astigmat
CategoriesGenel

Astigmat Nedir? Tedavisi Nasıldır?

Toplum içinde sık rastlanan görme problemlerinden biri olan astigmatizma, korneadaki şekil bozukluğundan kaynaklanır. Astigmatı olan kişiler hem uzağı hem yakını göremeyebilir. Ancak hastaya uygun tedavi yöntemleriyle astigmatizmanın düzeltilmesi mümkün olabilmektedir. Bunun için astigmat gibi göz problemleri ile karşılaşıldığında vakit kaybetmeden göz doktoruna başvurulmalıdır. Memorial Şişli Hastanesi Göz Merkezi’nden Prof. Dr. Abdullah Özkaya, astigmatizma tedavisi hakkında bilgi verdi.

Astigmat nedir?

“Astigmat ne?” şeklinde aranan astigmatizma gözün kırma yani refraksiyon kusurlarından biridir. Astigmatizma, miyop ve hipermetropa göre daha az görülmekle birlikte hem yakını hem de uzağı bulanıklaştırdığı için önemli bir sorun teşkil eder. Doğuştan gelen astigmatın ilk belirtileri çocukluk döneminde ilkokul başlangıcında ortaya çıkar. Çocuklar, tahtaya baktıklarında uzağı net göremezler veya kitabı yakından okurken zorlanırlar. Bu belirtilere baş ağrıları eşlik edebilir. İlkokul döneminden önce astigmatı teşhis etmek için çocukların bebeklikten itibaren rutin göz muayenelerinin yapılması gerekir. Normal şartlar altında kornea yuvarlak bir şekle sahiptir ancak astigmat hastalarında korneanın şekli yumurtanın yan yüzü gibi eliptik bir şekle sahiptir. Yani astigmat korneadaki eğimden kaynaklanmaktadır. Korneanın şeklindeki bu eğrilik, kornea tabakasına gelen ışığın kırılma aşamasında retinaya yansıtılırken doğru noktaya düşmemesine neden olur. Bu kusur da bulanık ve kırık görmeyi beraberinde getirir. Astigmat, gözün kırma kusurlarından sadece bir tanedir. Miyop ya da hipermetrop sorununa göre daha az görülmektedir. Genelde doğuştan bir sorundur. Astigmat miyop ile birlikte görülebilir. Bu, astigmatizma miyopi ya da miyopi astigmatizma olarak da bilinir. Ayrıca astigmat hipermetrop ile de görülebilmektedir. Bu da astigmatizma hipermetropi olarak bilinir. “Miyop astigmat nedir?” sorusunun yanıtı, “Miyop uzağı görememe, astigmat hem uzağı hem yakını görememe durumudur” şeklinde verilebilir. Hipermetrop astigmat için ise “Hipermetrop yakını görememe, astigmat hem uzağı hem yakını görememe durumudur” denilebilir. Astigmat gece görüşü için zorlayan bir durumdur. Astigmatizmaya sahip olanlar geceleri araba kullanmakta zorlanabilirler. Bebeklerde astigmat görülebilir. Bu nedenle ne kadar erken teşhis edilirse bebek için de o kadar etkin bir tedavi gerçekleştirilir. “Genelde lensler, gözlükler ya da cerrahi ile tedavi edilebilmektedir.

Astigmat belirtileri nelerdir?

Bulanık ya da çarpık görme, göz yorgunluğu, gözde rahatsızlık hissi, baş ağrısı, gece görüşünde zorlanma, gözleri kısma astigmat belirtisi olarak sayılabilir. Genelde ilkokulda okula başlandığında fark edilir. Çocuklar tahtaya bakınca uzağı net göremeyebilir ya da kitap okurken zorlanabilir. Bunlara bağlı olarak baş ağrısı da görülür. Ailelerin okul süreci öncesinde çocukları göz muayenesine götürmeleri astigmat teşhisinin erken konulmasını sağlayabilir. İleri seviyelerde çift görme, gözlerde kayma da belirtiler arasında yer alır.

Astigmat neden olur?

