aldığınız enerji miktarı daha az olur. Az kalorili yiyecekler daha az tok tutar gibi bir yanılgı doğru değildir. Besinlerin tok tutma süreleri kalori miktarlarına göre belirlenmemektedir. Genellikle yüksek protein içeren besinler uzun süre tok tutmaktadır. Az kalorili yiyecekler için şu şekilde bir liste yapılabilir:

  • Salatalık
  • Kabak
  • Kereviz
  • Domates
  • Semizotu
  • Roka
  • Marul
  • Limon
  • Acı biber
  • Turp
  • Sade kahve
  • Havuç
  • Lahana
  • Elma
  • Greyfurt
  • Çilek
  • Kayısı
  • Karpuz
  • Brokoli
  • Yeşil ve siyah zeytin
  • Tere
  • Fasulye

Bunların yanı sıra daha uzun süre tok hissetmenize ve yağ yakımını hızlandırmaya yardımcı olan az kalorili proteinli yiyecekler de bulunmaktadır. İşte, onlardan bazıları:

  • Hindi göğsü
  • Yumurta
  • Tavuk göğsü
  • Yağsız balıklar
  • Baklagiller
  • Süzme peynir
  • Kinoa
  • Yağsız dana eti
  • Karides

Kalori Cetveli Nedir?

Kalori açığı oluştururken yapacağınız hesaplamalarda kalori cetveli büyük rol oynar. Besinlerin 100 gramında ne kadar kalori içerdiğinin yazılı olduğu cetvel kalori cetveli olarak bilinir. Bu tablodan yararlanarak günlük aldığınız kaloriyi hesaplayabilirsiniz. Yapılan araştırmalara göre erkeklerin günde ortalama 2500 kalori alması gerekirken bu sayı kadınlarda yaklaşık olarak 2000-2200 kaloriye tekabül eder.

Kalori Cetveli Ne İşe Yarar?

Kalori cetveli hangi besinin ne kadar kaloriye sahip olduğunu görmenize yardımcı olur. Kalori cetveli kullanarak zayıflama yolculuğunuzda tüketmeniz gereken besinlerin kalori değerlerini tespit edebilir ve daha doğru hesaplamalar yapabilirsiniz. Kilo verme sürecinizde bir uzmandan destek almanız oldukça önemlidir. Öncelikle herhangi bir rahatsızlığınız olup olmadığı tespit edilerek size uygun bir tedavi süreci planlanmalı. Bu doğrultuda verimli sonuç alabilirsiniz. Dilerseniz online hizmetlerden de faydalanabilirsiniz. Memorial evde sağlık hizmetlerinden faydalanarak işin uzmanlarından destek alabilir ve böylelikle zayıflama sürecinizde emin adımlarla ilerleyebilirsiniz.

Yiyeceklerin Kalori Cetveli

Ekmeklerin 100 gramındaki kalori miktarı içeriğine göre değişir:

  • Esmer ekmek: 250 kcal
  • Ekşi mayalı ekmek: 289 kcal
  • Çekirdekli ekmek: 208 kcal
  • Mısır ekmeği: 179 kcal
  • Pita ekmeği: 275 kcal
  • Sarımsaklı ekmek: 350 kcal
  • Tam buğday ekmek: 247 kcal
  • Tandır ekmeği: 275 kcal
  • Yassı ekmek: 311 kcal
  • Muz: 89 kcal
  • Nar: 83 kcal
  • Mandalina: 53 kcal
  • Limon: 29 kcal
  • Armut: 57 kcal
  • Ayva: 57 kcal
  • Elma: 52 kcal
  • Hurma: 282 kcal
  • İri muz: 122 kcal
  • Karpuz: 30 kcal
  • Kayısı: 48 kcal
  • Kivi: 61 kcal
  • Esmer pirinç: 388 kcal
  • Pirinç unu: 358 kcal
  • Kıymalı fasulye: 105 kcal
  • Fırında kuru fasulye: 94 kcal
  • Zeytinyağlı taze fasulye: 56 kcal
  • Etsiz kuru fasulye: 97 kcal
  • Hindi füme: 100 kcal
  • Tavuk göğüs: 165 kcal
  • Tavuk salam: 124 kcal
  • Barbunya fasulyesi: 347 kcal
  • Börülce: 115,7 kcal
  • Kırmızı mercimek: 329 kcal
  • Yer fıstığı 567 kcal
evde peeling yapımı
CategoriesGenel

Evde Doğal Malzemelerle Peeling Nasıl Yapılır?