Astigmat gözdeki kornea ve lens tabakasındaki eğimden kaynaklanan bir sorundur. Kornea kubbeye benzer bir tabakadır. Bunun eliptik olmasıyla astigmatizma meydana gelmektedir. Bazen göz yaralanması ya da bazı göz cerrahilerinden sonra da gelişebilir. Astigmat, gözün ışığa odaklanmasıyla ilgili bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır. Genelde doğuştan gelen astigmat, miyop ya da hipermetroplukla da görülebilmektedir. Pek çok kişi “Astigmat yakın mı uzak mı?” şeklinde sorular sormaktadır. Aslında astigmatizm hem uzağı hem yakını görememe sorunu olarak da adlandırılabilir.

Astigmat teşhisi nasıl konulur?

Astigmatizma basit bir göz muayenesiyle teşhis edilebilmektedir. Bu muayene hem göz sağlığını kontrol eder hem de gözün ışığı nasıl kırdığını belirleyen bir dizi testi içerir. Göz doktoru, muayene sırasında çeşitli aletleri kullanabilir. Parlak ışıkları göze doğrultabilir, birkaç mercekten bakmayı isteyebilir. Hekimler görüşü farklı açıdan inceler, gözlük ya da kontakt lenslerle görüş kalitesini sağlamak için gereken reçeteyi belirlemek amacıyla bu testleri yapar. Rutin bir göz muayenesinde otorefraktör, retonoskopi yöntemleri kullanılır. Bunun yanında ileri aşamadaki astigmatta kornea topografisi ölçümü yapılır. Görme keskinliği testiyle hastanın belirli bir mesafeden karşıya yansıtılan harfleri okuması beklenir. Kornea eğriliği için keratometri cihazıyla inceleme yapılır. Böylece gözün kontakt lense uygunluğu belirlenir. Ayrıca foropter ile göz önüne bir dizi lens konulur böylece gözün ışığa odaklanışı da ölçülmüş olur. Nihayetinde hekim neye ihtiyaç olduğunu belirler ve tedavi yoluna gider.

Astigmat tedavisi nasıl yapılır?

“Astigmat tedavisi var mı?” sorusunun yanıtını pek çok hasta merak eder. Astigmat, miyop astigmat tedavisi, hipermetrop astigmat tedavisi gözlük ve kontakt lenslerle yapılabilir. Okul çağından önce astigmatizma sorunu tek gözde yüksek numarada veya iki gözde de yüksek numarada çıkabilir. Eğer çocuğun astigmattaki göz numarası 2.00 – 2.50 üzerindeyse hemen gözlük tedavisi başlanmalıdır. Eğer çocuklarda 12-13 yaşına kadar iyi bir tedavi sağlanmazsa göz tembelliği gelişebilir ayrıca bu durum çocuğun okul başarısını da etkiler. Eğer astigmat erken yaşta fark edilirse, çocukların ve gençlerin gözlüğe adaptasyonu çok daha rahat olabilmektedir. Gözlük kullanmak, astigmat derecesini etkilemez. Gözlük kullanılmazsa net görüş olmaz ama gözlük derecesi olarak ilerleme ya düşmeye yol açmaz. Sıklıkla doğuştan olan astigmat beraberinde gelişen başka bir hastalık yoksa ve göz, alerji veya kirpik iltihabı nedeniyle ovuşturulmuyorsa ilerlemez. Astigmat sadece bazı kornea rahatsızlıkları olanlarda ya da gözünü sık ovuşturanlarda ilerleme eğiliminde olmaktadır. 18 yaşa kadar da astigmat için herhangi bir cerrahi müdahale yapılmamaktadır. Hastalar bu sürece kadar gözlük kullanmalıdır. Bu süreçte gözlük tedavisine ek olarak kontakt lensler de kullanılabilir. 2.00 göz numarasına kadar olanlar yumuşak torik lenslerden; daha yüksek numarada olanlar sert gaz geçişli lensler kullanmalıdır.

Eğer hastada astigmatın ilerleme durumu söz konusuysa mutlaka keratokonus araştırılmalıdır.  Eğer korneada bir incelme ve öne doğru bombeleşme varsa bu soruna ilave miyopla birlikte astigmatta ilerleme görülebilir. Böyle bir durumda hastalara lazer tedavisi uygulaması hem uygun olmaz hem de hastalığı daha da kötüleştirebilir. Bu tür durumlarda öncelikle gözlük ve sert gaz geçişli kontakt lenslerle tedavi önerilmelidir. Ayrıca kornea tabakaları ve yüzey haritaları düzgün olan, astigmat numarasında bir senedir değişiklik olmayan kişiler 3.00- 4.00 numaraya kadar olan astigmatlar lazer tedavisinden fayda görebilirler. Astigmati olan fakat kornea haritası lazer tedavilerine uygun olmayan hasta grubunda Fakik göz içi lens cerrahisi uygulanabilir. Bu yöntemle daha stabil, dengeli ve net görüş mümkündür. 18 ile 45 yaş arasındakilere uygulanabilen Fakik göz içi lens cerrahisi 45 yaş üstündeki hastalara uygulanmaz. Çünkü bu hasta grubunda presbiyobi yani yaşlılığa bağlı yakını görememe sorunu olur. Bu durumda tek başına bu cerrahi işe yaramaz. 45 yaş üstü hastalarda Trifokal torik yani hem uzağı hem yakını odaklayan hem de astigmatı düzelten göz içi lens cerrahisi önerilir. Göz içi mercek gözün içine düzgünce yerleştirildiği sürece gözde 0.50-0.75 derece gibi bir numara kalabilir ama bu hastalar için iyi bir tedavi olabilir. Astigmat için, LASIK, LASEK, PRK, Epi-LASIK, SMILE türü cerrahiler uygulanabilmektedir. Bu yöntemler hastanın durumuna göre belirlenmektedir.

Göz sağlığı genel sağlığın önemli bir parçasıdır. Siz de genel sağlığınızdan emin olmak için gerekli testlerinizi evinizin konforunda yaptırmak istiyorsanız linke tıklayabilirsiniz.

https://evdesaglik.memorial.com.tr/p/genel-saglik-tarama-paketi/

ishal
CategoriesGenel

İshal

Her insanda yılda birkaç kez görülen ishal genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden geçmektedir. Ancak bazı durumlarda ishal bakteri ve virüslerden kaynaklanabilmekte ve uzun süre devam edebilmektedir. İshal tedavi edilmediği takdirde dehidrasyon yani vücutta sıvı kaybına yol açabilmektedir ve zaman kaybetmeden bir uzmana başvurulması büyük önem taşımaktadır. Memorial Antalya Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Tülay Kadıoğlu, ishal ve tedavi yöntemleri hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.

İshal nedir?

İshal dışkılamanın gevşek, sulu ve muhtemelen daha sık gerçekleştiği yaygın bir sorundur. İshal tek başına olabilir veya bulantı, kusma, karın ağrısı veya kilo kaybı gibi diğer belirtilerle de ortaya çıkabilir.

İshal neden olur? Ne kadar sürer?

İshal genellikle kısa ömürlüdür ve birkaç günden fazla sürmez. Ancak ishal birkaç gün içinde geçmez ve haftalarca sürerse, başka bir sorun olduğunu gösterebilir. Uzun süren, geçmeyen ishallerde irritabl bağırsak sendromu (IBS), kalıcı enfeksiyon, çölyak hastalığı veya inflamatuar bağırsak hastalığı gibi daha detaylı ele alınması gereken bir sağlık sorunu söz konusu olabilir.

İshalin belirtileri nelerdir?

Genellikle karın krampları ve şişkinle seyreden ishale bazen başka belirtiler de eşlik edebilir.

  • Karın krampları veya ağrı
  • Şişkinlik
  • Mide bulantısı
  • Kusma
  • Ateş
  • Dışkıda kan
  • Dışkıda mukus
  • Acil bir bağırsak hareketi ihtiyacı

İshalde ne zaman doktora başvurulmalıdır?

  • İshal başladıktan sonra iyileşme olmadan iki günden fazla devam ediyorsa
  • Şiddetli karın veya rektal ağrılar eşlik ediyorsa
  • Kanlı veya siyah dışkılama
  • 39 C’nin üzerinde ateş olursa zaman kaybetmeden bir uzmana başvurulmalıdır.

Özellikle küçük çocuklarda, ishal hızla su kaybına neden olabilir. Çocuğun ishali 24 saat içinde düzelmezse veya 39 C’nin üzerinde ateş ve kanlı siyah dışkılama varsa ertesi gün beklenmeden uzmana başvurulmalıdır.

İshale neler neden olur?

Birçok hastalık ve durum ishale neden olabilir.