Evde peeling yapımı, ölü hücre ve deriler, cilt bariyerinde soluk bir görüntü oluşmasına neden olduğunda bu görüntünün giderilmesinin hızlı ve pratik uygulamasıdır. Peelingdeki temek mantık, cilt bariyerini çizmeden ölü derilerin atılmasını sağlamak olur. Bu durumu gerçekleştirebilmek için kimyasal içeriğe sahip olan bakım ürünleri bulunsa da çoğu kişi peelingini evde hazırlamak ister. Evde peeling için doğal ürünler bir araya getirerek cildinizi çizmeyen ya da kurutmayan içerikte karışımlar oluşturabilir, canlı ve etkileyici bir cilde sahip olabilirsiniz.

Evde Neyle Peeling Yapılır?

Evde peeling uygulamak isteyen kişiler arasında yer alıyorsanız dikkat etmeniz gereken bazı unsurlar vardır. Öncelikle peelingi hangi bölgeye uygulayacağınıza karar vermelisiniz. El ve tırnaklar bölgesi için iri taneli ürünler kullanırken yüzünüz için ince taneli ve çok sert olmayan malzemeleri tercih etmeniz gerekir. Uygulama bölgesini belirlediyseniz sıra evde neyle peeling yapılır? sorusunu cevaplamaya gelir. Bu sorunun cevabı oldukça çeşitli olup evde bulunan malzemeler ile oluşturulabilir.

Evde peeling için kullanabileceğiniz malzemeler ise şu şekilde çeşitlendirilebilir:

  • Limon – Mısır Unu: İhtiyaç duyduğunuz oranda limon ve mısır ununu bir araya getirerek peeling yapabilirsiniz. Bu karışıma şeker ve gül suyu da ilave edebilirsiniz.
  • Zeytinyağı – Şeker: Zeytin yağı ve şekeri bir araya getirerek evde doğal peeling yapabilirsiniz. Bu karışımı yüzünüze dairesel hareketler yaparak uygulayabilirsiniz.
  • Tuz: Tuz ile peeling yapmak için doğal bir yağa ihtiyacınız var. Badem yağı ya da Hindistan cevizi yağı tercih edebilir, oluşturduğunuz karışımı vücudunuza uygulayabilirsiniz.

Çilek Bacak İçin Evde Peeling

Evde peeling, çilek bacak sorununun çözümlenmesine de yardımcı olur. Çilek bacak için evde peeling yapmak istiyorsanız türk kahvesi, yulaf ya da karbonatı tercih edebilirsiniz.

Çilek bacak için evde peeling yapmadan önce sıcak su ile ılık bir duş almalı duştan sonra uygulama yapmalısınız. Böylelikle ölü derileri yüksek oranda temizleyebilir, çilek bacak sorununu da giderebilirsiniz. Uygulamadan önce at kılı fırçası kullanabilir, duş sırasında ise ipek keseden faydalanabilirsiniz. Bu yöntemler ile beraber uygulanan evde peeling kısa sürede etkili sonuca ulaşmanıza yardımcı olur. Siyah nokta sorunu için de peeling tercih edilir. Siyah nokta peeling evde yapmak için ise kil kullanabilirsiniz. Islattığınız cildinizin üzerine kil uygulayabilir, dairesel hareketler ile süreci devam ettirebilirsiniz. Böylelikle cilt bariyerinde bulunan siyah noktaların giderilmesini sağlayabilirsiniz.

Kuru ve Hassas Ciltler İçin Peeling Önerileri

Evde peeling yapmadan önce cilt tipinizi de dikkate almalısınız. Kuru ve hassas ciltler için evde peeling yapmak istiyorsanız iri taneli ürünler ile beraber cildin nem ihtiyacını karşılayacak malzemeleri karıştırabilirsiniz. Oluşan karışım ölü derilerin atılmasını sağlarken nem ihtiyacının karşılanmasına da yardımcı olur.