Virüsler: İshale neden olabilen virüsler arasında Norwalk virüsü (norovirüs olarak da bilinir), enterik adenovirüsler, astrovirüs, sitomegalovirüs ve viral hepatitler yer alır. Rotavirüs, akut çocukluk çağı ishalinin yaygın bir nedenidir. 2019 koronavirüs hastalığına (COVID-19) neden olan virüs, mide bulantısı, kusma ve ishal gibi gastrointestinal semptomlarla da ilişkilendirilmiştir.

Bakteriler ve parazitler: Koli basili gibi patojenik bakterilere veya kontamine yiyecek veya su yoluyla parazitlere maruz kalmak ishale yol açar. Gelişmekte olan ülkelerde seyahat ederken bakteri ve parazitlerin neden olduğu ishale genellikle gezgin ishali denir. Clostridium difficile ishale neden olan başka bir bakteri türüdür ve bir antibiyotik tedavisi sonrasında veya hastanede yatış sırasında ortaya çıkabilir.

İlaçlar: Antibiyotik gibi birçok ilaç ishale neden olabilir. Antibiyotikler, kötü bakterileri öldürerek enfeksiyonları hafifletir ancak iyi bakterileri de öldürürler. Bu, bağırsaklardaki doğal bakteri dengesini bozarak ishale veya clostridium difficile gibi üst üste binen bir enfeksiyona yol açar. İshale neden olan diğer ilaçlar, kanser önleyici ilaçlar ve magnezyumlu mide ilaçlarıdır.

Laktoz intoleransı: Laktoz, süt ve diğer süt ürünlerinde bulunan bir şekerdir. Laktozu sindirmekte zorlanan kişilerde süt ürünleri tükettikten sonra ishal olur. Laktoz intoleransı yaşla birlikte artabilir, çünkü yaşlandıkça laktozu sindirmeye yardımcı olan enzim seviyeleri düşer.

Fruktoz: Fruktoz, meyvelerde ve balda doğal olarak bulunan bir şekerdir. Bazen belirli içeceklere tatlandırıcı olarak eklenir. Fruktoz, onu sindirmekte zorlanan kişilerde ishale neden olabilir.

Yapay tatlandırıcılar: Suni tatlandırıcılar, sakızda ve diğer şekersiz ürünlerde bulunan emilemeyen şekerlerdir. Bazı sağlıklı insanlarda ishale neden olabilir.

Ameliyatlar: Kısmi bağırsak veya safra kesesi ameliyatları bazen ishale neden olabilmektedir.

Diğer sindirim bozuklukları: IBS, Crohn hastalığı, ülseratif kolit, çölyak hastalığı, mikroskobik kolit ve ince bağırsakta aşırı bakteri üremesi (SIBO) gibi bazı sindirim bozukluğu hastalıkları ishal ile kendini göstermektedir.

İshal tedavi edilmezse ne olur?

İshal, tedavi edilmezse yaşamı tehdit edebilecek dehidrasyona neden olabilir. Dehidrasyon özellikle çocuklarda, yaşlı erişkinlerde ve bağışıklık sistemi zayıf olanlarda tehlikeli olabilmektedir. Ciddi dehidrasyon belirtileri varsa, zaman geçmeden tıbbi yardım alınmalıdır.

Dehidrasyon belirtileri nelerdir?

  • Aşırı susuzluk
  • Ağız veya cilt kuruluğu
  • Az veya hiç idrara çıkma
  • Halsizlik ve baş dönmesi
  • Tükenmişlik
  • Koyu renkli idrar

İshalden korunmak için neler yapılmalıdır?

Bulaşıcı ishalin yayılmasını önlemek için en önemli korunma yöntemi el hijyeninin sağlanmasıdır. Yeterli el yıkamayı sağlamak için;

  • Yemek hazırlamadan önce ve sonra ellerinizi yıkayın.
  • Pişmemiş ete dokunduktan, tuvaleti kullandıktan, bez değiştirdikten, hapşırdıktan, öksürdükten ve burnunuzu sildikten sonra ellerinizi yıkayın.
  • En az 20 saniye sabunla köpürtün. Elinize sabun sürdükten sonra en az 20 saniye ellerinizi ovun.
  • Yıkamanın mümkün olmadığı durumlarda el dezenfektanı kullanın. El dezenfektanını el losyonu gibi uygulayın, her iki elin önünü ve arkasını kapattığınızdan emin olun. En az %60 alkol içeren bir ürün kullanın.

Seyahat ederken ishal olmamak için nelere dikkat edilmelidir?

  • İshal genellikle yeterli hijyenin sağlanamadığı ve kontamine yiyeceklerin olduğu ülkelere seyahat eden insanları etkiler. Yurtdışı seyahatlerinde riski azaltmak için bunlara dikkat edin;
  • Sıcak, iyi pişmiş yiyecekler yiyin. Kendiniz soyamayacaksanız çiğ meyve ve sebzelerden kaçının. Ayrıca çiğ veya az pişmiş et ve süt ürünlerinden kaçının.
  • Ne içtiğinizde dikkat edin. Orijinal kabında servis edilen şişelenmiş içecekler içmeyi tercih edin. Musluk suyu ve buz küplerinden kaçının. Dişlerinizi fırçalarken bile şişelenmiş su kullanın. Duş alırken ağzınızı kapalı tutun.
  • Kahve ve çay gibi kaynamış su ile yapılan içecekler muhtemelen güvenlidir. Alkol ve kafeinin ishali şiddetlendirebileceğini ve dehidrasyonu kötüleştirebileceğini unutmayın.
  • Gelişmekte olan bir ülkeye uzun süredir seyahat ediyorsanız, özellikle bağışıklık sisteminiz zayıfsa, gitmeden önce doktorunuza antibiyotikler hakkında danışın.

 

İshal ve benzeri hastalıklar ile olumsuz etkilerinden korunmak için genel sağlığın korunması çok önemlidir. Bu amaçla linke tıklayarak Evde Sağlık Genel Sağlık Tarama paketinden faydalanabilir, gerekli testlerinizi evinizin konforunda yaptırabilirsiniz.

https://evdesaglik.memorial.com.tr/p/genel-saglik-tarama-paketi/

kadinsagligitestleri
CategoriesKadın Sağlığı Yazıları

Bu Testler Kadınlar İçi̇n Yaşamsal Önem Taşıyor

Düzenli sağlık kontrolleri sayesinde erken teşhis edilebilen birçok hastalık daha ciddi sorunlara yol açmadan tedavi edilebilmektedir. Hem erkek hem de kadınlar için yapılması gereken ortak test ve tetkiklerin yanı sıra kadınların düzenli aralıklarla yaptırmaları gereken kontroller hayati önem taşımaktadır. Kadınların yaptırmaları gereken testler yaş aralığına göre de farklılık gösterebilmektedir. Özellikle belirli bir yaştan sonra kadınlarla ilgili kanser taramaları ve kontrolleri daha önemli bir hale gelmektedir.

Memorial Ataşehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Doç. Dr. Mesut Polat, kadınların yaptırması gereken test ve kontroller hakkında bilgi verdi.

Erken teşhis için senelik kontroller unutulmamalı

Günlük hayatın içinde yorgunluk, baş ağrısı, kilo kaybı, sık tuvalete gitme, sindirim sistemi sorunları ya da uykusuzluk gibi şikayetler göz ardı edilebilmektedir. Aslında bu veya benzeri şikayetler birçok hastalığın habercisi olabilmektedir. Hem kadınlar hem de erkekler için düzenli sağlık kontrolleri erken tanı için hayati önem taşıyabilmektedir. Özellikle toplumda sık görülen kalp hastalıkları, karaciğer rahatsızlıkları, diyabet, tansiyon gibi kontrollerin rutin olarak yapılması ileride yaşanabilecek çok daha büyük sorunların önlenmesini sağlayabilmektedir.

Genel sağlık durumunun belirlenebilmesi için yapılan kan testinde protein, vitamin, kolesterol, diyabet, tiroid, pıhtılaşma, karaciğer fonksiyonları, immün sistem gibi birçok değer kontrol edilmektedir.

Trigliseridler, total kolesterol, HDL(iyi kolesterol), LDL(Kötü kolesterol) seviyelerinin belirlenmesi özellikle kalp ve damar hastalıklarının belirlenebilmesi için önemlidir. Sadece total kolesterol değil HDL ve LDL değerlerinin de özellikle kalp krizi riski bakımından takip edilmesi gerekmektedir.