Kuru ve hassas ciltler için peeling önerileri şu şekilde çeşitlendirilebilir:

  • Hindistan cevizi yağı ve şeker: Bu karışım içerisinde yer alan Hindistan cevizi yağı, nem bakımından oldukça zengindir. Bu yağ, cildin yatıştırılmasını da sağlar. Bu sayede sağlıklı bir görüntüye kavuşma imkanı sunar.
  • Süt ve irmik: Bu karışımda yer alan süt, hem yatıştırıcı hem de nemlendirici özelliğe sahiptir. İrmik ise ölü derilerin temizlenmesini sağlar.

Evde peeling yağlı ciltler için ise mısır, unu, şeker ya da tuz; doğal yağlar ile karıştırılarak kullanılabilir.

evde peeling yapımı

Evde Vücut Peelingi Nasıl Yapılır?

Evde peeling için kullanacağınız karışımı seçtikten sonra uygulamaya başlayabilirsiniz. Evde vücut peelingi nasıl yapılır sorusunun cevabını da oluşturan uygulama aşaması ise şu şekildedir:

  • Uygulama aşamasından önce ılık bir duş almanız önerilir.
  • Duşun ardından nemlendirilmeyen ve ıslak olan cilt üzerine peeling uygulanır.
  • Dairesel hareketler ile hafif bir baskı uygulanır. Bu baskıyı hafif düzeyde tutmalısınız.
  • Tüm yüzeye uygulanan dairesel hareketlerden sonra cildinizi bol su ile temizleyerek peeling sonrası bakımı yaparak uygulamayı tamamlayabilirsiniz.

Evde cilt soyucu peeling uygulaması da benzer aşamalardan oluşur. Bu teknikte de duş alınmalı ve duştan sonra kuru cilt üzerine uygulama yapılmalıdır. Uygulama için zeytin yağı ve şekerin bir arada kullanıldığı bir karışım oluşturmalısınız. Karışım homojen olmalı ve şekerin erimiş bir yapıda bulunması gereklidir. Hazırladığınız karışımı yüzünüze eliniz ya da maske fırçası aracılığı ile uygulamalı ve 15 – 20 dakika kadar peeling ile beklemelisiniz. Bekleme süresinin ardından bol su ile durulama işlemine geçebilirsiniz. Bu işlemin ardından yüzünüzü günlük kullandığınız nemlendiriciler ya da doğal içeriğe sahip ürünler ile nemlendirebilirsiniz. Bu sayede cilt bariyerinize zarar vermeden bakımınızı tamamlayabilirsiniz.

Evde Peeling Sonrası Bakımı

Evde peeling yaptıktan sonra bakım aşamasına geçilir. Evde peeling sonrası bakım için öncelikle nemlendirici bakımından zengin bir tonik kullanabilirsiniz. Tonik aşamasında da doğal ürünler kullanmak istiyorsanız gül suyu tercih edebilirsiniz. Uygulan toniğin ardından nemlendirme aşamasına geçebilirsiniz. Bu aşamayı isterseniz kademeler halinde yapabilir, isterseniz haftalık nem bakımınızı tekrar edebilirsiniz. Kademeli uygulama için aloe vera jel kullanabilirsiniz.

Cildinize uyguladığınız aloe vera jelini belirli bir süre bekletebilir ardından da farklı ürünler kullanabilirsiniz. Uygulayacağınız ürünü Hindistan cevizi ya da badem benzeri nem bakımından zengin ve doğal yağlar ile yapabilirsiniz. Evde peeling sonrası bakım, cilt üzerinde kuruluk oluşmasını engeller. Nem ihtiyacının karşılanmasını sağlayarak yumuşak ve parlak bir görüntüye sahip olmanıza yardımcı olur. Cildiniz için bu tarz önemli uygulamalara evde sağlık sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

Evde Peeling Bakımı Hakkında Sık Sorulan Sorular

Evde en kolay peeling nasıl yapılır?

Evde peeling yapımı için nem bakımından zengin bir ürün ile iri tanelere sahip olan bir materyali bir araya getirmeniz yeterlidir. En kolay örneği ise Hindistan cevizi yağı ve şekerin bir araya getirilerek kullanılmasıdır.

Keseden sonra peeling yapılır mı?

Keseden sonra hafif bir baskı uygulayarak peeling yapılabilir.

Kapat
Add to cart
Görüşmeyi Başlat
Canlı Destek
Canlı Destek - Evde Sağlık
Merhaba,
Size nasıl yardımcı olabiliriz?