Kadınlarda tiroid hastalıkları erkeklere göre 4-7 kat daha fazla görülebilmektedir. Tiroidin az ya da çok çalışması; sinirlilik, hiperaktivite, çabuk yorulma, halsizlik, kansızlık, iştahsızlık gibi belirtilerin yanında adet düzensizlikleri, gebe kalamama, tekrarlayan düşüklere de yol açabilmektedir. Bu nedenle özellikle anne olmayı planlayan kadınların tiroid kontrollerini ihmal etmemesi önemlidir.

Diyabet çağımızın hastalığı olarak tanımlanmaktadır. Erkek, kadın, çocuk genç ya da yaşlı toplumun bütün bireylerini tehdit edebilmektedir. Özellikle Tip 2 diyabetin erken teşhisinde yaşam tarzı değişiklikleri ve diyet ile Tip 2 diyabet kontrol altına alınabilmektedir. 4 kg’dan daha ağır bebek doğuran kadınlar da Tip 2 diyabet hastalığı için riskli gruptadır. Bu nedenle diyabet kontrolleri kadınlar için daha da önem kazanmaktadır.

Sağlık durumunuzu merak ediyor ve detaylı bir şekilde analiz edilmesini istiyorsanız, kadın sağlığı tarama testi paketimizi satın alarak, evinizin rahatlığında bu hizmete ulaşabilirsiniz.

Hormonlarınızı kontrol ettirin

Kadınlar erkeklere oranla çok daha fazla hormon sorunları yaşamaktadır. Kadınların, adet dönemleri, hamilelik ve menopoz gibi çeşitli nedenlere bağlı olarak yaşadıkları hormon sorunları ileride farklı rahatsızlıklara yol açabilmektedir. Bu nedenle kadınların rutin aralıklarla hormon seviyelerinin kontrol ettirmesi önemlidir. Kadınlarda üreme sistemini koruyan Estradiol (E2), eksikliği ya da yüksekliğinde kısırlığa yol açabilen Folikül Stimülan Hormon (FSH), yumurtanın çatlamasına yardımcı olan Luteinizan hormon(LH) ve cinsel isteksizlik, adet düzensizliği gibi birçok soruna yol açabilen prolaktin hormon seviyelerinin rutin olarak kontrol edilmesi gerekmektedir.

Folikül Stimülan Hormon (FSH) hipofiz bezi tarafından üretilmektedir. Kadınlarda FSH, adet döngüsünün kontrolüne yardımcı olur ve yumurtaların büyümesini uyarır. Kadınlarda FSH seviyeleri adet döngüsü boyunca değişir, en yüksek seviyeler yumurtalık tarafından yumurta salınmadan hemen önce gerçekleşir. Çok fazla veya çok az FSH oranı, kısırlık yani hamile kalamama, adet sorunları gibi belirtilerle kendini belli etmektedir. Kısırlığın nedenini belirlemek, yumurtalık işlevinde bir sorun olup olmadığını öğrenmek, düzensiz adet döngüsünün sebeplerini ortaya koyabilmek veya menopozu onaylayabilmek için FSH seviyeleri önemli bilgiler vermektedir.

Estradiol, östrojen hormonunun bir formudur. Estradiol; rahim, fallop tüpleri, vajina ve göğüslerin gelişiminde önemli rol oynamaktadır. Anormal adet dönemleri, vajinal kanama, kadınlarda kısırlık ve yumurtalıkların ne kadar iyi çalıştığını görebilmek adına estrodiol seviyeleri ile kritik bilgiler elde edilebilmektedir.

Luteinizan hormon(LH) hipofiz bezinden salgılanmaktadır. Luteinizan hormon(LH) kadında yumurtanın çatlamasını tetikleyerek gebeliği sağlamaktadır. Ayrıca oluşan gebeliğin sağlıklı bir şekilde devam etmesi için de yine Luteinizan Hormona ihtiyaç vardır.

Hipofiz bezinde üretilen prolaktin, göğüslerin hamilelik sırasında ve doğumdan sonra büyümesine ve süt yapmasına neden olur. Kandaki prolaktin seviyelerinin yüksek olması beyindeki hipofiz bezinde bir sorun olduğunu da göstergesi olabilmektedir.

Bunun yanında vücuttaki hormonları orkestra şefi gibi yöneten tiroid hormon seviyelerinin de belirli aralıklar kontrol edilmesi önemlidir.

Vücudunuzdaki hormon dengelerini merak ediyorsanız, https://evdesaglik.memorial.com.tr/p/kadin-hormon-test-paketi/  linkindeki hormon testi paketlerimizi satın alarak, evinizin rahatlığında bu hizmete ulaşabilirsiniz.

Kadın doğum kontrolleri hayat kurtarabiliyor

Rahim ağzı kanseri jinekolojik kanserler arasında en sık görülen kanserlerden biridir. 18 yaşını geçmiş ve aktif cinsel hayatı olan her kadının yılda bir kez kadın hastalıkları ve doğum uzmanı bir doktora muayene olması ve smear testi yaptırması hayati önem taşımaktadır. Smear testi, rahim ağzı ( serviks ) kanseri başta olmak üzere rahim ağzındaki hücresel düzensizlik ve kanser öncüsü hücrelerin teşhisi için kullanılan bir testtir. Rutin olarak gerçekleştirilen smear testleri ile kanser öncüsü hücreler çok erken belirlenerek kanser ol Smear testinin doğru sonucu vermesi için dikkat edilmesi gereken hususlar bulunmaktadır. Smear testinden birkaç gün önce cinsel ilişkiden uzak durulmalıdır. Aynı zamanda vajinal duş alınmaması önemlidir. Smear testi öncesi vajinal ilaçlar, sperm öldürücü kopuk, krem gibi ilaçlar kesilmelidir. Mümkünse adet döngüsü döneminde Smear testi yapılmamalıdır.

Kilo kontrolünüzü sağlayın

Obezite çağın hastalığı olarak tanımlanmaktadır. Erkek, kadın, çocuk, genç ya da yaşlı toplumun bütün kesimlerinde görülebilmektedir. Diyabet, metabolik sendrom, kalp ve damar hastalıkları birçok rahatsızlığa neden olan obezite kadınlarda gebelik başta olmak üzere birçok sorunu tetikleyebilmektedir. Doğum sırasında yaşanan sorunlar ve anne karnındaki bebekte komplikasyonlara neden olabilir. Yapılan bilimsel çalışmalarda obezitenin yumurtalık kanser riskini artırdığı da ortaya konulmaktadır. Obez kadınlarda ölü doğum riski ile birlikte sezaryen doğum oranları da artmaktadır.

Kilonuzun sağılığınızı nasıl etkilediğini merak ediyorsanız, https://evdesaglik.memorial.com.tr/p/kilo-kontrolu-test-paketi/

Linkinde yer alan kilo kontrolü test paketlerimizi satın alarak, evinizin rahatlığında bu hizmete ulaşabilirsiniz.

Kendinizi düzenli aralıkla muayene edin

Kadınlarda en sık görülen kanserlerin başında meme kanseri gelmektedir. Bu nedenle her ay adet döneminin bitiminde kendi kendini elle meme muayenesi önemlidir. 40 yaşına kadar 3 yılda bir doktor muayenesi ve gerekirse meme ultrasonografisi erken teşhis için tavsiye edilmektedir.  Ailesinde meme kanseri bulunmayan kadınlarda 40 yaşından sonra her yıl doktor tarafından meme muayenesi ve belirlenen aralıklarda mamografi çekilmesi hayati önem taşımaktadır.

Kadınlarda yapılması gereken testler yaş aralığına göre de farklılık gösterebilmektedir.

40 yaş altı sağlık sorunu olmayan kadınların;

  • Yıllık dahiliye kontrolü
  • Kan ve hormon testleri
  • Kadın doğum muayenesi ve vajinal smear
  • Her ay adet bitiminde kendi kendini elle meme muayenesi

40 yaş üstü sağlık sorunu olmayan kadınlar;

  • Yıllık dahiliye kontrolü.
  • Kan ve hormon testleri. Menopoz sonrası gut, kemik erimesi gibi ihtimaller de göz önünde bulundurularak ek testler eklenebilir.
  • Gastroskopi ve kolonoskopi
  • Mamografi ve elle meme muayenesi
  • Kadın doğum muayenesi ve vajinal smear
Kapat
Add to cart
Görüşmeyi Başlat
Canlı Destek
Canlı Destek - Evde Sağlık
Merhaba,
Size nasıl yardımcı olabiliriz?